Hazırlığı dert, gitmesi dert, dönmesi dert; oteli ayrı dert... Ayrıca arttırılan güvenlik önlemleri ve azaltılan hava yolu servisleri yüzünden de iş seyahatlerinin eski tadı kalmadı 😒 Ancak yine de doğru planlamayla, çektiğiniz türlü türlü sıkıntıları azaltabilirsiniz. İşte size seyahatinizin pürüzsüz geçmesine yardımcı olacak 16 pratik ipucu.
Sık veya seyrek seyahat edin farketmez; mutlaka bir 'valize konacaklar' listeniz olsun. Bakın altını çiziyoruz; mutlaka😁. Bu listeye paradan pasaporta, çoraptan şarj aletine, ilaçlarınızdan kozmetiklere, kesinlikle evde/ofiste unutma lüksünüz olmayan şeyleri yazın. Bilgisayarınıza veya telefonunuza da listenizi kaydedin.
(Listelerin bir avantajı da, düşünüp dört dönmek zorunda kalmadan beş dakikada koca valizi hazırlayabilmenizi sağlamasıdır. O yüzden isterseniz yazlık / kışlık / iş / tatil vb çoğaltabilirsiniz de.)
Fakat eğer uçuşunuz doluysa, veya uçağa son binenlerdenseniz, baş üstü kabininde çanta koyacak yer bulunamayabiliyor.
Tek bir kabin-uyumlu valiz yerine iki daha ufak çanta hazırlamayı seçebilirsiniz. Bir tanesi koltuğun altına sığacak boyda, diğeri de boş bir yere tıkıştırılabileceğiniz esneklikte olabilir.
Pantolon, etek ve ceketleriniz benzer tonlarda olursa diğer aksesuarları kolaylıkla uydurabilirsiniz; böylelikle pek çok kıyafeti birden fazla kez kullanabilirsiniz. Yani daha az eşya ile idare edebilirsiniz.
Bunun yanında, mevsim izin veriyorsa yanınıza alacağınız en kalın kıyafetleri üstünüze giyin.
Özellikle sık kullandığınız şeyler elinizi attığınızda kolayca bulunabilsin. Hava alanında şarj aletinizi ararken çoraplarınızı boşaltmak zorunda kalmayın.
Sonradan, can havliyle elinize aldığınız şarj aletinin prize uymadığını fark edebilirsiniz.
Gittiğiniz yerde internet erişimi harika da olabilir, korkunç da. Örneğin istediğiniz kadar gelişmiş bir ülkede olun, büyük fuarlarda hızlı wi-fi bulmak neredeyse imkansızdır. Ayrıca dünyamız, kablosuz bağlantının sadece lobide çekip odalara ulaşmadığı otellerle dolu 😩
Portatif bir USB modem edinin. Yurt içi kullandığınız operatörden uluslararası dolaşım paketi satın almak da ekonomik olabilir.
Bir sürü kablo demeti taşımak yerine, tek bir kabloyla cihazlarınızı bilgisayarın USB girişi üzerinden şarj edebilirsiniz. Bu sayede, minimum sayıda priz bulunduran sinir bozucu otel odalarında telefonu tuvalette şarj etmek zorunda kalmazsınız.
Ve hava alanındaki makinelerinde biletinizi kendiniz bastırın.
Bu sayede uçağa binerken ve özellikle de inerken, önünüzdeki yolcuları beklemek zorunda kalmazsınız. Yiyecek içecek servisi de genellikle ön sıralardan başladığı için, bu faslı erken bitirip çalışmaya / bir şeyler okumaya odaklanabilirsiniz.
Yani pasaport kontrolünde duracağınız sırayı doğru seçin.
Personelin operasyon hızı ve önünüzdeki yolcuların tipolojisini iyi analiz edin. Çocuklu aileler, tuhaf (ve muhtemelen açılması istenecek) valizli biri, ve son 10 yılda havaalanına ayak basmamış gibi görünenler uzun bir bekleme süresine yol açabilir. Doğru sırayı seçmek, eğer sıklıkla seyahat ediyorsanız, saatlerinizi kurtarır.
Uçuş esnasında elinizin altında bulunmasını istediğiniz her şeyi (kitaplar, dergiler, kalem, tablet, müzik çalar vb. ) ayrı bir çantada taşıyın ki koltuğunuza vardığınızda baş üstünden bir şeyler çıkarmanız gerekmesin. Yerine ulaştıktan sonra iki saat yerleşemeyip, arkasında bir uçak dolusu insanı bekletenlerden olmayın.
Koltuğa oturduktan sonra en kısa sürede uyku moduna geçin. Cam kenarı seçmeniz, rahatsız edilmemenizi sağlar.
Bonus: Kesinlikle göz uyku bandını öneririz. Uçak floresanları dayanılır gibi değil!
Uçuş esnasında yemek yiyecekseniz, alkolden ve ağır yiyeceklerden uzak durun. Bir miktar alkol belki gevşeyip uyumanıza yardım eder ancak abartırsanız kabin basıncı değişimleriyle de beraber baş ağrısına davetiye çıkarırsınız. Daha önce yemediğiniz bir şey servis edildiyse de temkinli olmanızda fayda var.
Böylece sürekli ses çıkaran yolculardan, gürültücü miniklerden rahatsız olmadan rapor okumak, sunuma hazırlanmak gibi işlerinizi halledebilir; ya da sessizlik içinde bir uyku çekebilirsiniz.
Tabii tuhaf kaçacak kadar değil 😕
Böylelikle sıra bekleme sürenizi azaltın. Hem uzunca saat oturmaktan katılaşmış bacak kaslarınızı da esnetmiş olursunuz.
Yorgun düşüp uyuduğunuzda mutlaka alarm kurun. Uyuyamazsanız, yatakta sinirlerinizi bozmak yerine üşenmeyip kısa bir yürüyüş yapmayı deneyin; sinirlerinize iyi gelecek, sonrasında daha kolay uyumanıza yardım edecektir.
kemersiz kıçınızdan düşen pantolon giymeyin.
bu içerik bi kenarda dursun da belki lazım olur:)))