'Adalet Arayan İşçi Aileleri', 36'ıncısını gerçekleştirdikleri 'Vicdan ve Adalet Nöbeti' eyleminde aileler hükümetin 'işçi sağlığı ve iş güvenliği' süreçlerine dönük önerilen ve yapılan düzenlemeleri takip ettiklerini belirterek “Yapılan düzenlemeler bugüne kadar bütün haykırışlarımıza rağmen sesimizi duymamakta ısrar edenlerin sorumluluklarının itirafı olarak görüyoruz” dediler.
Adalet Arayan İşçi Aileleri, Türkiye'deki iş cinayetlerine dikkat çekmek için her ayın ilk Pazar günü gerçekleştirdikleri 'Vicdan ve Adalet Nöbeti' eyleminin 36'ıncısını Galatasaray Lisesi önünde yaptı. 'Kaza değil, cinayet, vicdanınız yok mu?' yazılı pankart ile iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiren işçilerin fotoğraflarının bulunduğu pankartın açıldığı eyleme, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile iş cinayetlerine kurban giden işçilerin avukatları da katıldı.
'2014 YILININ 11 AYINDA 1723 İŞÇİNİN İŞ CİNAYETİNDE HAYATINI KAYBETTİ'
Eylemde bu ayın basın açıklamasını, 9 Kasım 2011 tarihinde meydana gelen Van'daki ikinci depremde, Bayram Otel'in yıkılması sonucu enkaz altında kalarak yaşamını yitiren gazeteci Cem Emir'in kardeşi Sinem Emir yaptı.
Emir, 'Bizler acıyı, kaderi yaşayan aileler olarak bir daha olmasın diye uğraştıkça ve seslendikçe, inadına işçi cinayetleri olmaya devam ediyor' dedi. Emir, İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi'nin Kasım ayı raporuna göre en az 123, 2014 yılının 11 ayında ise 1723 işçinin iş cinayetinde hayatını kaybettiğini de hatırlattı.
'TORBA YASALAR GÜNÜ KURTARMAYA DAYALI DAVRANIŞLARDIR'
Soma ve Ermenek sonrasında hükümet ve muhalefet tarafından 'işçi sağlığı ve iş güvenliği' süreçlerine dönük önerilen ve yapılan düzenlemeleri takip ettiklerini de belirten Emir, yapılan düzenlemelere ilişkin şunları söyledi: 'Bugüne kadar bütün haykırışlarımıza rağmen sesimizi duymamakta ısrar edenlerin sorumluluklarının itirafı olarak görüyoruz. 'Hiç yoktan iyidir' demiyoruz, yeterli de görmüyoruz. Halen günü kurtarmak ve kamuoyunda oluşan duyarlılığı yönetmeye dayalı davranışlar olarak değerlendiriyoruz.'
Torba Yasa'da yer alan hükümlerin, bütün iş cinayetlerinde hayatını kaybedenleri kapsayan uygulama biçimine dönüştürülmesi gerektiğini de dile getiren Emir, iş cinayetlerine 'dur' demek için sürdürdükleri mücadeleye devam edeceklerini vurgulayarak, '28 Nisan İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü'nün diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de yas günü ilan edilmesini istedi.
'ASIL YARGILANMASI GEREKENLER KAMU YÖNETİCİLERİ'
Her ay bir gazetecinin nöbet tuttuğu eylemde, bu ay nöbet tutan İMC Tv Editörü Soner Şimşek ise iş cinayetleri için sadece vicdanlara değil, akıllara da seslenilmesi gerektiğini söyledi. Şimşek, 'İş cinayetleri ile ilgili haberler yaptığımızda utanıyoruz' dedi.
Ardından özel bir reklam şirketinde çalışırken 31 Ekim 2013'te Esenyurt'ta bulunan Özel Doğa Hastanesi'ne tabela taktığı sırada elektrik akımına kapılarak yaşamını yitiren Eren Eroğlu'nun babası Erdinç Eroğlu konuştu. Eroğlu, iş cinayetleri davalarında asıl yargılanması gerekenlerin sadece taşeron şirket yöneticileri değil, kamu yöneticileri olduğunu vurgulayarak, davaların bu kadar uzamasının nedeninin de kamu yöneticilerinin yargılanmaması olduğunu belirtti.
Evrensel