üniversite öğrencisiyim yarı zamanlı iş arıyorum bir tanıdık bir emlakçıda telefonlara falan bakacak birini arıyorlar git görüş demişti ikinci öğretim okul saat 5 de başlıyor adama 5 de dersim var 4-4.30 gibi çıkmam gerekir ücreti ona göre ayarlarsınız demiştim o da bana olur tabi neden olmasın ama bazı günler üst katta bir çekyatım var orada çalışmanı isteyeceğim demişti ben daha 18 yaşındayım pek anlamadım dedim temizlik mi yapacağım güldü pis pis yok gel göstereyim dedi elimi tuttu kapıyı kitledi kapıyı kilitledi neden kilitliyorsun kapıyı dedim uzun sürer şimdi işimiz dedi o zaman anladım cama vurmaya başladım öğlen saatiydi işlek bir caddeydi korktu açtı kapıyı kaçtım ağlaya ağlaya okula gittim arkadaşlarıma anlattım sınıfın erkekleri toplanıp gidip o adamı çok temiz dövmüşlerdi
olay bundan 20 sene önce yaşanıyor baba öğretmen 3 kardeş ünv okuyoruz para yok çalışmam şart safım evet ama ihtiyaçtan işime geldiği gibi anlama çabası içindeyim bir de
Bundan 10-15 sene evvel, X bir havayolu firmasının Çağrı merkezi mülakatında "adam bana 5 yıl sonra kendini nere görüyorsun" diye klasik bir soru sormuştu. (ben ilk kurumsal iş tecrübem olduğundan ilk defa duymuştum. Aklıma ilk şey demek geldi: " sizin yerinizde demiştim" , adam da kasılarak dedi ki, " Peki ya ben hala burda olursam o zaman nolcak?" demişti. "Valla 5 yıl sonra siz hala aynı yerdeyseniz, o da sizin probleminiz." demiştim. " (işe alındım tabii) (yalnız ben o firmada 5 sene kalmadım o ayrı ) ((:
2001 yılında İşkur tarafından bir markete yönlendirildim. Bir form doldurttular önce. Yaklaşık 40-45 dakika tek başıma bir odada beklettiler. Sonra bir bayan geldi, formu inceledi ve engelli olduğumu bile bile "Bizim marketimizde herkes ayakta çalışır, sorun olur mu?" diye sordu. Ben "Sorun olmaz." “Mal kabulde arabadan yük indirebilir misin?" "İndiririm." Başka bir sürü saçma salak sorular ve ben hepsine -acaba sonu nereye kadar gidecek diye- olur, tamam, kabul dedim. Görüşme sonunda bu sefer ben bir soru sordum. "Buraya İşkur vasıtasıyla geldim. Arabadan mal indirmek, gün boyunca ayakta çalışmak. Bir engelliye bu teklifler, sorular garip değil mi?" Bayan "Aslında bize engelli işçi lazım değil, bize iç hastalıklarından rahatsız olan işçi lazım." "İyi de iç hastalıklarından rahatsız olanlar kimlerdir? Böbreği, kalbi, ciğeri veya belinden rahatsız olanlar değil mi? Bu saydıklarınızı hadi bedensel engelli olarak ben yaparım da onlar hiç yapamaz." Sonuç alınmadım. Ama çok alındım.
üniversite öğrencisiyim yarı zamanlı iş arıyorum bir tanıdık bir emlakçıda telefonlara falan bakacak birini arıyorlar git görüş demişti ikinci öğretim okul saat 5 de başlıyor adama 5 de dersim var 4-4.30 gibi çıkmam gerekir ücreti ona göre ayarlarsınız demiştim o da bana olur tabi neden olmasın ama bazı günler üst katta bir çekyatım var orada çalışmanı isteyeceğim demişti ben daha 18 yaşındayım pek anlamadım dedim temizlik mi yapacağım güldü pis pis yok gel göstereyim dedi elimi tuttu kapıyı kitledi kapıyı kilitledi neden kilitliyorsun kapıyı dedim uzun sürer şimdi işimiz dedi o zaman anladım cama vurmaya başladım öğlen saatiydi işlek bir caddeydi korktu açtı kapıyı kaçtım ağlaya ağlaya okula gittim arkadaşlarıma anlattım sınıfın erkekleri toplanıp gidip o adamı çok temiz dövmüşlerdi
Bundan 10-15 sene evvel, X bir havayolu firmasının Çağrı merkezi mülakatında "adam bana 5 yıl sonra kendini nere görüyorsun" diye klasik bir soru sormuştu. (ben ilk kurumsal iş tecrübem olduğundan ilk defa duymuştum. Aklıma ilk şey demek geldi: " sizin yerinizde demiştim" , adam da kasılarak dedi ki, " Peki ya ben hala burda olursam o zaman nolcak?" demişti. "Valla 5 yıl sonra siz hala aynı yerdeyseniz, o da sizin probleminiz." demiştim. " (işe alındım tabii) (yalnız ben o firmada 5 sene kalmadım o ayrı ) ((:
2001 yılında İşkur tarafından bir markete yönlendirildim. Bir form doldurttular önce. Yaklaşık 40-45 dakika tek başıma bir odada beklettiler. Sonra bir bayan geldi, formu inceledi ve engelli olduğumu bile bile "Bizim marketimizde herkes ayakta çalışır, sorun olur mu?" diye sordu. Ben "Sorun olmaz." “Mal kabulde arabadan yük indirebilir misin?" "İndiririm." Başka bir sürü saçma salak sorular ve ben hepsine -acaba sonu nereye kadar gidecek diye- olur, tamam, kabul dedim. Görüşme sonunda bu sefer ben bir soru sordum. "Buraya İşkur vasıtasıyla geldim. Arabadan mal indirmek, gün boyunca ayakta çalışmak. Bir engelliye bu teklifler, sorular garip değil mi?" Bayan "Aslında bize engelli işçi lazım değil, bize iç hastalıklarından rahatsız olan işçi lazım." "İyi de iç hastalıklarından rahatsız olanlar kimlerdir? Böbreği, kalbi, ciğeri veya belinden rahatsız olanlar değil mi? Bu saydıklarınızı hadi bedensel engelli olarak ben yaparım da onlar hiç yapamaz." Sonuç alınmadım. Ama çok alındım.