Onedio Logo

İş Dünyası İçin “Just Culture” Dersi

Kapak Görseli

Just Culture ifadesi Türkçeye tam olarak “Adil Kültür” ya da daha anlamlı bir tercümeyle “Adil Yaklaşım Kültürü” olarak çevrilebilir. Adı “just” çünkü bu betimlemede adalet, cezalandırmak değil, anlamak ve öğrenmek için kullanılıyor. Bu kültür, hatayla suistimali ayırarak, her duruma adil ve sistematik yaklaşmayı esas alır. Suçlu aramak yerine sistemdeki açıkları görmeyi, suskunluğu değil açıklığı teşvik eder. Özellikle havacılık gibi hata payının sıfıra yakın olması gereken sektörlerde doğmuş ama şimdi tüm iş dünyasına ilham verecek bir anlayışa dönüşmüş durumda.

Bu kavramı ilk kez sevgili arkadaşım Mehmet Tevfik Nane’den duydum. 2016–2022 yılları arasında Pegasus’un CEO’luğunu yapan Mehmet, Sales Network etkinliğinde, “Size Anlatacaklarım Var” kitabının imza gününde bu yaklaşımdan örnek verirken bahsetti. Çok ilgimi çekti. Araştırıp biraz düşününce, aslında sadece havacılıkta değil, tüm iş dünyasında –hatta hayatta– başarı için ne kadar kritik bir bakış açısı olduğunu fark ettim. O yüzden sizlerle de paylaşmak istedim. Bu arada kitabı mutlaka okuyun; içinden çok şey çıkarırsınız.

Just Culture’a tam olarak ne demek?

Just Culture’a tam olarak ne demek? Görseli

Düşünün... Uçaktasınız. Kabin sessiz. Pilot bir tuşa yanlış basıyor. Neyse ki sistem uyarıyor. Sorun çözüldü. Ama bu hata raporlanmazsa? Ya bir sonrakinde sistem uyarmazsa? Just Culture tam da burada devreye giriyor. Havacılığın en büyük devrimi sadece jet motorları, radarlar ya da yapay zekâ değil... Belki de en çarpıcısı, “İnsanı cezalandırmak yerine, sistemin neden insana hata yaptırdığını anlamaya çalışmak” anlayışı üzerine kurulu Just Culture disiplinidir. Üstelik bu yaklaşım sadece göklerde işe yaramıyor; tam tersine, bugünün hata kaldırmayan iş dünyası için de hayati önemde!

Kurumsal hayatta hâlâ en büyük günah: Hata yapmak.

Kurumsal hayatta hâlâ en büyük günah: Hata yapmak. Görseli

Toplantılarda, projelerde ve performans değerlendirmelerinde en çok kaçınılan şey bu: “Ben yanlış yaptım” diyebilmek. Neden? Çünkü biliriz: Hata, genellikle bedel getirir. Kredi notunu düşürür, terfini erteler, bazen işini bitirir. Ama bak işte... Uluslararası Havacılık Otoriteleri (IATA, FAA) ne diyor? “Kazaların %80’den fazlası insan hatasından kaynaklanıyor. Ancak bu hatalar erken fark edilirse, %100 önlenebilir.” Yani mesele, hatayı sıfırlamak değil. Hatanın nedenlerini sıfırlamak. Hata olabileceğini önceden zamanında görebilmek, içgörüye dönüştürmek.

Just Culture işte bu adil değerlendirme için hataları ve riskli davranışları net üç kategoriye ayırır: 

1- İnsan Hatası (Human Error): Bunlar, dikkat dağınıklığı, yorgunluk, prosedür karmaşası veya beklenmedik bir durum nedeniyle kazara yapılan, genellikle art niyet taşımayan hatalardır. Pilotun kontrol panelindeki bir göstergeyi anlık yanlış okuması, bir finans uzmanının yüzlerce satır arasındaki bir rakamı yanlış girmesi, bir yazılımcının dalgınlıkla kod yazarken bir hata yapması gibi. Bu tür hatalar genellikle kişinin kötü niyetinden değil, sistemin veya o anki koşulların öğrenmesi gereken zayıflıklarından kaynaklanır. Yaklaşım bellidir: Kişiyi cezalandırmak yerine, olayın nedenini anlamak, eğitim ihtiyacını belirlemek ve sistemin o kısmını (prosedür, arayüz, eğitim metodu vb.) iyileştirmektir.

2- Riskli Davranış (At-Risk Behavior): Bu kategori, çalışanın aslında iyi niyetli olduğu halde, zaman kazanmak, işi kolaylaştırmak veya prosedürün zorluğundan kaçınmak gibi nedenlerle bilinçli olarak riskli bir yol izlemesidir. Örneğin, 'Bundan bir şey olmaz' diyerek güvenlik protokolünü atlamak, 'Zaten yetişmeyecek' diye kalite kontrol adımını es geçmek. Burada bir kasıt yoktur, ama risk algısı düşüktür veya sistem o riski almaya kişiyi iter. Yaklaşım disiplinden önce farkındalık yaratmak, davranışın altında yatan nedenleri (sistemdeki baskı mı? prosedürün anlamsızlığı mı? bilgi eksikliği mi?) anlamak ve doğru, güvenli yol konusunda rehberlik etmektir.

3- Kasıtlı Suistimal (Reckless Behavior): İşte bu kategori, Just Culture'ın “hatadır, olabilir” demediği tek yerdir. Bu, çalışanın bilinçli olarak risk aldığını bilerek, kuralları kasten ihlal etmesi veya başkasına zarar verme potansiyeli taşıyan eylemlerde bulunmasıdır. Uyuşturucu madde etkisi altında işe gelmek, hassas verileri çalmak, bilerek güvenlik sistemlerini devre dışı bırakmak gibi. Burada iyi niyet yoktur, açık bir sorumsuzluk veya kasıt vardır. Yaklaşım nettir: Disiplin ve yaptırım.

Bu sınıflandırma sadece kurum içi değil, kurumlar arası bir öğrenme sistemine de dönüşmüş durumda. 

Kilit nokta: Gönüllü şeffaflık

Uluslararası havacılık sektöründe (IATA çatısı altında) firmalar rakip olduklarına bakmadan büyük-küçük, neden kaynaklandığı fark etmeksizin yaşanan tüm güvenlik olaylarını birbirleriyle şeffaf biçimde paylaşıyor. Bu gönüllü raporlama sistemleri sayesinde binlerce olay “gizli” kalmıyor, küresel bir güvenlik hafızasına işleniyor. Bu sayede aynı hatanın başka bir uçakta, başka bir havayolunda, başka bir coğrafyada tekrar etmesi engelleniyor.

Bir Metaforla anlatayım: Just Culture, şirketin kara kutusu gibidir. Patlayan bir proje, kaybedilen bir müşteri, düşen satış grafiği… Eğer sadece “fail” aranıyorsa, kurum kendi kara kutusunu kapatıyor demektir. Oysa açık bırakılan kara kutular, sadece geçmişi kaydetmez, geleceği de kurtarır.

İlham veren örnekler: 

  • Lufthansa, pilotlarının yaptığı hataları cezalandırmıyor; sistemsel öğrenmeye çeviriyor. 

  • Toyota, üretim hattında hata fark eden işçiye “dur” deme yetkisi veriyor. 

  • Google, başarısız projelerini bloglarında açıkça paylaşıyor. 

Neden? Hepsi öğrenmek, ders almak, geliştirmek için.

Şimdi size soruyorum: 

Bu kültür, sağlıkta, eğitimde, hukukta, hatta evde bile uygulanamaz mı? Yoksa hâlâ “kim suçlu” oyununda mı takılı kalacağız? 

Sanırım hepimizin her zaman sormamız gereken yeni soru şu: Bu hatalardan kim ne öğrendi ve biz bunu nasıl avantaja çeviririz?

Just Culture’ı konuşmaya, yaymaya, uygulamaya ne dersiniz? 

Instagram

X

Linkedln

Facebook

YouTube

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Yalnızca Bir Kez Görmüştük: Müge Anlı'nın Üniversiteden Mezun Olan Kızı Lidya'nın Son Hali Görenleri Büyüledi!
Yalnızca Bir Kez Görmüştük: Müge Anlı'nın Üniversiteden Mezun Olan Kızı Lidya'nın Son Hali Görenleri Büyüledi!
Cumhuriyet Tarihinde Böylesi Görülmedi: Akaryakıta Dev Zam Geliyor
Cumhuriyet Tarihinde Böylesi Görülmedi: Akaryakıta Dev Zam Geliyor
İsrailli Eski Futbolcu ve Yorumcudan Skandal Sözler: "İran da Bitti, Finalde Türkiye Var!”
İsrailli Eski Futbolcu ve Yorumcudan Skandal Sözler: "İran da Bitti, Finalde Türkiye Var!”