MATAM’ın proje yürütücülüğünü üstlenen Prof. Dr. Cenk Yaltırak ise son yüzyılda depremlerde 126 bin canımızın kaybedildiğini belirterek, deprem gibi ciddi sorunlara karşı bireysel çalışmalarla çözüm üretmenin mümkün olmadığını, kurumsal yapılar altında ciddi bilimsel araştırmalar yürütülmesi gerektiğini söyledi.
Cenk Yaltırak, “Kurduğumuz bu merkez teknoloji açısından 21. yüzyılın ikinci yarısına ait. Türkiye’deki tüm kurumlardan vizyon olarak 25 yıl ileride. Zaman içerisinde daha da güçlenecek. Riski doğru öngöremezseniz plan yapamazsınız. Herhangi bir depremi eğer modelleyemiyorsanız, bunun için sensörleriniz, gözlem ağlarınız yoksa gerçekten veriyi ve bilgiyi kullanmıyorsanız bir yere ulaşmanız zordur. MATAM’ın en önemli özelliklerinden biri, veriyi ve bilgiyi görselleştiriyor olması. Bir fayın üzerinde nerede stres biriktiğine dair 10 sayfalık bir yazı yerine, üç boyutlu fay haritasında yırtılmanın nerede, nasıl başladığıyla ve nereyi nasıl etkilediğinden bir binanın buna nasıl dayandığına kadar gidecek bir süreçle ilgileniyor” diye konuştu.
Toplumun doğru bilgilendirilmesi açısından veri odaklı olmanın önemine işaret eden Yaltırak, MATAM’da fay haritası yapmak yerine mekânsal fay verisi topladıklarını, bir depremin bütün izlerini, geçmişten günümüze kadar noktasal olarak 3 boyutlu şekilde verdiklerini söyledi. Yaltırak, “Harita yapmıyoruz, veriden bahsediyoruz. Doğada ne varsa onun matematiğini yansıtmaya çalışıyoruz. Önemli olan inşaat mühendislerine, deprem mühendislerine doğru bilgi ve veri sağlamak. Çünkü onlar bina tasarlıyor. Şu anda bu çalışmaları 500 metre çözünürlüğünde yaptık ancak bu yeterli değil. Onun içine 10 bina giriyor. Bina bazlı hale getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
MATAM’da yürütülen çalışmalar
Fay haritalama ve yapay zekâ destekli dinamik tehlike analizi: Aktif fayların yeniden haritalanması, büyük veri ve makine öğrenmesiyle “konuşan/dinamik haritalar” üretimi gerçekleştiriliyor. Klasik statik haritaların ötesine geçilerek sürekli güncellenen tehlike katmanları çalışılıyor.
Bina-ölçekli (mikro) yer hareketi ve davranış analizi: Zemin-bina ilişkisinde beklenen yer hareketinin sayısal modellenmesi yapılıyor. Azalım (attenuation) ilişkilerinin veriden türetilmesi, bina davranışının ölçülmesi sağlanıyor.
Sensör ağı ve ivmeölçerlerle sürekli izleme: “İsteyen herkesin evine ivmeölçer” yaklaşımı ile bölgesel sensör yerleşimleri gerçekleştiriliyor. Böylece her depremde bina davranışını gerçek veriden izleme ve öğrenme mümkün oluyor. Bu konuda kurumlarla iş birliği yapılıyor.
Deniz ve kara entegre ölçüm altyapısı: Marmara’da deniz tabanlı jeofizik (çok ışınlı batimetri, sismik, side-scan, piston karotları) ile İHA tabanlı LiDAR/jeodezi verisinin tek çatı altında birleştirilmesi sağlanıyor. Böylece fay geometrisi ve sığ-kabuk süreçleri bütünleşik olarak okunabiliyor.
Gerçek zamanlı veri ile karar süreçlerine destek: Belediyelere ve kurumlara “anlık / etkin” risk göstergeleri sunan etkileşimli platformlar, senaryolar, bina-ölçekli etkiler, müdahale ve tahliye kararlarını besleyen göstergeler sağlanıyor.
HPC (yüksek başarımlı hesaplama) ve kompozit laboratuvar modeli: Büyük veri işleme için yüksek hesaplama altyapısı ve yerbilimlerinde uluslararası ölçekte akredite “kompozit laboratuvar” hedefi ile çalışılıyor. Böylece jeoloji–jeofizik–mühendislik testleri aynı ekosistemde buluşturuluyor.
Akademi + Kamu + Özel sektör ortak üretimi: İTÜ çatısı + İş Bankası ana sponsorluğu ile uzun vadeli ve bağımsız olarak veriden modele ve hizmete uzanan bir üretim hattı kurmak hedefleniyor. Bu model, hem hızlı hem sürdürülebilir finansman sağlıyor.
Kamuya açık, anlaşılır bilim iletişimi: Teknik çıktılar sadece akademik yayında kalmıyor; Kamuoyuna, medyaya ve uygulayıcılara aktarılmak üzere sadeleştirilmiş, görsel ve sayısal karşılığı yüksek “kamuya açık” içerik üretimi hedefleniyor
Sürekli güncellenen Marmara odaklı uzmanlık “Marmara’ya özel, sürekli ve bütünleşik izleme” hedefleniyor. Klasik yaklaşımın aksine proje temelli değil, kalıcı merkez yaklaşımıyla yeni verilerle modeller ve haritalar anlık güncelleniyor.
MATAM Hakkında
Merkezde ilk etapta Prof. Dr. Yaltırak’ın yanı sıra Prof. Dr. Serdar Akyüz, Prof. Dr. Gürsel Sunal, Prof. Dr. Kadir Eriş, Prof. Dr. Nebiye Musaoğlu, Prof. Dr. Himmet Karaman, Prof. Dr. Şule Öğüdücü, Prof. Dr. Seda Kundak, Doç. Dr. Beyza Taşkın, Doç. Dr. Orkan Özcan, Doç. Dr. Cengiz Zabcı, Dr. Öğr. Üyesi Ufuk Tarı Dr. Öğr. Üyesi Gülsen Uçarkuş Dr. Öğr. Üyesi İrem Elitez Dr. Öğr. Üyesi Bülent Yağcı yer alıyor.
Açılışı gerçekleştirilen binada yüksek hesaplamalı bilgisayar merkezi ve sunucu odası; duraylı izotop birimi, eski deprem tarihlerinin belirlenmesini sağlayan lüminesans jeokronolojisi, mineral ayıklama birimi gibi laboratuvar ve çalışma alanları bulunuyor.