İddiaya göre E.G., uyarıları karşısında 'alışırsın, duymazdan gel' şeklinde yanıtlar aldı. E.G'nin avukatı Ömer Çağdaş, müvekkilinin 9 ila 10 aylık bir süre zarfında sürekli küfürlü söylemlerin bulunduğu bir ortamda çalıştığını ifade etti.
Küfrettiği kabul edilen kadının iş akdine, 'İş arkadaşınıza karşı saygı ve nezaket sınırlarını aşan küfürlü söylemlerde bulunduğunuz, bu davranışlarınızın ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, güven ilişkisini derinden sarstığı, iş yerindeki çalışma barışını bozduğu, savunmanızda gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunuz kanaatine varılmıştır. Bu nedenle iş akdinizin devamı imkansız hale gelmiş olup iş sözleşmeniz İş Kanunu'nun 17. ve 18. maddeleri uyarınca ihbar tazminatınız ödenerek feshedilmiştir.' gerekçesiyle son verildi.
İzmir 19. İş Mahkemesi tarafından incelenen dosyada 'E.G'nin mesai arkadaşlarının küfürlü konuşmalara ilişkin şikayetlerine dair iş yeri yetkililerince adım atılmadığına' kanaat getirildi.
'Normal şartlarda davacının kullandığını kabul ettiği küfürlü ifade, saygı ve nezaket sınırlarını aşan cinste ifade olup, geçerli fesih nedeni olabilecek ağırlıkta ise de davacının sürekli küfürlü ve argo konuşmalara maruz kalması, uyarı ve şikayetlerin de sonuçsuz kalması ve E.G'nin sarf ettiği ifade öncesinde de benzer şekilde ağır küfürlü ifadelerin kullanıldığı dikkate alınmalıdır. Davacının yaşanan olaylara tepki amacıyla küfürlü konuştuğu, erkek çalışanların söylemleri karşısında ifadelerinin tolere edilebilir düzeyde olduğu, bu nedenle fesih işleminin ölçülü olmadığı ve feshin son çare olması ilkelerine de aykırı davranıldığının kabulü gerekmiştir. Ayrıca çalışanlar arasında yaşanan bu olaylar üzerinde yapılan disiplin soruşturması neticesinde, sadece davacının iş akdinin feshedilmiş olması eşitlik ilkesine de aykırıdır.'
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından incelenen itiraflara da yanıt geldi. Buna göre, 'Davacının feshe gerekçe yapılan eylemi ile iş yerinde çalışma barışının, iş yeri düzeninin bozulduğunun ispat edilememiş olması ve feshin ölçüsüz bulunması' sebebiyle istinaf başvurusu esastan reddedildi.
Olması gereken birisi küfür ettikten sonra aynı şekilde onun seviyesine inip küfür edip rahatlasam mı yoksa mahkemeye mi versem o kişinin özgür iradesine kalmıştır artık…