Yapılan her şey kan dondurucu!
Yapılan her şey kan dondurucu!
Tarihte, Bulgaristan’da yaşayan Türkler farklı zamanlarda Türkiye’ye göç ettiler ancak 1989 yılında yaşanan göç hem yakın zamanda olması hem de insanların yaşadığı dramlar sebebiyle farklı bir noktada duruyor.
1956 yılında başlayan bu politika, 80’li yıllarda zirveye ulaştı ve 89’da toplu bir göçe sebep oldu. 300 binin üzerinde Türk, doğduğu büyüdüğü toprakları bırakıp zorunlu olarak göç ettiler.
Müslüman Türkler vefat ettiğinde Hıristiyan usullerine göre defnedildi. Hatta Türkçe isim kullanmaları bile yasaklandı ve zorla Bulgar isimleri verildi. Sadece Türk oldukları için işlerinden kovuldular ve toplumdan dışlandılar.
“Kendi ismimizin ilk harfini koruyabiliyorduk. Ben Galip'tim, Galin oldum. Vefat edenlerin de isimleri değiştirildi. Vefat eden babam Mehmet'in ismi Mihail, vefat eden dedem Süleyman'ın ismi Semion oldu.'
Türk köylerine giren Bulgaristan hükûmeti, mezarları yıkıp o taşlarla kaldırım yaptılar.
2012 yılında Bulgar hükûmeti, Türklere karşı yapılan bu asimilasyon politikalarını kınama ve suçluları cezalandırma kararı aldı.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
Onun içindir ki, Bulgaristan’dan göç edenlere Bulgar demeyin, Türk olduğu için topraklarından koparıldılar. Göçmen ya da muhacır demeniz yeterli...
Bir iki salak arkadaşıma Bulgaristan Türk’ü, Bulgaristan göçmeni ne demektir açıklamaya çalıştım kaç kez. Tutturmuşlar bir Bulgar mısın diye. Tarihi araştırsana diyorum sonra bozuluyorlar. Ne kolay insanlar için hemen etiket yapıştırmak, kafa da gem almıyor. Bulgaristan göçmeni olarak isyan ettiğim bir konu bu.
Naim Süleymanoğlu izleyenler bilir burda ne anlatılmak istendiğini.. Aynı zulümleri Naim Süleymanoğlu ve ailesi de görmüştü. Allah rahmet eylesin.