Bu döngüyü kırmak zor maalesef. Bu girdaba girdik ve çıkmak için tek yol görüyorum o da seçim ile hükümet değişimi. Ülkeye döviz girmesi gerekiyor. Bu döviz girişini ise artık bu hükümetin sağlaması mümkün görünmüyor. Yabancı yatırımcılar toplantılarda güler yüzlüler, ilgililer mutlaka, güzel sözler duymaktan da hoşlanıyorlar fakat konu para göndermeye geldiğinde orada;
1) Şeffaflık yani mesela TÜİK’in açıkladığı enflasyon gerçekten doğru mu diye ararlar,
2) Güven, yani bugün söz verildi faiz artıracağız, Ortodoks politikalara ve sıkı ya da halkın refahına gidecek mali politikalara önem vereceğiz diye açıklayıp 3 ay sonra Faiz sebep Enflasyon sonuç denir mi? Örtülü rezerv satışları ile Merkez Bankası’nın kredibilitesi zarar görmeye devam eder mi gibi örnekler,
3) Kurda stabilite isterler, volatilite demek değer kaybı demek, gün içinde 20 kuruş aşağı, yukarı hareketler de yabancıya kur riski dolayısıyla zarar edeceği beklentisini doğurur,
4) Hukukun şeffaf ve kanunlar doğrultusunda işlemesi, çünkü doğrudan yatırım yaptığında hukuken haklılıklarını ispatlayabileceklerini görmek isterler,
5) Liyakatli kadrolar, yani ekonomiyi kimler yönetiyor, buna bakarak da karar verirler.
Tüm bunlar birleştiğinde bu hükümetin icraatlarının yabancı yatırımcıyı çekmesi zor görünüyor.
Yeni hükümet ile beraber, liyakat, hukukun üstünlüğü, şeffaf ve bilime dayalı, siyasetten bağımsız kararlar gördükçe mutlaka yatırım yapmak isteyecekler ve döviz girişini sağlayacaklardır diye düşünüyorum. Ancak bu doğrultuda bu girdaptan kurtulabileceğimizi düşünüyorum.