Ömrüm boyunca 'Şimdi sırası değil. Sakın söyleme. Kimsenin bilmesine izin verme. Sence kimsenin umrunda mı? Başka özelliklerinle kendini sevdir. Açığını kapat. Evlensen en güzeli. Helak olan kavmi hatırla. Gündemimiz sen değilsin. İlgiyi üzerine çekme. Efendi ol. Öne çıkma. Şov yapma' sözlerini işittim zaten...
Sizce burdan bana yazılan o akıllar şu saatten sonra beni ırgalar mı? Çocukluktan beri okulda, sokakta duyduğum 4 harfli küfrünüz beni üzer mi?
Haziran ayı boyunca yazıp çizeceğim bu konuda kusura bakmayın. Takip etmeseniz de timeline'ınıza düşüyorsam yapabileceğim bir şey yok.
Ha neden Haziran?
Dünyanın bir yerinde bir Haziran ayında işsiz, evsiz, güvencesiz bırakılmış, hor görülmüş lgbti'lere baskılar öyle bir geri teper ki bir daha o ülkede kimse onlarca yıl kimseye değil baskı yapmak akıl vermeye dahi kalkamaz. Bir Haziran ayında...Sonra Haziranlar, o başkaldırının saygıyla anıldığı, utanç değil onur duyulan aylar olur.
Nerede otoriter bir baba figürü, ülkeyi şahsınının malı sansa karşısına önce gökkuşaklarıyla lgbti'ler dikilir...
Haydi iyi geceler.
Rüyanızda görün.
Altından geçmekten de korkmayın.
Değil mi ki 19 Mart'tan beri her eylemde her meydanda kampüste Lgbti'ler de direniyor ve gencecik lgbti gençler bedel ödüyor siz de bu gececik kabus gibi bir rüya görüveriniz.
Hâlâ 'ne lüzum vardı şimdi bu saçmalığa?' diyorsanız da bilin ki o otoriter ana baba sizsiniz. Fırsatınız olsa ve ülkeyi yönetseniz aynı haltları yersiniz.
Saygı duymak gerekir. Bunun yüzünden kimseye laf atılmaz.