İran'da 1979 yılında Ayetullah Humeyni öncülüğünde gerçekleştirilen ve Şah Muhammed Rıza Pehlevi'nin devrilmesiyle sonuçlanan devrimin ardından ülke tepeden tırnağa dönüştürüldü. Bu rejimin ilk icraatlarından biriyse kadınların özgürlüklerine karşı savaş açmak oldu.
1. Kadınlar hayatın tüm alanlarından bir bir silindi.
2. Devrimden önce kadınların başlarını kapatması yasakken, devrimden sonra kapatmaması yasaklandı.
3. İlk başlarda bazı kadın aktivistler mücadele etmeye çalışmış olsalar da ne yazık ki başarılı olamadılar.
4. Kadınlara yönelik baskılar arttıkça, kadınlar iş hayatından ve diğer pek çok alandan silinmeye başladılar.
5. Kadınlara yönelik baskılar sadece giyim kuşam ile alakalı değildi.
6. Devrim öncesi hayatın pek çok alanında kendine yer açmış olan kadınlar kazanımlarını bir bir kaybettiler.
7. Baskıcı rejimin böyle bir şeye müsaade etmesi ihtimal dahilinde değil.
8. Şimdilerde kadınlara yönelik baskıya karşı ufak tefek protestolar gerçekleşse de İran'da etkin bir kadın mücadelesi ne yazık ki yok.
9. Tarih boyunca da bölgenin en etkili aktörlerinden biri olmuştur.
10. Yine de tüm baskılara ve zulme rağmen kadınlar el altından ya da sosyal medya üzerinden de olsa yavaş yavaş seslerini yükseltmeye başladılar.
11. 1979 yılında yapılan devrim de dünya tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir.
12. İran, Orta Doğu'daki en kadim yerleşik kültürlerden biridir.
13. Zaman zaman medyaya yansıyan bazı fotoğraflarda kuralların esnetilebildiği görülse de bunlar çok kısıtlı bölgeler için geçerlidir.
14. İslam Devrimi'nin pek çok başka etkisi olsa da bu etkiyi en çok hissedenler İran kadınları olmuştur.
otorite konuştu, ''Kadına karşı şiddet, Batılı devletler için de önemli bir problem. Kanada'da her 10 kadından 3'ü şiddet görüyor. Avrupa'nın en kötüsü ise Almanya. Almanya'da son üç yılda kadına karşı şiddet %10 arttı. İsveç gibi bazı kuzey ülkelerin yasal yapısında boşluklar ise aile içi şiddeti ihbar etmeyi ve cezalandırmayı zorlaştırıyor'' Bu konu genel bir problem bizim ülkemizin ürettiği bir şeymiş gibi konuşmak ne kadar da ahmakça. Böyle yaparan soruna işaret etmemiş sadece ülkeyi karalamış olursun ,buyur kaynakta sözcü bak bakalım en kötülerden biri Türkiye mi ?
Tabiki dunyanin her yerinde kadina siddet var, ve son bulmasi tek istegimiz. Ama aradaki fark Avrupada kadinlari oldurmuyorlar. Eski kocalar, sevgililer, arkadaslik teklifi reddileer cekip kadinlari vurmuyor avrupada. Ha bu arada yine kadina siddeti ortadogu gocmenlerinde goruyoruz. Zaten Almanya o yuzden istatistik olarak onde...
Türkiye'de de aynı şeylerin yaşanmasını isteyenler ne yazık ki zannettiğimizden çok daha fazla... Biz DUR! demezsek, geleceğimiz işte böyle olacak!
Persepolis filmini izlemenizi öneririm.
otorite konuştu, ''Kadına karşı şiddet, Batılı devletler için de önemli bir problem. Kanada'da her 10 kadından 3'ü şiddet görüyor. Avrupa'nın en kötüsü ise Almanya. Almanya'da son üç yılda kadına karşı şiddet %10 arttı. İsveç gibi bazı kuzey ülkelerin yasal yapısında boşluklar ise aile içi şiddeti ihbar etmeyi ve cezalandırmayı zorlaştırıyor'' Bu konu genel bir problem bizim ülkemizin ürettiği bir şeymiş gibi konuşmak ne kadar da ahmakça. Böyle yaparan soruna işaret etmemiş sadece ülkeyi karalamış olursun ,buyur kaynakta sözcü bak bakalım en kötülerden biri Türkiye mi ?