Tezkere, TSK’nın gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasını düzenliyor.
Son olarak geçen sene seçim hükümeti döneminde kabul edilen tezkereye, AKP, CHP ve MHP ‘Kabul’ oyu vermiş, HDP ise ‘Ret’ oyu kullanmıştı.
Tezkerenin süresinin uzatılmasına ilişkin oylamanın 2 Ekim tarihine kadar yapılması planlanıyor.
'Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan gelişmeler ve güregiden çatışma ortamının ulusal güvenliğimiz açısından taşıdığı risk ve tehditler, gerek nicelik gerekse nitelik bakımından artmıştır.
Ülkemiz, komşumuz Irak'ın toprak bütünlüğünün, milli ibrliğinin ve istikrarının korunmasına büyük önem atfetmektedir. Diğer taraftan, Irak'ın kuzey bölgesinde silahlı PKK terör unsurlarının varlığını sürdürmesi, ülkemizin güvenliğine yönelik doğrudan bir tehdit oluşturagelmektedir.
DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin Suriye'nin kuzeyindeki mevcudiyeti devam etmekte, bu terör örgütleri ülkemize yönelik silahlı eylemler ve bombalı intihar saldırıları gerçekleştirmektedir. Öte yandan, Suriye'de altıncı yılına giren çatışma ortamında rejim, halka yönelik zulüm, şiddet ve saldırılarını, terör grupalrına desteğini, etnik ve mezhepsel politikalarını sürdürmektedir.
Bu durum karşısında, Irak ve Suriye'den kaynaklanan, ulusal güvenliğimize tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eyleme karşı, uluslararsı hukuktan doğan haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin ulusal düzeyde tespit edilerek hayata geçirilmeye devam olunması elzemdir.
Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2170 (2014), 2178 (2014) ve 2249 (2015) sayılı kararlarıyla, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının teyit edilmiş olmasının ve yine 2170 sayılı kararda bu ülkelerdeki terör faaliyetlerinin kınananarak, DEAŞ ve benzeri terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı BM üyesi tüm ülkelere 1373 (2001) sayılı BMGK kararı ve uluslararsı hukuk çerçevesindeki sorumluluklarına uygun şekilde gerekli tedbirleri alma çağrısında bulunulmuş olmasının ışığında, Türkiye'nin DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadele amacıyla oluşturulan uluslararsı koalisyon bünyesinde iştirak ettiği faaliyetlerin sürdürülmesi de önem taşımaktadır.
Bu mülahazalar ışığında, Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararsı hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki tüm terörist örgütlerden ülkemize bundan sonra da yönelebilecek saldırıları beratarf etmek etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı ulusal güvenliğimizin idame ettirilmesini sağlamak, kriz süresince ve sonrasında hasıl olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye'nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, mikat ve zamanı hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde, TSK'nın gerektiği takdirde sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin hükümetin belirleyeceği esaslara göre kullanılmasıyla risk ve tehditlerin giderilebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkân sağlayacak düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 2/10/2014 tarihli ve 1071 sayılı TBMM kararı ile hükümete verilen ve 3/9/2015 tarihli ve 1098 saylı TBMM kararı ile 2/10/2015 tarihinden itibaren bir yıl uzatılan izin süresinin 2/10/2016 tarihinden itibaren 30/10/2017 tarihine kadar uzatılmasını Anayasa'nın 92. maddesi uyarınca arz ederim.'
yani illa o gençleri öldüreceğiz diyorsunuz.