Yeni nesil bilmese de eksilerin elinden düşmeyen kitap serisiydi 'Bir Genç Kızın Gizli Defteri'. İzninizle sizi birkaç dakikalığına o günlere götüreceğiz.
Yeni nesil bilmese de eksilerin elinden düşmeyen kitap serisiydi 'Bir Genç Kızın Gizli Defteri'. İzninizle sizi birkaç dakikalığına o günlere götüreceğiz.
90'lı Yıllarda yazmaya başladığı kitapları, yıllarca baskı rekorları kırdı.
Onlarca kitap sığdırdığı kariyerinde; her yeni kitabından sonra bir tane daha yazması için ısrar eden hayran mektupları alıyordu.
Yazdıkları; ya ergen hikayeleri anlatıyordu, ya ergenlere öğüt veriyordu, ya da ergenlerin ağzından yazılmıştı.
Türkiye'de edebiyat piyasasında henüz bu tarz bir 'gençlik' kategorisi olmadığı için kısa sürede bir boşluğu doldurarak, fazlaca talep gördü.
Evet, kitap tamamen Ongun'un tavsiyelerinden oluşmaktaydı!
Bu tavsiyeler ise çoğunlukla, lüks bir restorana gittiğinizde ya da sosyal etkinliklerde uymanız gereken adab-ı muaşeret kurallarını öğretiyordu.
Gençlerin kişiliğinin oturmasının çok önemli olduğunu belirten Ongun'un Bir Pırıltıdır Yaşamak adlı kitabında; 'Zeki görünmek istiyorsanız Ekonomist dergisi okuyun' tarzı öneriler bulunmaktaydı.
Bu kitap, ergenliğinde gerçekten ciddi sorunlarla boğuşanlar için elbette ki pek faydalı olmadı; fakat enginarın nasıl yeneceğini bilmeyen gençlerin yoluna ışık tuttu.
Fakat bu kitapları yazdığı tarihte evli ve çocuklu, orta yaşlı bir kadın olduğu için belki de; kitaplarının çoğu gerçeklikten uzaktı.
Fakat elbette ki; toplum olarak yüzeysel problemleri dert etmeye meyilli olduğumuz için, bu kitaplar oldukça sevildi!
İsminden dolayı çok gizli, derin bir hikaye anlattığı hissi veren kitap, Serra Noyan isimli karakterin günlüğüydü.
Serra, liseye yeni başlamış, saf bir genç kızdı.
Annesi ve babasının boşanmasıyla ile hayatı 'paramparça' olmuştu. Lise değiştirmek zorunda kalan Serra, bu büyük değişimi nasıl atlatacak diye merakla ve heyecanla okuduğumuz kitap, bir seriye dönüşecek ve Serra üniversiteden mezun olup çoluk çocuğa karışana kadar devam edecekti.
Serra, kilolu ve gözlüklü olmaktan muzdaripti. Yeni arkadaşlar edinmeye çalışıyordu.
Serra'nın başında öyle büyük problemler vardı ki! Örneğin; iyi kızlar Melis ve arkadaşları ile Hilton Otel'de beş çayına gidiyorlardı. Fakat Melis ve arkadaşları tayyör giyerken, Serra tayyör giymiyor; sıradan bir kumaş etek ve bluz giyerek gidiyordu. Rezil oluyordu!
Problemli bir genç olmasına rağmen, dersleri hep iyiydi ve aradığı an hemen iş bulabiliyordu.
Fakat elbette ki Serra'nın hayatı asla toz pembe değildi! Örneğin; turizme merakının olduğunu düşünen Serra, bir tur şirketinde çalışmaya başlıyor ve gene elbette türlü sorunlarla boğuşuyordu! Teslim aldığı turistleri otele götürmek istiyor, fakat otobüs ayarlanamıyordu mesela!
Bu tarz olayları dünyanın en büyük derdiymişçesine anlatan prensesimizi daha üniversiteye gönderecek, aşık edecek ve evlendirecektik...
Aydın, seçkin ve modern bir genç olarak; kendisi gibi insanlarla takılıyor ve tek bir arıza tipe bile rastlamıyordu!
Siyah asker postalları giyen ve sigara içen gençlerin ne kadar kötü kalpli olduğunu önceki kitaplarda öğrenmiş olduğu için; o tarz insanlarla artık asla muhatap olmuyordu!
Daha önce yazlıktaki sevgilisinin kötü bir kızla konuşmasından dolayı aşktan dili yanan Serra, müstakbel kocasına çok ama çok aşık olur!
Kocası çılgın ama aynı zamanda da ayakları yere basan biridir. Öyle büyük çılgınlıklar yapar ki; mesela Serra otobüsten inince, onu insanların içinde kucağına alır ve döndürür!
Ergenliğimize renk kattığı için teşekkür ediyoruz!
hepsini okumuştum. bir de o yıllarda efsane çatı serisini okumuştum.
Yaş 17 yi okumuştum 😍
serra'nin oktay'dan ayrilmasi kesinlikle bir hataydi ayrica ozgur karakterini basindan beri sevmemistim zaten adam hep serra'nin oktay'dan ayrilmasini bekledi ve serra oktay'dan ayrilinca sak diye evlendiler kesinlikle tam bir HATAYDI