Hattat Holding Yönetim Kurulu Üyesi İpek Hattat'ın, tabletinin tamir edilemediği gerekçesiyle evinde saatlerce alıkoyduğu iddia edilen kurye Renas Demirkaya, öldürüleceğinden korktuğunu söyledi. Demirkaya, Hattat'ın kendisini bırakmasını isteyen sevgilisiyle de tartıştığını ifade etti.
Hattat Holding Yönetim Kurulu Üyesi İpek Hattat, geçtiğimiz hafta perşembe günü meydana gelen olayda, ekranı kırılan tabletini internet üzerinden bulduğu bir firmaya gönderdi. Tamir edilerek kendisine gönderilen tabletin tekrar bozulması üzerine firmayı arayan Hattat, ürünün Sarıyer Yeniköy'deki evinden alınmasını istedi. İş yoğunluğu nedeniyle tableti almaya iki gün sonra giden kurye Renas Demirkaya, iddiaya göre, İpek Hattat ve sevgilisiyle birlikte içeri alındıktan sonra kapı kilitlenerek alıkonuldu.
Bu sırada, Demirkaya, patronu Halil Cömert'i arayarak durumu bildirdi. Bunu gören Hattat, telefonu kuryenin elinden alarak kısa süre önce eve gelen şoförüne verdi. Cömert'in bir süre sonra tekrar araması üzerine Hattat, şoförün elinden aldığı telefonu defalarca duvara atarak kırdı. Daha sonra kendi telefonuyla firma sahibini arayan İpek Hattat, dolandırıldığı iddiasıyla hakaretler savurmaya başladı. Yaklaşık 40 dakika süren konuşmanın ardından İpek Hattat, Cömert'e, kendisi gelmeden kuryeyi bırakmayacağını söyleyerek telefonu kapattı. Hattat'ın, kurye Renas Demirkaya'yı bırakmaları gerektiğini söyleyen sevgilisiyle de tartıştığı öğrenildi.
Firma sahibinin haber vermesi üzerine verilen adrese giden polisin, kapıyı defalarca çalmasına açan olmadı. Savcılıktan gerekli izinlerin alınmasının ardından eve giren polis, kuryeyi kurtarırken, İpek Hattat, sevgilisi ve şoförü gözaltına alındı.
İpek Hattat'ın kendilerine internet üzerinden ulaştığını belirten kurye Renas Demirkaya 'Telefonu bize şoförüyle gönderdi. Tamir edip geri gönderdik. Camını yapıştırdıktan sonra yapışkanı kurusun diye lastikliyoruz. 4-5 saat açılmaması gerekiyor. Şoför götürünce lastiği açmış. Basıp kırmış. Biz buradan sağlam bir şekilde gönderdik. Buna rağmen biz yine tekrar yaparız dedik. Ben gönderemem siz kurye gönderin dedi. Yoğunduk, iki gün sonra ben gittim. 'Beni bekletemezsiniz, siz dolandırıcısınız' diyerek bağırdı çağırdı hakaret etti' diye konuştu.
Tableti almak için gittiği evde alıkonulduğu saatler boyunca korku dolu anları hala unutamadığını ifade eden Demirkaya, olay günü yaşananları şöyle anlattı:
'Ben İpek Hattat'ın evine gittim. Sitenin güvenliği benimle beraber geldi. Eve gittiğimde İpek Hattat'ın sevgilisi kapının önündeydi. Beni karşıladı. O sırada İpek Hattat kapıya çıktı. 'Ben tableti almaya geldim. Tamir edip geri getireceğim size' dedim. 'Dolandırıcı' diye bağırdı. O sırada ben de anlamadım. Sonra telefonu çıkarıp adresi gösterdim. 'İpek Hattat siz değil misiniz' dedim. 'Evet benim' dedi. 'Tamirciden geliyorum, sizin tableti almaya geldim' dedim. 'Siz dolandırıcısınız, para aldınız tableti yapmadınız, iki gündür bekletiyorsunuz beni' dedi. Halbuki, biz buradan tableti yaptık gönderdik. Kamera kayıtları da var. O, yeniden bozdu. Eve gittiğimde 'bunlar dolandırıcı' diye bağırarak, beni içeriye atıp kilitlediler. Kilitlediğinde, ben, İpek Hattat, bir de sevgilisi vardı. Şoför 10 dakika sonra geldi. İpek Hattat hakaret ve küfür ediyordu. 'Bunu sizin yanınıza bırakmayacağım' dedi. O sırada şoförü içeriye girdi. Kapıyı kilitledi yine. Ben o sırada telefonumu çıkarıp patronumu aradım. 'Ağabey sen gelene kadar beni bırakmayacak' dedim. Telefonu kapattım o sırada İpek Hattat telefonu elimden alıp şoförüne verdi. O sırada patron bir daha aradı beni. İpek Hattat telefonumu şoförün elinden alıp kırdı. Paramparça etti. Ben de şok oldum hiç beklemiyordum. Sadece bir sefer değil on sefer alıp parçaladı telefonu. Ben kapının önünde bekliyordum. 'Geç içeride, arkaya otur' dedi. Sonra, 'oturma sen, köpeğimin işediği pedin üzerine otur' dedi. Ben ayakta durdum hiç konuşmadım. Kadın alkollüydü. Baskı altında kaldım. O sırada patronum tekrar aradı. Telefon kırıktı fakat ses geliyordu. Yaklaşık 40 dakika konuştular. Hakaret etmeye devam etti. Telefonu kapatınca beni mutfak katına indirdi. O sırada polisler kapıya geldi. Kapıyı açmadı. En sonunda kapıyı kırıp içeri girdi polisler ve beni kurtardılar. O akşam karakola giderek ifade verdim' dedi.
Yaşananlar sırasında herhangi bir darba maruz kalmadığının altını çizen Demirkaya 'Darp edilmedim ama psikolojik olarak çok baskı gördüm. Hala etkisindeyim. Bir an içimden beni öldürebilirdi diye düşündüm. Alkollüydü. O sırada sevgilisi tekrar alkol veriyordu ona' diye konuştu.
Parası olanın kendini "sahip" sandığı dünya... Ah yalan dünya!!!
Şimdi çocuk bir manevi tazminat davası açsın muazzam para götürür. Sonrada hayatı kurtulur mis gibi olay gelmiş çocuğun başına.
Dava açsın bence