Pek çok izleyici için Ezel, gelmiş geçmiş en iyi dizi olarak kabul edilir. Üstünden yıllar geçse de anlatılan hikaye, oyuncular, oyunculuklar herkes için apayrı bir yer taşır. Ömer'in yaşadıkları unutulur gibi değildi elbette ama Ezel olduktan sonra affediciliğini de hep birlikte gördük.
Peki ama ya Ömer hiç hapse girmeseydi? Yine böyle affedici olabilir miydi, yoksa daha çok mu intikam ateşiyle yanardı?
Gelin birlikte değerlendirelim!
Dizi o kadar etkileyici ve izleyici tarafından o kadar kusursuz bulunmuştu ki finali üstünden geçen yaklaşık 15 yılın ardından bile hala en iyi dizi olduğu konusunda yaygın bir görüş var.
Her ne kadar finali üzse de dizide tüm intikam yeminlerine rağmen sevginin nasıl da ağır bastığını hep birlikte görmüştük.
Hapiste Ramiz Dayıyla tanışan Ömer'in hayatı tamamen değişmişti. Hem üzüntü hem de intikam ateşiyle ne yapacağını bilemeyen Ömer'e yol gösteren Ramiz Dayı olmuştu.
Hapse girerken oldukça saf, hiçbir şeyden haberi olmayan Ömer, oradan ayrıldıktan sonra yüzüyle beraber bambaşka bir karaktere ve hayata da sahip olmuştu.
Tabii Eyşan'a olan aşkı bazı küçük aksaklıklarla karşılaşmasına yol açsa da en azından hedefine ulaşmıştı.
Gelin birlikte inceleyelim!
Kendi halinde bu gencecik adamın uğradığı iftiranın büyüklüğü, ne yapacağını da şaşırmasına yol açardı.
Ancak bunu sağlayacak pek de bir imkanı olmadığı için asıl suçlunun onlar olduğunu kanıtlaması epey zor olurdu.
Her ne kadar öfkesi ön plana çıksa da Eyşan'a olan aşkının hiçbir zaman azalmadığını hep birlikte gördük. Bu durumda Eyşan'ın yeni bir planla onu daha da alt etmesi olasıydı.
Ancak bu muhtemelen beklediğimiz bir yön ve sonuç olurdu. Çünkü Ömer'in saf ve temiz kişiliği için ilk izlenim ne yazık ki bu yönde oluyor.
Ramiz Dayı gibi yalnızca ona iyilik yapan biri değil belki kötü biri de olabilirdi aracı olan ama en azından intikam için iyi bir yol olarak düşünülebilirdi.
Dizinin olağan seyrinde olduğu gibi en kolay affettiği kişi affettiği isimlerden biri de Ali olurdu. Ancak Cengiz'in Eyşan'a yan gözle bakması onun için affedilemez bir durum olarak karşımıza çıkardı.
Eyşan, güce tapan, hipergam bir kadındı. Kenan Birkan, en yakın adamı ölünce korkuya kapılmış, Eyşan'ın ellerini sıkı sıkı tutmuş, Eyşan'ın yüzünde tiksinti belirmişti. Erkekte en ufak güçsüzlüğe tahammül edemezdi. Bu yüzden Ömer'i, mahalledeki tüm erkeklerle aldatırdı.