İnternette Tanıştığı Kadın Tarafından Dolandırılıp Tehdit Edilen Adamın Şok Edecek Hikâyesi

Dünün en çok konuşulan konusu bir gencin anlattığı dolandırılma hikayesiydi. İnternet üzerinden tanıştığı kadınla buluşan kahramanımız hayatının şokunu yaşadı. Nasıl mı?

İzliyoruz. 👇

Arkadaşlar bir gün bu şekilde burada konu açacağım hiç aklıma gelmezdi.

Cumartesi akşamı internetten tanışıp buluştuğum kızın ya da kadının son 24 saatimi kabusa çevireceğini ve bunu sizlerle paylaşıp yardımınızı istiyeceğimi hiç düşünmemiştim.

Ben kurumsal firmada çalışan bir bilgisayar mühendisiyim. Ailemle beraber İzmir Karşıyaka'da yaşıyorum.

Ailem ve ben yaşantımız ve çevremiz itibarıyla düzgün olan insanlarız. Babam emekli subay, annem emekli öğretmen. Sakin ve sınırlı bir sosyal çevre içinde yaşayan biriyim. Bunları niye söylüyorum derseniz, hakkımda biraz fikir sahibi olmanız için. 

Ciddi bir tanışma niyeti ile bundan 4 ay önce *****.com adlı bir tanışma sitesine üye oldum. İş arkadaşım bu siteden birisi ile tanıştı ve evliliğe doğru ilerleyen ilişkisi var. Onun da teşviki ile bu siteyi denemeye karar verdim. Dört ayda iki kişi ile yüz yüze tanıştım. Düzgün ve eğitimli, çalışan kişilerdi ama bazı noktalarda ortak düşünmediğimize karar verince, ilerleyen bir ilişkimiz olmadı.

Siteye üç dört gündür bakmamıştım. Dün hafta sonu olunca bir bakayım dedim.

Birkaç gün önce mesaj kutuma bir kadın profilinden mesaj gelmiş. Bana yakında oturan bir semtte. Ben de ona yanıt verdim. O da cevap olarak şu an benim evime on dakika yürüme mesafesinde olan bir mekanda olduğunu, istersem gelip tanışabileceğimi söyledi. Ben de cumartesi akşamı evde canım sıkılmış otururken, can sıkıntısının verdiği durumla teklifini kabul ettim. Olduğu mekanın ise çay kahve alkol içilebilen bir bar-cafe tarzı yer olduğunu söyledi. Ben alkol kullanmıyorum dedim. 'Başka yerde buluşalım mı?' dedim. O da 'Ben de zaten bahçesinde oturdum, çay içiyorum, burası sakin. Gel çay kahve içersin, eğer kafamız tutarsa senin istediğin gibi alkolsüz bir yere geçeriz.' dedi. Telefonunu verdi. Aradım. Kısa bir konuşma oldu. Aslında daha uzun konuşup biraz soru sorup tanımak istedim ama 'Ya işte yakınsın gel burada yüz yüze konuşalım daha iyi. Sana konum yolluyorum. Burada bekliyorum gel.' dedi. Ben de gideyim, zaten on dakika yürüme mesafesi, hoşlanmazsam da bir kahve içer kalkar eve geri gelirim dedim.

Mekanın önüne gittim. "Ben geldim." diye mesaj yazdım. O da kapının önündeki masalarda oturduğunu söyleyip içeriye kapalı kısma girmeden hemen orada beni karşılayıp bir sandalye gösterip oturttu.

Açıkcası mekanın dış görünüş ve kadının giyinişinden durumu anladım biraz ama daha önce hayatımda hiç konsomatrisli bir bar içine girmediğim için tereddütte kaldım. Zaten beni görür görmez hemen 'Gel otur. Nerede kaldın? Seni bekliyorum.' falan diyerek sanki samimi iki kişiymişiz gibi buyur etti. İçeri kapalı alana geçmeyi teklif etti. Yok hayır burada dışarıda oturalım diyerek geri çevirdim. Sonra duruma göre, sözleştiğimiz gibi alkolsüz sakin bir yere geçeriz deyince tamam dedi.

Ne içersin diye sorunca soda istedim. Kız da "Ya soda mı içilir? Bari bir bira iç." deyince, alkol kullanmadığımı tekrar söyledim mesajlarda söylediğim gibi.

Neyse soda geldi. Kız da bardakta votka istedi. Kız dediğime bakmayın. 35-40 yaşlarında. Bir yirmi dakika geçti. Ben burasının ortamı beni rahatsız etti kalkalım deyince, o da 'Tamam bir kahve iç, kalkarız. Ben bir lavaboya gideyim. O sırada yalnız kalma kahveni içerken. Arkadaşım da burada. O sana eşlik etsin.' diyerek içeriden bir kız çağırdı. Sonra yine garson bozuntusu herif geldi. O kıza ne içeceğini sordu o da bira istedi. Güya bunun ev arkadaşıymış, buraya beraber oturmaya gelmişler. Ben gelmeden önce onunla oturuyormuş falan. Asıl kız, beş dakika sonra içeriden elinde yeni bir votka bardağı ile geldi. Ben de o sırada kahvemi bitirdim. Kahve dediğim de lağım suyu tadında, üçü bir arada. Neyse ikram deyip içtik mecburen.

"Haydi kalkalım artık. İlerideki kahve dünyasına geçelim mi? Eğer kalkmayacaksan sonra başka zaman buluşuruz." dedim.

O da 'Dur hesabı ödeyip kalkalım o zaman.' diyerek şu hapishane kaçkını kılıklı heriften hesabı istedi. Ben de onun daveti ile gittiğimi ve kendisi bana ne içersin diye teklif ettiği için bir soda ve Nescafe içsem de kendi içtiğimi yine de öder kalkarım dedim içimden. 

Zaten oraya gireli bir otuz dakika geçti ya da geçmemişti ki; bunun içerideki adamı elinde bir kağıtla geldi. Kağıtta sadece 4000 TL yazıyor. Kağıdı direkt benim önüme koydu. Dedim 'Bu ne ya?' Bir soda bir Nescafe hadi senin de iki bardak votkan dahil olsun 4.000 tl mi olur? Hapishane kaçkını tipli herif, 'Ee mekandan gece bitmeden, erken kız götürüyorsun onun bedeli.' deyince, kız buraya beni kendi İnternetten tanışarak ilk tanışma diye davet etti. Kısa oturup, sohbetimiz tutarsa benim istediğim yere geçeriz şeklinde deyince geldim. O halde, kız da benimle buradan çıkmasın, burada kalsın istemiyorum. Ben soda ve kahveyi ödeyip çıkayım dedim. Kız hemen atılıp, 'Ne olur rezillik çıkmasın, içeride 30 adam var seni buradan sağlam çıkartmazlar, sen öde ben buradan çıkınca sana alacağım para ile nakit geri öderim.' deyince baktım tehdit ediliyorum bir an panikledim... Ben de üzerimde o kadar para yok deyince, onlar da 'Çıkar cüzdanı, içini görelim.' dediler.

Herifler iyice dayılanmaya başladı. Kartım var ama limiti yetmez. Nakit 200 TL var dedim. "Hani? Göster bakalım." dediler.

O sırada oradaki herif; 'Sen kartı bana ver, şifresini bana söyle. Ben nakit çekip gelirim bankadan.' deyince; o halde ben çekip geleyim, hazır kurtulmuş olurum buradan diye düşündüm. Tabii hemen sert şekilde, olmaz ödeme yapmadan burdan çıkamazsın. Ya kartı ver biz çekelim ya da burada kredi kartından ödersin diye çıkışınca ben de limiti yetmez dedim. O sıra elimdeki kartı kız hızlıca alıp 'Ya bir deneyelim, bak rezillik çıkacak buradakiler sabıkalı adamlar laftan anlamaz.' diye korkuttu. Bir soda, bir kahveye 4000 tl ödenir mi? Bu sefer kız 'Sen de amma abarttın, buraya gelip masada oturanlar burada 10.000-20.000 ile çıkıyorlar. Sen şimdi öde, ben sana vereceğim ödediğini sonra.' dedi. Diğer herif de 'Hadi uzatma amma söylendin, ödemeyeceksen içeri gel orada çözelim konuyu.' diyerek dayılandı. 

Yani arkadaşlar, daha önce hiç böyle bir mekana girmediğim için tehdit ve korkutmaları ile mecburen farklı kartlarla ödedim. Yani inanın panikle ne yaptığımı hatırlamıyorum. Bir olay çıksa şimdi anne babama rezil olurum diye düşündüm bir taraftan. Oradan bir an önce kendimi kurtarmaya odakladım sadece. Hesabı ödeyince kız 'Sen şimdi kalk, yarım saat sonra Karşıyaka'da **** diye bir mekan var. Ben toparlanıp oraya gelirim yarım saate, sen beni bekle orada, benim ev Alaybey İzban İstasyonu'nun orada. Ben sonra oradan eve giderim, istersen sen de eve gelirsin.' deyince, yok ben evine falan gelmem, sadece dediğin mekanda bekleyeceğim bana paramı geri verirsin orada ya da en iyisi ben burada çıkışta şimdi yarım saat beklerim deyince bir anda namuslu kız moduna geçip 'Seninle kapıda buluşup gitmem uygun olmaz, başkası görmesin.' dedi. Bir taraftan da o hapishane kaçkını suratıma dik dik bakıyordu. Neyse, kendimi panikle nasıl dışarı attım bilmiyorum. Bir parka geçip bekledim. Tabii ki kızın git beni bekle dediği mekana gitmedim. Gelmeyeceğini biliyordum. Mekandan çıktıktan on dakika sonra kıza mesaj attım. Arkadaşlar içeri girerken, kıza 'Ben geldim.' diye attığım mesaj ile çıktıktan on dakika sonra attığım mesaj arasında tam bir saat var. Yani içeride toplam 50 dakika durmuşum. Zaten bunun yirmi dakikası hesabı ödeme tartışması ile geçti.

Bir tuzak ile davet edilip zorla tehditle hesap ödetildim. Ne yapsam diye düşündüm.

Aileme anlatamam, onların karşısına asla böyle bir olayla çıkamam yüzüm almaz, hem de onları üzmek istemem. Biraz parkta oturdum dinlendim. Hatta bunlar arkamdan gelirler takip ederler korkusu ile parkta baktım gece dolaşan emniyetin bekçileri var, onların yakınında oturdum. Bu arada bir saat geçti. Kıza mesaj attım. 'Neredesin? Hani yarım saate geliyordun mekana?' Kız da, işler uzadı falan filan az sonra çıkacağım diye yazdı. 

Ne yapsam diye parkta korku ile düşünürken gece 2'yi geçti. Karşıyaka Çarsısı içindeki polis karakoluna gitmeye karar verdim. Karakol önünde polisler oturuyordu. Komiser falan da oradaydı. Durumu anlattım. 'Biz bir şey yapamayız, sen şikayetçi olsan onları alsak, içerideki diğer çalışanları şahit gösterip senin için yedi içti hesap bu tuttu derler. Sonra dava açılır, sen uğraşırsın bir şey çıkmaz. Sen de ailen de düzgün birisin belli, adli süreçle yorulup yorma kendini.' dedi polis. 'Ya memur bey içeride toplam elli dakika durdum. 'Elli dakikada bir insan 4000 TL ne yer içer?' dedim. Kamera falan varsa belli olur. Adisyon bile yok. Ne yediğim içtiğim belli değil deyince polis de, 'Onların kameraları yoktur, varsa da görüntüleri silmişlerdir, adisyonda uydururlar. 'Madem öyle bir mekana gittin, kızı neden kendi masanda oturttun ki? Hesabı kız oturdu diye şişirirler bunlar.' deyip, hangi mekan olduğunu sordu. Söyledim adını. Memur üstelik mekanı biliyor. Zaten on dakika uzakta karakola. 'Memur bey, ben tongaya geldim. O davet etti. İnternetten tanıştık.' deyince polis 'Sen de internetten tanışınca hemen s***ilcek kız buldun diye gittin degil mi?' deyince  'Abi ben alkol bile almam, babam subay annem öğretmen.' dedim. Polis de 'Ya bırak hepimiz erkeğiz bilmiyor muyuz? Mesela ben de geçen gün bara gittim ama yanıma gelen kızı istemedim hesap fazla olmasın diye' dedi. 

Sonra bana, 'Senin yüzünden belli aslında iyi aile çocuğu olduğun ve yüzün tipin temiz, iyi birisin ama uğraşma bir şey çıkmaz, ailenin haberi olacak şimdi savcılık sürecinde, eve mahkeme çağrı kağıdı gidip gelecek. Bir daha öyle bir yere gidersen sana tecrübe olsun kız olmadan otur.' şeklinde nasihat etti. Ben de 'Zaten hayatımda ilk defa girdim, bir daha önünden geçmem ama yanlarına mı kalacak? Resmen zorla tehditle gasp eder gibi ödettiler, bak kız şuraya geleceğim dedi. İki saat oldu hala ses yok. Yani bunlarınki tam organize gasp dedim. Yani elli dakika kaldığım yerde bir soda bir kahveye 4000 TL ödettiler zorla ve bu yaptıklarını sineye mi çekeyim peki?' deyince memur da 'öyle yap' der gibi yüzüme baktı. 

Kız dün gece telefonunu kapadı bir daha yanıt vermedi WhatsApp'tan. Kıza gece mesaj yazdım. Bak, benim babam subay. Hepinizi savcılığa vereceğim, eğer paramı bügün vermezseniz şeklinde WhatsApp'tan yazdım. Tabii ben yaşadıklarımın etkisi ile tüm gece uyku uyuyamadım. Bugun yani pazar günü, evde inanın bir lokma yemedim üzüntüden. Ailem tüm gün senin neyin var dedi. Tabii hiç bir şey diyemedim.

Kız saat bügün 15.00 gibi telefonunu açtı. Turkcell'den mesaj geldi. Hemen aradım.

Açmadı tabii. 20-30 kez aradıktan sonra kız telefonu açıp 'Ne var a**na koduğum, a*cık ağızlı, seksin ortasındayım beni rahatsız etme, bak yoksa hem seni hem babanı Fetöcü diye polise ihbar ederim.' deyip kapadı. İyice sinir oldum. Bir 20-30 kez yine aradım. Bu sefer bir herif açtı. Sinkaflı küfürler etti. Ben de bu küfürleri kayıt ediyorum, savcılığa bunlarla beraber sizi şikayet edeceğim deyince o da 'Savcının da a**ına koyayım.' deyip kapattı. Sonra engelledi beni. 

Arkadaşlar, bunları yazarken hala birebir yaşamış oldum. İnanın ellerim titriyor. Şimdi savcılığa versem bu zorba eşkiyaların mekanı bizim eve beş dakika mesafede. Mahkeme aşamasında evimizin adresini öğrenecekler. Ailemin huzurunu kaçırırlar. Bunlar o konsomatris bozuntusu kadın ve mekanın sahibi ile organizeler. Bu herifler sabıkalı adamlar, bizim için önünden geçerken bile uzaktan baktığımız karakol, nezarethane, mahkeme, cezaevi gibi yerler bunlar için sıradan hayatın bir normal parçası gibi şeyler. 

Ama inanın hayata küstüm. İçim içimi yiyor. Bir aylık maaşın gittiğine mi yanayım, kimseye anlatamayıp bir şey yapamadığıma mı, böyle bir tongaya nasıl kanıp düştüğüme mi? Aklıma geldikçe kafayı yiyesim geliyor. 4000 TL'yi iki kredi kartı ile tehdit ve korkutma ile ödedim. Daha acısı da var. Kartla ödedikten sonra, bu konsomatris kız 'Bana 100 tl sigara parası ver, 50 tl de beni tehdit eden herife bahşiş ver.' deyince, 150 TL de öyle verdim. İnanın öyle korku, panik oldum ki, oradan çıkmak için o psikoloji ile üstümdeki elbiseleri çıkarıp verirdim.

Bunları niye anlattım?

Etrafımda kimseyle paylaşamadıklarımı sizinle paylaştım. Hem benim başıma gelenler sizin başınıza gelmesin diye hem de bu adamlardan paramı alabilmek için ne yapmalıyım nasıl bir yol izlemeliyim diye sizlere danışmak istedim. Hatta belki içinizde direkt bana yardımcı olabilecek birileri bile olursa çok mutlu olurum.

Anlattığım olayları desteklemek için arkadaşlık sitesinden tanışma ile başlayıp ve WhatsApp mesajları ile devam eden sürecin ekran görüntülerini ekliyorum.

Mesajlardan göreceğiniz gibi beni nasıl normal çay içilen bir mekanmış gibi çağırıp içeri bile girmeden kapı önündeki 50 dakika oturduğum masadan gasp eder gibi tehditle 4.000 tl kredi kartı, 150 Tl nakit ile ayrıldığımı göreceksiniz.

Kredi kartı çekimlerinin ekran görüntüsünü ekliyorum.

Aslında mekanın olduğu yer İzmir'de Karşıyaka'da. Hani yani öyle arka sokak, kimsenin olmadığı izbe bir lokasyon değil. Bilenler bilir, düzgün kişilerin oturduğu bir semt.

Bu arada ne deseniz haklısınız.

'Benzer hadiseler kaç kez yaşanıyor, haberlerde, sosyal medyada görüyoruz, hala akıllanmadınız mı ki? Hormonlarınızla hareket edip, bu gibi tongalara düşüyorsunuz. Oh olsun.' diyenleriniz olacağını biliyorum. Siz de haklısınız ama konsomatris kendini kız, normal bir cafede, orada oturan çay içen bir müşteri gibi lanse etti. Aynı siteden yüz yüze tanıştığım iki kişiden biri akademisyen biri doktordu. Onlarla da dışarıda böyle buluştuk. Yani gerçekten saflığımın ve daha önce böyle bir bar gibi yere girmemiş olmamın tecrübesizliği. Kız oradaki müşteri gibi davranıp davet etti. Eğer bilseydim barın konsomatrisi gider miydim? Kızın WhatsApp resmini de paylaşıyorum. Ola ki benim gibi bir safa denk gelip birinin daha helal parasını çarpmasınlar. Gerçi resimdeki kız bu muydu ondan bile emin değilim. Mekan önü yani oturduğumuz giriş kısmı karanlıktı bayağı. Yüzünü net hatırlamıyorum. Zaten yanımda oturdu. Yandan bakarak konuştum. Resimdekine benziyor gibi. Hatta yanımdaki sandalyeye oturdu. Ben arada mesafe bıraktım. 'Neden uzak oturuyorsun, korkma yemem, utanma.' diyerek yanıma iyice yapıştı. Eve gelince üzerimdeki elbiseleri direkt makineye attım, duşa girdim. Kim bilir bende önce kimlere dokundu elledi sürtündü...

Popüler İçerikler

Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
YORUMLAR
02.10.2018

Polisler de bayağı yardımcı olmuşlar. Eksik olmasınlar.

Pasif Kullanıcı
02.10.2018

türkiyede polisin işi vatandaşı değil arkası olan vandalları korumak

02.10.2018

Cocuk bişey paylaşmış alay konusu etmişsiniz bi çoğunuz. Başka vakit bir sosial alemle isyanlar çıkarılır, küçücük bişeyler kamoyu gündemi olur. içim acıdı.her şeyi açık açık dökmüş ortaya: mekanı, resmini, ismini. ne yapmak lazım ne etmek olar onu düşünmek gerek.

02.10.2018

herkese güvenmesin

02.10.2018

Yorumlara bak.Medeniyetinizi sikeyim.Bu şerefsizlerin başına çökeceksin nefes aldırmayacaksın ama nerede.Bir bok olmaz bizden.

TÜM YORUMLARI OKU (69)