Öpüşelim, öpüşelim de neden, nasıl öpüşelim?
Öpüşelim, öpüşelim de neden, nasıl öpüşelim?
Resimde gördüğünüz ve İsrail, Beytülleahim'de bulunan bu heykel Ain Sakhri aşıkları olarak biliniyor ve British Musem'da sergilenmekte. Heykelin 12 bin yıl öncesine ait olduğunu düşünürsek insanlar bayağıdır öpüşüyor demek hata olmaz. Bununla birlikte öpüşmenin cinsel ilişkinin başlangıcı olması ve bir duyguya dayanması da bayağı gerilere gitmekte.
Çünkü öpüşmek toplumsal ve siyasal bir statü göstergesidir. Ha bir de velev ki arada hemcinsinizi öpmek istediniz, rahat olun efendim! Bu topraklarda ve antik dönemde bu durum günümüzdeki gibi garip görünmüyor. Hatta Romalılar öpüşmeyi kategorize ederek farklı isimler bile koymuşlar, şöyle ki:
Osculum: Yüzden ya da dudaktan yapılan arkadaşlık öpüşmesi
Basium: Dudaktan sevgi öpüşmesi
Suavium: Sevgililerin öpüşmesi
Vedik dönemde yazılmış Hint metinlerine göre MÖ 1000'lerde Hindistan'da insanlar alınlarını ve burunlarını birbirine sürterek selamlaşırken aradan geçen birkaç yüzyılda Mahabharata Destanı'nda dudaktan öpüşmeyi bulabiliyoruz. 2. yüzyılda yazılmış Kama Sutra'yı ise biliyorsunuz... Ha unutmadan uzmanların hemfikir olduğu şey İskender'in MÖ 4. yüzyılda Hint işgalinde öpüşmeyi öğrendiği ve Avrupalılara öğrettiği yönünde.
Biliyorsunuz İsa, Yahuda'nın öpücüğüyle yakalanır ve çarmıha gerilir. Buna rağmen Hristiyan dünyada öpüşmek oldukça yaygın ve normal bir durum haline gelir. Ancak yine statü devrededir, kişi sadece kendi seviyesindeki kişiyi dudaktan öpebilir. Seviye düştükçe öpücüğün konumu da yere doğru yön değiştirir. 14. yüzyılda ise gerek Papa gerek bazı devlet liderleri hem cinsellik hem de veba yüzünden öpüşmeyi yasaklarlar.
Sayın Charles Darwin, 1872 tarihli kitabı 'İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi'nde öpüşmeyi tanımlarken şunlardan bahseder: Dudaktan öpüşme ile çeşitli 'öpüşme benzeri davranışlar' arasında önemli ayrımlar var. Burun sürtmek gibi davranışlar benzer bir amaca hizmet ederek modern romantik dudaktan dudağa öpüşmenin de öncüsü olabilir.'
Antropolojinin çok önemli bir ismi olan Malinowski ise 1929'da Trobriand yerlilerini incelemek üzere Papua yeni Gine'ye gider ve yerlilerin aşk hayatları hakkında şu detayları verir: 'Çiftler öpüşmeyi bilmiyorlar ve sevişme esnasında birbirlerini, orgazm sırasında ise birbirlerinin kirpiklerini ısırıyorlar.'
Bir başka olasılık da, öpüşmenin “ağızdan besleme”den evrimleşen öğrenilmiş bir davranış olması gibi durur. Yapılan araştırmalar bazı yerel kültürlerde sosyal öpüşme olmasa bile insan annenin çiğnediği yemeği çocuğuna verdiğini gösterir. Uzun lafın kısası 'Neden öpüştüğümüz hala bir muamma.'
Ve bilim adamı iki buçuk yıl havaalanları ve tren istasyonlarındaki bekleme sürelerini, plajlarda ve parklarda geçirdiği zamanları değerlendirerek araştırması için veriler toplar. Yaşları 13 ile 70 arasında değişen 124 çiftin öpüşmesini değerlendiren Güntürkün, 80 çiftin öpüşmek için başını sağa doğru çevirdiğini saptar. Ona göre kafanın anne karnında gelişen sağ yön tercihi demek ki bir şekilde kalıcı olur ve bu eğilim, algılamaların ve davranışların diğer asimetrilerini de etkiler.
Einstein: Yanındaki güzel kızı öperken bir yandan da araba kullanan ve dikkati dağılmayan biri, öpüşmeye hak ettiği önemi vermiyor demektir.
Guy de Maupassant: Yasal bir öpüşme asla çalıntı bir öpüşme kadar güzel olamaz.
Ingrid Bergman: Öpüşmek doğa tarafından sözcükleri gereğinden fazla olduklarında durdurmak için tasarlanan hoş bir hiledir.