Instagram bazı şeylere olan ilgimizi ve hevesimizi fena kaçırdı.
Instagram bazı şeylere olan ilgimizi ve hevesimizi fena kaçırdı.
Kimi tepsiye çıkar, kimi vinçle iner; Instagram ile iyice abartılan ve büyüyen düğün sektörü gözleri o kadar yordu ki, artık pek çok genç sade bir törenle evlenme hayali kuruyor.
Instagram'dan önce de görgüsüzlük vardı elbette, ancak seviye öyle bir yere geldi ki aldığı küçücük bir hediyeyi paylaşana bile tahammülümüz kalmadı.
Aşk belki de en zor rahatsız olacağımız konulardan biriydi. İnsan daima sevdiğine sevgisini göstermenin bir yolunu bulur ama Instagram stili aşk gözlerimizi çok yordu.
Yine annelik ve bebekler hassas noktamızdı. Sağ olsun 'Instagram annesi' diye bir akım başladı ve kadınlar hamile kaldıkları andan çocukları belli bir yaşa gelene dek çıkardıkları gaza kadar her ince detayı takipçileriyle paylaşmaya başladı ve özellikle bebeğinin ağzından konuşanlar sinirlerimizle oynadı.
Başlarda spor yapma hevesi olanlara yol gösteren Instagram kullanıcıları, sonradan aslında kendilerinin ne kadar fit ve sportif olduğunu gözümüze sokmaya başlayınca bu sporlardan da fenalık geldi.
Bir anda aslında ne iş yaptıklarını çözemediğimiz bu insanlar için kullanılan 'influencer' kavramı girdi hayatımıza. Tüm gün süslenip gezen, bedava seyahat eden ve boş vakitlerinde markaların hediye gönderdiği pahalı ürünleri açıp her iki paylaşımlarından biri reklam olan bu insanlardan çok soğuduk.
En ünlüsünden en az ünlüsüne tüm influencer camiası içtikleri sudan sürdükleri ruja her şeyin tanıtımını yapıyor. Komik olan ise tanıttıkları çoğu ürünü asla giymiyor, kullanmıyor olmaları.
Evet, Instagram insanları modadan da soğuttu. Eskiden herkesin iyi kötü kendine özgü bir tarzı vardı. Sosyal medya ile her dönem 'x markasının y modeli' gibi belli başlı şeyler var ve herkes birbirinin aynısı giyinerek stil sahibi olduğunu düşünüyor.
İnsanların sosyal medyadaki halleriyle gerçek halleri arasında uçurum oluştu. Kimse de bunu sorun etmiyor ama bu sahte ideal güzellik algısı her geçen gün daha fazla genci estetik operasyonlara yönlendiriyor.
Instagram'ın adeta yazısız kuralı, demirbaşı olan kahve keyfinden, sırf fotoğraf paylaşmak için gidilen mekanlardan soğuduk.
Bu sofraları daha iyi nasıl ifade edebiliriz bilemedik. Aile en fazla üç üyeden oluşsa bile en az on kişilik hazırlanan, sunumundan çeşitlerine abartının dibine vurulan yemek sofraları kültüründe yemek paylaşmanın ayıp olduğu bizleri utandırdı.
Bundan da soğunur mu derseniz, soğuttular. Dünyanın en güzel yerlerine giderken bile aşırı kasıntı, aşırı hazırlıklı ve kendi odaklı olan tatilciler adeta bu platform için geziyor gibiler ve bu da insanı soğutuyor.
Baklavanın üstünde bile gördük. Yeter.
Farkında mısınız bilmem ama Instagram'da karşınıza bir çift ayak çıkmadan günü bitirmeniz neredeyse imkansız. Özellikle yaz aylarında bu durum ayak görmeye tahammül edemeyenler için iyice zorlaşıyor.
Artık herkesin bildiği, eski fotoğrafların #tbt etiketiyle paylaşıldığı perşembe günleri annesinin karnına doğru bir yolculuk yapıp tüm eski fotoğraflarını tekrar tekrar paylaşanlara bir şey diyemiyoruz.
Söylenen şarkıları, dansları geçtik dümdüz yolu çeken var.
Siz neleri görmekten bıktınız? Yorumlarda buluşalım!
sosyal medya kullanmadığım için bu tarz kalitesizliklere maruz kalmıyorum kendimi şanslı hissediyorumm :D
keşke sonsuza dek çöksen instagram
Arka fonda sarki+direksiyon ikilisi.Bide uzun uzun cekiyolar hani biri oturup izliycek guyaa