Günümüz modası; sosyal medya duvarlarına bakarak insanlar hakkında fikir sahibi olmak... Gerçek hayatı yok sayarak, genel yargılara ulaşmak... Vardığımız yargıların zamanla yanlış çıktığını görmek... İşte böyle bir kısır döngü!
Dikkat dikkat!📢
Mutlu çiftlerin sırrı çözüldü. İlişkinizde sosyal medyanın yarattığı sorunları çözmek için ilişkinizi sosyal medyada yaşamadığınızdan emin olun. Çözüm olacak gibi görünüyor.😏👇
İlişkileri bebek poposu kadar pürüzsüz olanlar sosyal medyada post paylaşmakla geçen zamanı çöpe atılmış olarak görüyorlar. Bu kişilerin gözleri Facebook bildirimlerinde değil. Selfie kameralarında ise hiç değil! Tek misyonları anın tadını çıkarmaktır.
Problemleri çözmek için sorunları herkesin önüne dökenlerden misiniz? Yapmayın!
Sosyal medya batağına düşüp kafalarının karışmasına izin vermeyenlere kocaman alkış. 👏
Facebook'ta 'ilişkisi var' yazıp yazmadığını umursamadan hatta Instagram'daki 'cute couple' pozlarınızın like sayısına bakmadan beraberseniz bir daha tahtaya vurun. Çünkü buna gerçek aşk denir.😍
Unutmayın kimseye mutluluğunuzu kanıtlamak zorunda değilsiniz. Sadece ilişkinizin keyfini sürün.
Çünkü kendilerini ve mutluluklarını arkadaşlarıyla karşılaştıracak sonsuz kuyuya düşmemişlerdir.😊
zaten internette birşey paylaşmak şu değil mi: örn: bi çift “bakın ne kadar mutluyuz aşığız görün bizi beğenin bizi düşünün bizi kıskanın bizi” bakın biz nerelere gittik nelerde yaptık nelerde aldık bakın bakın bakın. bunlar görgüsüzlük sayılmıyor da beğeni çok olunca meslek sayılıyo bide, garip bi dünya yarattılar.
Şöyle bi hastalık var şimdi en iyi anne, en çok aşık, en güzel yemekleri yiyen/yapan, en mükemmel çift, en çok gezen en en enn... bu liste uzar gider. Bence bu hastalık, kendini dünyanın merkezinde görme hastalığı.
Nazar var nazar beraber poz atmayın.