Ekşi sözlük yazarlarından silverleaf'in paylaştığı bu entry ile siz de Instagram fotoğraflarınız için minimalizmin önemini anlayacaksınız.
Not: Bu yazı, yazarının izniyle yayımlanmaktadır!
Bir süredir kullandığım, aslında bir yerden sonra kullanmaktan vazgeçip (umudumu kesip) kendi kendime kurcalamaya başladığım program. En sonunda bir şeyler yazayım dedim ama...
Gerçekten mimari açıdan (tarihi eserleri hariç tutuyorum) estetik yoksunu bi ülkeyiz. Anadolu'nun bazı şehirlerinin kendine özgü orijinal evleri, yapıları mevcut ama büyük şehirlerde tam bi görüntü kirliliği hakim. Plansız sallapati binalar yükseliyo her yerden. Ne bi orijinallik ne estetik bi duruş var.
O kadar içi boş bir yazı olmuş ki eleştirmeye nereden başlayacağımı bilemedim. Insanları kategorize edici dil kullanımı da cabası... Edit: Cinsiyetci ibaresini kaldirdim.
"...Türkiye'nin ne kadar estetik yoksunu bir ülke olduğunu, Türklerin de ne kadar estetik yoksunu insanlar olduğunu bir kere daha anladık." Adam (mı bilmiyorum) aşağılık kompleksinin dibini yaşamış. New York'ta beton yığınını çeken adamı övmüş. Ağzım açık kaldı amk! Sadece İstanbul'daki han, hamam, yalı, köşk, saray vs. dünyanın estetik açıdan eşi benzeri nadir bulunan yapılarından pek çoğu. Tamam son yıllarda bazıları restorasyon adına katledildi ama bi iktidar değişikliğiyle o sorun çözülür gibi. New York'lu bu imkana sahip olmadığından beton yığınını çekiyor. Fotoğraf çekmeyi veya doğru yeri çekmeyi bilmiyoruz demeni anlarımda, açık hava müzesi formatlı ülkeyi gömmeni anlayamadım. Adam resmen s!çmalamış. Her bulduğunuz yazıyı niye paylaşıyorsunuz? Kalite anlayışınız niye eksi bilmem kaçlarda?