.
.
Ara sıra, insanlar bir araya gelip aşırı ve bazen sorgulanabilir tavırlar sergilerler. Bu etkinlikler genelde festival olarak adlandırılır.Festivaller genelde başka kültürleri tanıma adına müthiş fırsatlardır. Yerel kültürle ilgili temel sorun ise yabancılara az da olsa garip gelen 'hiçbir şey' anlamadıkları etkinliklerdir.
İspanya, Burgos'ta Corpus Christ olarak bilinen bu festivalin uluslararası başka bir adı daha var. Baby jumping. Konsepti ise fazlasıyla kolay. Köyün ortasına yataklar seriliyor ve bebekler yatırılıyor. Adamın biri geliyor ve üzerinden atlıyor. Çocuk oyuncağı !
Evet hiç mantıklı görünmüyor ama bu bir dini ritüel. Erkek katılımcı, şeytan gibi giydirilerek çocukların üzerinden atlıyor. Bu şekilde bebeklerin günahlarından arınacağına inanılıyor. Çok önemsenen bu ritüel için, İspanya'nın her yerinden aileler çocuklarını buraya getiriyorlar. Gariptir ki, bu gelenek Katolik Kilisesi tarafından yasaklanmaya çalışıldı. Bu duruma karşılık, gelenek 400 yıl boyunca devam etti ve edecek gibi...
Hayvanların bu festivalde maalesef yaşam süreleri pek uzun olmuyor şayet yemek için getirilmedilerse... Bu garip festivalde hayvanlar , sonu ölümle biten bir çeşit ritüele kurban gitmektedirler. Bir diğer İspanyol festivali olan Antzar Eguna, küçük bir kasaba olan Lekeito'da San Antulin Festivali'nde yapılır.
Burada kullanılan kazlar önceden ölmüş oluyorlar. Yarışma ise kısaca şu şekilde yapılıyor. Önce kazlar yağlanarak, bir ipe bağlanıyor. İnsanlar o ipe çıkarak kazların kafasını koparmaya çalışıyorlar. Kazanan, ödül olarak kopardığı kafayı alıp götürüyor. Bu olay, Avrupa'nın en eski kültürlerinden olan Bask toplumunun, Pyrenees Dağı'nda hayatta kalabilmeleri için gerekli olan güç ve dayanıklılığını sembolize ediyor.
Her yıl İngiltere'de Spring Bank Holiday esnasında, bölge halkı ve turistler toplanarak 4 kilo ağırlığındaki tekerlek peyniri bir tepeden yuvarlıyorlar. Dünyaca üne kavuşan bu festivalde amaç, itebildiğimiz kadar yiyeceği itip sonra peşinden koşmaktır. Aşağı ilk ulaşan kişi peyniri kazanır.
Şaşırtıcı şekilde bazen kazaların olabildiği bu festivalde, 'nadiren' de olsa insanlar sakatlanabiliyor. İlk olarak, insanlar peyniri taşıyarak tepenin aşağısına koşmak gerekiyordu. Fakat peynirin ağırlığı ve aşağı doğru koşarken hızın 120 km ye çıkmasından dolayı, yarışma güvenlik testini geçemedi. Her festival zaman içerisinde değişime uğramıştır, burada da bir süre sonra katılımcılar sadece peyniri kovalamaya başladılar. Tabi bu arada giriş ücreti de getirdiler.
Dev pembe penisle ortamı biraz neşelendirelim ! Eğer Japonya, Kawasaki'de nisan ayının ilk pazarı ise, o gün günlerden Kanamara Matsuri'dir. Şintoizm dininin bir geleneği olan bu festivalin bir başka adı 'Çelik Penis Festivali'dir. Başlangıçta biraz garip gibi gözükse de, festivalin asıl amacı doğurganlığa dikkat çekmektir.
Yukarıda bahsi geçen dev penis, türbe tarzı bir yere koyuluyor ve insanlar refah, mutluluk, kolay bir doğum ve cinsel yollarla bulaşan hastalıklardan korunmak için penisin önünde dua ediyorlar. Dua etmedikleri zaman, etraflarını penislerle dekore ederek, penis şeklinde şekerler yiyerek ve sebzelere şekil veriyorlar ( tabi ki penis şeklinde). Basitçe, yapmak istediğin her şeyi yapabilirsin, çevrende penisler olduğu sürece...