İnsanoğlunun Son Marifeti: Primat Türlerinin %60'ının Soyu Bizim Yüzümüzden Tükeniyor!

Primatlar pek çok farklı türe sahiptir. Şempanze, maymun, halka kuyruklu lemur, cadı maki, kızıl langur ve kel uakari gibi bildiğimiz türlerin yanı sıra pek çok bilmediğimiz türe sahip olan primatların çoğunun soyu bugün maalesef tükenmektedir ve bunun sorumlusu da biz insanlardan başkası değil...

Bugün bilinen 504 farklı primat türü var.

Bu sayı primatları en geniş memeli gruplarından biri kılıyor. Bu türlerden bazıları geceleri, bazıları ise gündüzleri yaşıyor. Primatlar genel olarak meyvelerle, yapraklarla ya da etle besleniyor ve yalnızca bir primat türü mantarla, bazıları ise diğer primatlarla besleniyor.

Primatların büyük çoğunluğu tropikal yağmur ormanlarında yaşıyor.

Tüm primat türlerinin üçte ikisine Brezilya, Madagaskar, Endonezya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde rastlanabiliyor. Hem yalnız başlarına hem de büyük gruplarla yaşayabilen bu canlı türleri, aynı zamanda biz insanların en yakın akrabası olma özelliğine sahip.

Yapılan son çalışma ise bu sevimli canlıların son yıllarda başlarına geleni gözler önüne seriyor.

Uluslararası bir primatolog grubunun yaptığı çalışmanın sonuçları, primat türlerinin %60'ının tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve %75'inin de sayıca azalmakta olduğunu kanıtlıyor. Eğer yakın zamanda etkili bir önlem alınmazsa kısa süre sonra bu durum daha da kötüleşecek ve primat türlerinin çoğu yok olacak...

Bunun sorumlusu ise elbette insanoğlunun yıkıcı eylemleri...

İnsanoğlunun primatların yaşam alanını tarlalara, çiftliklere dönüştürmesiyle; etleri için onları avlamasıyla; yol yapmak, petrol çıkarmak, maden kurmak amacıyla habitatlarını yok etmesiyle ve hastalıkların, hava kirliliğin ve küresel ısınmanın tırmanmasıyla gerçekleştirdiği bu kıyım, önlenmediği takdirde dünyamızı hem onlar hem de bizler için bir cehenneme dönüştürecek.

Raporu hazırlayan 31 araştırmacı, durumun çok kritik düzeyde olduğunu düşünüyor.

Ancak hâlen geri döndürülebilir olduğunu da ekliyorlar. Çözüm ise hem lokal, hem de global düzeyde iyileştirme çalışmaları yapmak gibi görünüyor. Bunun için öncelikle çiftçilerin primatlarla birlikte aynı çevrede yaşamalarını mümkün kılmak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını yaygınlaştırmak ve ormansızlaşmayı önlemek gerekiyor.

Elbette tüm bunları gerçekleştirmek kolay değil ve farklı bölgeler için farklı önlemleri gerektiriyor.

Primatların bulunduğu çeşitli ortamlarda türlerin yaşamının sona ermesinin sebebini tespit etmek ve farklı habitatlar için farklı önlemler almak işin kilit noktası. Elbette bu yalnızca bir grup insanın başarabileceği bir görev değil. Sorunun çözümü için bireysel düzlemde hepimizin katkı sağlaması şart...

Bireysel düzeyde fark yaratabilecek konular ise şu şekilde:

Primatlar üzerindeki baskıyı azaltmak için öncelikle ağaçların kesilmesini önlemeye yardımcı olmamız, ayrıca et, palm yağı, soya ve fosil yakıtlar üzerindeki talebimizi azaltarak doğaya daha az zarar veren ve yenilenebilen kaynakların kullanımını artırmamız gerekiyor. Tüm bu tavsiyeler defalarca kez tekrarlandı; bunları ilk kez duyanımız yok. Ancak bunları bireysel düzeyde çok geç kalmadan dikkate almaya başlamazsak her şey için çok geç olabilir sevgili dostlar...

Popüler İçerikler

Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Kanseri Yenen Eski Arka Sokaklar Oyuncusu Dizi Setlerine Yeniden Dönme Kararı Aldı
YORUMLAR
19.01.2017

doğal yaşam alanlarını mahvediyoruz sonra bu hayvanlar aç kalıp şehirlere inmeye başlayınca öldürüyoruz vay anasını be ne güzel dünya

19.01.2017

Neanderthal'lları yok eden homo sapiensler bunlar nerde görsem tanırım.

19.01.2017

Dünyada en tehlikeli yaratığın insan olduğunun bir tespiti daha...

TÜM YORUMLARI OKU (12)