Nükleer patlamalar tarihte insanlığın karşılaştığı en korkunç felaketlerden biridir. Bu patlamaların yol açtığı yıkım ve sonuçlar insanların üzerinde derin izler bırakmıştır. Bugün nükleer patlamaları inceleyeceğiz.
Nükleer patlamalar tarihte insanlığın karşılaştığı en korkunç felaketlerden biridir. Bu patlamaların yol açtığı yıkım ve sonuçlar insanların üzerinde derin izler bırakmıştır. Bugün nükleer patlamaları inceleyeceğiz.
O tarihten bu yana dünya genelinde yaklaşık 30 bildirilmiş kaza meydana gelmiştir.
Reaktör teknolojisi oldukça eskiydi ve acil durumlar için hazırlıksızdı. Yine de kazada sadece 31 kişi doğrudan hayatını kaybetti.
Bu ölümler radyasyonun sonucu değil, tahliye stresinin dolaylı sonuçlandı ve neredeyse tamamen yaşlı insanlar hayatını kaybetti.
Bu konudaki en kötümser tahmin Avrupa Yeşil Partisi tarafından yapılan bir araştırmaya dayanıyor ve 2065 yılına kadar 60.000 erken ölüm öngörüyorlar.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) uzun vadeli ölüm oranının toplamda yaklaşık 4.000 olacağını tahmin etti.
Hatta bazı çalışmalar nükleer enerjinin 1971-2009 yılları arasında fosil yakıtları enerji karışımından çıkardığı için 2 milyon yaşam kurtardığını buldu.
Nükleer enerji, düşük karbon seçeneği olarak önemli bir seçenektir ve hızla ilerleyen iklim değişikliğini yavaşlatma çabalarımız için ayrıca değerlidir.
Fosil yakıtları mümkün olan en kısa sürede ortadan kaldırmak her yıl meydana gelen ölümleri ve iklim değişikliğini yavaşlatmak için hedeflememiz gereken şeydir.
Bazen hanıma bir şey soruyorum. Şaşırıp kalıyor. Nedeni ise; "Bir şey düşünüyorum. Sanki onunla da konuşmuş gibi, soru soruyorum. Halbuki onunla bu konuda hiç konuşmamış olduğumu farkediyorum." şimdi bu yazıdaki başlık ve içindekiler için de bunu söyleyebilir miyiz?
nükleer enerjinin çok yaygın kullanılmıyor olması, diğerlerinde kıyaslandığında düşük ölüm oranlarını vermesi normal değil mi ? Şuna benzemekte, uçakla yolculuğun diğerlerine göre daha güvenli olması. uçak kullanım oranı ile karayolu kullanım oranının bir olmaması gibi.