Almanya, çıplaklık kültürüyle tanınan bir ülkedir. Almanlar sauna, plajlar ve doğal alanlarda rahatlama ve bedenin doğal güzelliklerini kabul etme konusunda açık fikirlidirler. Bu kültür bedenin özgürlüğünü ve kabulünü vurgular. Gelin beraber bu kültürü inceleyelim.
Bu da Almanya’ya seyahat eden insanlar için, sahillerde çıplak insanlarla karşılaşmaları kültürel bir şok kaynağı olabilir. Hatta öyle ki onları trafik ve kalabalığa yakın bir parkın ortasında çıplak bir şekilde güneş kremi sürerken bile görebilirsiniz.
Bu dönemde 'Freikörperkultur' veya serbest beden kültürü adı verilen bir hareket ortaya çıkmıştı. Bu hareket açık hava egzersizlerini, sağlıklı beslenmeyi ve çıplak olarak gezmeyi kabul ediyordu. İnsanların toplumsal sınırlamalardan ve cinsel tabulardan kaçınarak özgürleşme düşüncesi solcu ve reformcu düşüncelerle birleşti.
Bazı kadınlar giysilerin sınırlamalarından kaçınmak ve eşitlik için mücadele etmek amacıyla çıplaklık hareketine katıldılar.
Böylece 'nudizm' adı verilen bir akım ortaya çıktı. Bu akım, insanları doğada çıplak vakit geçirmeye teşvik etti. İngiliz çıplaklık hareketi, vücut tabusu ve ahlaki değerlerle mücadele etti ve doğal bedenin kabulünü savundu.
Berlin'de ilkokul öğretmeni olarak çalışırken sanayileşmenin gençler üzerindeki olumsuz etkisine ilk elden tanık olmuştu.
Okuldan sonra sınıfını koruyacak ve onları çıplak jimnastik, siyasi konuşmalar ve cinsel eğitim ile meşgul edecekti. 1924'te stratejisini özgürce takip etmek için özel okulunu kurdu. 1920'lerin sonunda Almanya'da 13 Koch okulu vardı.
Ancak çıplaklık savaştan sonra siyasi ve sosyal değerini kaybetti ve sosyalist idealleri yeni cumhuriyette destek bulamadı.
Naziler tarafından tolere edilen tek çıplaklar birliği, Alman ordusu komutanı Hans Suren'in başkanlık ettiği Vücut Disiplini Birliği dışında tüm çıplaklar dernekleri kapatıldı.
Münih dışındaki bir taş ocağında, ailesiyle birlikte kışları tunikten başka bir şey giymeden yaşıyordu. Halka açık yerlerde çıplak dolaştığı için tutuklandı ama sonunda mahkemeyi onu beraat ettirmeye ikna etti.
Romalı tarihçi Tacitus’ a göre Almanlar imparatorluk birlikleriyle çıplak kadın ve erkek savaşçılarıyla savaşmışlardı. Fidus da bu çıplak savaşçılar sayesinde gravürlerini mükemmel İskandinav figürleri olarak modelledi. Gravürlerinden birkaç yıl sonra Fidus, ırksal saflığa dayalı yeni bir Alman kültürü çağrısında bulunduğu makaleler yayınladı.
bunlar hep yaşlı dede nene olur zaten. genç ve güzel bir kadın olarak ben yapsam orayı yıkarlar bence.
Esmiyor ondandır