Bölge sakinlerine göre 66 ila 100 leoparın yaşadığı ve giden her 10 kişiden 9'unun bu büyük kedilerle karşılaştığı bölgeye 'Leopar Ülkesi' de deniliyor. Tabii safari araçlarıyla çıkılan bu yolculuk esnasında Rabari kabilesinin kırmızı sarıklı erkeklerini görmek mümkün.
Bu kabile binlerce yıl önce İran'dan Afganistan'a, oradan da buraya göçtüğünden, bu yarı göçebe kabilenin geçmişiyle ilgili olarak anlam kazanıyor. Rabari kabilesinin üyeleri, Hinduizm'in üç ana tanrısından Şiva'ya inanıyor.
Bu rapora göre, ülkedeki leoparların nüfusu dört yıl öncesine göre %63 artmış ve 13.000'e yaklaşmış durumunda. Hindistan'da leoparlarla karşılaşma olasılığı epey yüksek olsa da saldırıya uğrayan insan sayısı oldukça az. Hayvanlara fazlasıyla saygı duyulan Hindistan'ın kuzeyindeki Rabari kabilesi içinse leoparlarda neredeyse ruhani, ailevi bir statüye sahip.
66 yaşındaki Bikerem Devasi'ye göre, leoparlar gündüz vakitlerinde nadiren karşılarına çıkıyor ve yanlarında bir çoban olduğu müddetçe koyunlara ve sığırlara saldırmıyor. Kendisi kabile üyelerine en son ne zaman leopar saldırdığını hatırlamazken, son saldırı bundan tam 20 yıl önce yaşandı ve leoparlar köyden bir yaşındaki bir çocuğu kaçırdı.
Saldırı durumları için Hindistan hükûmetinin tazminat ödeme politikası mevcut ama leoparların kaç besi hayvanını öldürdüğüne dair herhangi bir resmî kayıt bulunmamakla birlikte ödenen tazminat miktarı da oldukça düşük. Leoparlar tarafından gerçekleştirilen bir hayvan ölümü için 74 dolar ödenirken, bir insanın yaralanması durumunda 103 dolar, öldürülmesi durumunda ise 3.224 dolar ödeniyor.
Öncelikle söz konusu hayvanın leşini bulmaları gerekiyor. Bunun için gerekirse leoparların inine bile girmek zorundalar. Ardından hayvanın leşinin fotoğrafını çekmeleri ve yetkili birime göndermeleri gerekiyor. Tabii çoğu Rabarinin telefonu bile yok. Bölge sakinlerinin kimi ise tazminat peşinde koşmak yerine bunu dinî bir ibadet olarak görüyor ve Şiva'ya kurban verdiklerini düşünüyor.
Barışçıl bir kabile olan Rabariler, canlılarla aralarındaki barışın korunması için gerekmedikçe onlara herhangi bir şey fırlatmıyor, hatta leoparlar rahatsız olmasın diye düğünlerde gürültü bile yapılmıyor. Antropolog Radika Govindrajan'a göre, iki topluluğun ortak bir zemin bulmasının çeşitli sebepleri var. Bunlardan biri, iki tarafın da diğer toplumlar tarafından baskılanması ve hatta sömürülmesi.
Bu bölgenin ünlenmesiyle birlikte kapitalizm buraya da sıçradı ve hâlihazırda korunma ve tazminat politikalarıyla zor durumda olan kabilenin sıkıntıları giderek artıyor. Leoparlar için de sıkıntılar artıyor. Birçok tehlikeyle karşı karşıya olan Hint leoparları için en büyük tehdit asfalttan geçerken araba çarpması.
Havuza ve güzel bir bahçeye sahip bu otelciklerin numarası, geceleyin insanların etrafta dolaşan leoparları izleyebilmesini sağlamak. Elbette camın arkasından izlediklerinden başlarına bir şey gelmiyor. Devletin leopar programı sayesinde toprak satın alan herkes buraya otelini inşa edebiliyor. Rabari kabilesi ise bu durumdan ne yarar ne de kâr elde ediyor...