İnsanların Saygı Duyduğu Sanatta Devrim Yaratan Bir Katil: Caravaggio

Rönesans'ın ideal güzelliğine, Da Vinci'ye ve aklınıza gelecek tüm Rönesans ustalarına bir başkaldırı hareketi: Barok.

Da Vinci, Michalengello gibi ustaların önderliğinde, sanatın bugün de kabul gören temel kurallarının atıldığı Rönesans'ın üzerinden bir asır geçmişti.

Rönesans'ın ideal güzellik arayışı yeni keşfedilen kuramlara (Üçgen Kurgu, perspektif, ışık gölge, üç boyut algısı modle) dayanmaktadır. Eğer o dönemde başarılı bir sanatçı olmak istiyorsanız, koyu katolik kilisesi ile aranızı iyi tutmanız gerekirdi ve sanatta özgürlük diye bir kavram söz konusu bile olamazdı.

Milano yakınlarında yoksul bir köyde Caravaggio doğdu. Yoksul bir ailenin üçüncü çocuğudur. Henüz 5 yaşında iken babasını 19'unda annesini kaybetmiştir.

Kardeşleri ile birlikte bir arı kovanına, Roma'ya göç etmişlerdir (1593) Caravaggio, Milano'da bir ressamın yanında çıraklık yapmış ve temel sanat kuramlarını kavramıştır. Roma'da ise pek çok ustanın çalışmalarını kopyaladı ve kendini geliştirdi.

Ancak Caravaggio bu çalışmalarını kendince yorumlamaya, daha önce görülmemiş etkide resimlere dönüştürmeye başladı. Ona göre Rönesans'ın duygusuz sanatı ve sıradan taklitçiliği yaşamdan oldukça uzaktı.

Caravaggio'yu daha iyi anlamak için 1500'lerin Avrupa'sına bir göz atmak gerekir.

İnsanlar sefalet içerisinde yaşıyordu. Kanunlar, kanun adamları tarafından zorbalık amaçlı kullanılıyor, acımasız din adamları kilise egemenliğinde halkını çürütüyordu.

O dönemde sanat-zanaat diye bir ayrım yoktu. Galeri, sergi salonu ya da bir benzeri durum da söz konusu değildi. Sanatın neredeyse tek alıcısı kiliselerdi. Katı kurallı sözleşmeler aracılığı ile size resim siparişi verilir, konudan, figürlere, kullanılacak renklere kadar her şeyin direktifi doğrudan sanatçıya iletilirdi. (Da Vinci bile bu sözleşmelere bağlı kalarak resimler yapmıştır.) Eğer kilise tarafından dışlanırsanız, sizin için zor günler başlamış demektir. O dönemlerde hiç kimse kiliseleri karşısına almaya cesaret edemezdi.

Caravaggio buna cesaret eden ilk sanatçı olacaktı...

Hilekarlar

Bu esere bakan herkes, bu suça ortak olmaktadır. Masum bir genç birazdan sahtekar kumarbazlar tarafından dolandırılacaktır. Resim öylesine çarpıcıdır ki aslında hile yapanla, mağdur kişinin aynı model olduğunu anlamak biraz güçtür. Caravaggio bu eserinde aynı modeli hem önden hem arkadan resmederek iki farklı karakter yaratmıştır.

Üçüncü kişi ise masum kurbanının kartlarına bakarak, suç ortağına işaretini verir. Arkası dönük olan hilekar omzunu biraz daha öne eğerek çaktırmadan sakladığı sahte kartına hamle yapar.

Bu eserin çarpıcı gerçekçiliği Kardinal Maria Del Monte'yi öylesine etkilemiştir ki bu genç sanatçının eserini evindeki baş köşeye yerleştirmiştir. Caravaggio kilisenin kalbine doğrudan giriş yapmayı başarmıştır.

İlk sakıncalı resimler

Kilise bu genç yeteneği sınama adına siparişini verir; Aziz Matta'yı resmedecektir. Oldukça sıkı bir denetimin altında bulur kendisini. 

Matta'yı ilahi bir varlık olarak resmedecek, esere bakanlar kudretin ve doğa üstülüğün ne olduğunu görecekti. Ancak Caravaggio bunu istemiyordu. O tanrıyı gökte değil yerde arayan bir sanatçıydı.

Günümüzde akıbeti bilinmeyen ve elimizdeki tek fotoğrafı olan İlk Matta tablosunu görüyoruz. Matta azizden çok yaşlı, öğrenme hevesinde bir adama benziyor. Ona okumayı öğreten melek ise biraz cilvelidir.

Caravaggio hayatında hiç melek görmemiştir. O dönemlerin sanat anlayışı dinsel ve mitolojik karakterleri insanlaştırma eğilimindedir. Peki Caravaggio meleği bir erkek mi yoksa bir kız mı olarak resmetmelidir?

Gizlice resimlerine her ikisini de barındıran unsurlar yerleştirir. Resme bakan bir kadınsa erkeksi, erkek ise kadınsı bir melek görecektir.

Bütün hayatınızın kilisenin iki dudağı arasında olduğunu düşünün. Böyle bir skandala sizce izin verirler miydi?

Kilise ilk şoku atlattıktan sonra sanatçıya aynı konuyu yeniden yapmasını emreder. Matta daha ulvi bir şekilde resmedilmeli, melek daha az cilveli olmalıdır!

Caravaggio istemeyerek de olsa yeni bir resim yapar. Sunağa asılan da bu gördüğünüz eserdir. Resmin bu ikinci versiyonunda bu kez Matta meleğe bir şeyler öğretiyor gibidir.

İlk resme göre daha samimiyetsiz gibi değil mi?

Müslümanlık işitsel sanatlarla kültürünü oluştururken, Hristiyanlık görsel sanatlarla kültürünü ve propagandasını yapmaktadır. Bu eserler kiliselere, sunaklara asılacak ve insanlar resmin karşısında dua edeceklerdir. Dolayısıyla buna uygun resmedilmeleri beklenir.

Keskin ışık gölge kullanımı, gerçeğe daha yakın resmetme biçimi ve konuları oldukça farklı ele alma tarzı, kiliseler için yavaş yavaş tehlike sinyallerinin çaldığına delaletti.

İlk suçları

Caravaggio, kilise için bir tehlike olmaya başlamıştır. Meryem Ana'nın ölümünü resmederken, nehirde boğulan gerçek bir kadın cesedini mezarından çıkarıp, model olarak kullanmıştı. Bazı resimlerinde model olarak fahişeleri kullanmış ve onları Meryem Ana'ya çevirmişti (Bu olayı şu yazımda ele almıştım)

Caravaggio, Rönesans'ın aksine insanı tanrısallaştırmıyor, tanrıyı insanlaştırıyordu. Belki bundan dolayıdır kilise, siparişlerini artık ona değil, kopyacı sanatçılara yaptırıyordu. Caravaggio kendinin amatör kopyacılarına verip veriştiriyor, aşağılıyordu.

Sonunda biri onu mahkemeye verdi ve suçlu bulundu...

İlk cinayet..

Aylarca tek göz zindanda hapis yattıktan sonra, suçu ev hapsine çevrildi. Evden çıkması yasaktı ama bu onu durdurmadı, yeniden hapse atıldı, bu kez kendisini uyaran görevlilere saldırmıştı.

Caravaggio artık tehlikeli, saldırgan, agresif bir profil çiziyordu. Roma'nın varoşlarında yaşam savaşı veriyor, canını sıkan herhangi birini ölümle tehdit ediyordu. Böylesi büyük bir ustanın gangster ruhlu olması, sanat tarihinin en garip olaylarından biridir. 

Roma'nın en sevilen hayat kadınlarından olan Leda, Caravaggio'nun da gözdesiydi. Çoğu resminde model olarak onu kullanırdı ve ona karşı gizli bir sevgi besliyordu. Ancak ona aşık başka biri daha vardı; Mariano. 

Caravaggio için bu yeterli bir nedendi. Kendisini düelloya davet etti. Mariano bunu reddetti. Aradan bir kaç gün geçmeden bir gece yarısı Mariano sokakta saldırıya uğradı sırtından ağır yara aldı ve yaşamını yitirdi. (6 Mayıs 1606) Cinayetin faili izini kaybettirdi, kim olduğu konusunda hiç kimsenin şüphesi yoktu...

Aradan fazla zaman geçmeden, yine bir kadın nedeni ile Ranuccio Tomassoni adında bir adama meydan okudu. Ve düelloda Tomassoni'yi vahşice katletti. Roma başına ödül koydu.

Her kim ki Caravaggio'nun kellesini bir sepet içerisinde baş kiliseye getirirse ödülü alacaktı.

Caravaggio daha fazla Roma'da kalamazdı. Sürgün yeri olan Malta'ya kaçtı orada Sen Jean Şövalyeleri'ne katılmayı başardı. Burjuva sınıfından oluşan San Juan Şövalyeleri'nin koruması altındaydı. 

Aslında böyle bir berduşun ve bir katilin Sen Jean şövalyelerine katılması söz konusu bile olamazdı, lakin dünya Caravaggio'nun adını ve damgasını vurduğu yeni sanat anlayışı, Barok'u çoktan duymuştu. İnsanlar ona büyük bir saygı duyuyordu.

Ne var ki Caravaggio artık eli kanlı bir katildi. Burada da rahat durmayacak, bir tartışma sonucu şövalyelerden birini öldürecek ve hapse atılacaktı. Yerin altında olan bir çukurdan mucize eseri kaçmayı başardı, kendisini ve çalışmalarını Sicilya'ya götürecek bir gemiye bindi.

Son başyapıtı

Bu gördüğünüz canavar Golyad'ın kellesini eline almış kahraman Davud'un resmidir.

Başı kesik canavar olarak resmedilen yüz ise Caravaggio'nun kendi yüzüdür. Sanatçı bu konu üzerinde ele aldığı resimlerin neredeyse tamamında kesik kafa olarak kendi portresini kullanmıştır. Ancak bu kez başına ödül koyan Roma'ya, kendi elleri ile başını teslim etmek ve affedilmek istiyordu.

Caravaggio, Napoli'dedir ancak kimse onu büyük bir yetenek olarak görmüyordur. Bir gün meyhane çıkışında bir saldırıya uğrar ve ağır bir yara alır.

Bu gün halen azmettiricisi kim bilinmemektedir. Şövalyeler mi, cinayete kurban edenlerin yakınları mı? Planlı bir şekilde gerçekleşen bu saldırının ardından Caravaggio hayatta kalmayı başardı. Tam da bu sırada Roma onu affettiğini açıkladı.

Artık evine dönebilir, yeni bir hayata başlayabilirdi...

Roma'ya ulaşmak için deniz yolunu kullanan Caravaggio, çalışmalarını ve kendisini götüren gemiye bindi. Kötü günlerin sonuna gelmiş, artık arınmıştı. Pişmanlık ve acı ile geçen sürgün artık bitmişti.

Palo Laziale yakınlarında karaya inip elindeki belgelerin geçerlilik sürelerini kontrol ettirmesi gerekiyordu. Ancak ya oradaki görevliler affedildiği haberini henüz almamıştı, ya başka bir suçluya benzetmişlerdi, bu yüzden onu yeniden hapse attılar.

Durum netlik kazanınca Caravaggio rıhtıma koşar, günlerdir aklı resimlerindedir. Ancak çok geçtir..

Gemi onu beklemeden eserleri ile birlikte çoktan demir almıştır. Belki de gemi bir sonraki liman olan bulunduğu yerden 200 km uzaklıktaki Porto Ercole'ye gitmiştir. Caravaggio yollara düşer, bataklık bir arazide sıtmaya yakalanır. Temmuz ayının sıcağının da etkisi ile havale geçirmeye başlar. Caravaggio'nun yakınlardaki bir hastaneye yatırılıp orada can verdiği düşünülmektedir. (18 Temmuz 1609)

Bir rivayate göre ise Porto Ercole'de gemisine ulaşamadan, oradaki askerle de bir sorun yaşamış ve orada öldürüldüğü yönündedir. Bazı uzmanlarsa işlediği cinayetin yakınlarının yeniden bir pusu kurması sonucu öldürüldüğünü düşünmektedir.

Bu gün halen bir sırdır nasıl öldüğü.

Acaba kendi istediği için mi böyle çileli bir hayatı seçmiştir, yoksa zenginlerle fakirlerin arasındaki bu keskin bıçak mı onu ateşlemiştir bilemeyiz.

Ancak sanatı bugün bile dünyayı sarsmaya devam etmektedir. Dünyada sanatla uğraşıp da Caravaggio'ya hayran olmayacak birini bulmak zordur.

Sanatla Kalın...

Popüler İçerikler

Asgari Ücretin Açıklanmasından Sonra Cumhurbaşkanı’na Mesaj Atan Kadir İpek Gözaltına Alındı
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
YORUMLAR
03.04.2017

Bu tarz içeriklerin bitmemesi dileğiyle :D Caravaggio ve eserleri gerçekten dönüm niteliğindedir, Rembrandt ile birlikte Barok tarzının ustalarıdır zaten. Sanat tarihinde ise en büyük ustalardan biridir bana göre. Ayrıca resimlerindeki hikayeler, metaforlar ve detaylar çok çok güzeldir :D

04.04.2017

Hah şöyle kaliteli içeriklerle gelin işte.

Merhaba elimden geldiğince vaktim olduğunda sanat üzerine yazılar yayınlıyorum. Ancak bu tarz yazıların daha çok kişiye ulaşabilmesi için, Onedio'nun büyük kitlelere hitap eden ana sosyal ağlarında paylaşılması gerekiyor. Onedio ya hiç paylaşmıyor yada daha küçük hesaplarında paylaşıyor. Öyle olunca da yazılarımız içerik yığınlarında kaybolup gidiyor. Bir kaç binden öteye geçmiyor okunma. Öyle olunca da insanın artık pek yazası gelmiyor. Şahsen bende artık pek yazı yazmak istemiyorum burada.

03.04.2017

Kaliteli , güzel içerik.

TÜM YORUMLARI OKU (19)