Sosyal medyayla herkese her bir yerimizden bağlanmış olsak da zamanımızda yalnızlık salgın gibi yayılıyor. Hatta, yetişkinlerin neredeyse yarısı kendilerine uygun bir eş bulamıyor. Düşündük, taşındık, insanların sağlıklı ve uzun ilişkiler kuramamasının sebeplerini bulduk. İşte, hayatınızın aşkını bulamamanızın 6 sebebi!
Herkesin mükemmel ilişkiden beklentileri farklı: Kimisi bir filmi yaşamak ister, kimisi de aradığının o kitaptaki ilişki olduğunu düşünür. Bu ideallerin ortak noktası mı? Herkes inandığı o aşk hikayesinin gerçek olmasını ister.
Örnek: Ne yazık ki büyüler gerçeklik tarafından en az Bridget Jones'da olduğu kadar bozulur ve parçalanır. İdeal bir ilişki ya da mükemmel çift diye bir şey yoktur.
Ne yapmalı: Eşinizin kurgusal bir karakter değil gerçek bir birey olduğunu anlamalısınız. Dolayısıyla onlarla ilişkinizi ele alırken onların da herkes gibi kusurları olabileceğini aklınızdan çıkarmayın.
İnsanın kendisine ve karşısındakine saygı duyması romantik olan ya da olmayan her ilişkinin temelini oluşturur. Sonuçta kendisine saygı duymayan birileriyle ilişki kurmak ne kadar mümkün olabilir? Böyle bir ilişki mümkün olsa da aranızdaki bağ suçluluk duygusuyla oluşacaktır ve bu iki taraf için de iyi olamaz.
Örnek: Mesela 'Tatil' filminde Kate Winslet'ın karakteri onu sadakati ve yetenekleri için kullanan birine aşıktı. Bunun farkına varıp da bu 'bağımlılığından' kurtulmaya karar verdiğindeyse onun için her şey değişti. Çevresindeki insanlar değişti, yeni ilgiler ve ilişkiler buldu.
Ne yapmalı: Depresyon ve üzüntü anlarıyla başa çıkabilmek için gereken desteği kendinizde bulmalısınız. Bunlar başarılarınız, hobileriniz, bilginiz ya da hayatınıza yön veren prensipleriniz olabilir. Kısacası, önem verdiğiniz her şey kendi değerinizi görmenize de yardımcı olacaktır. Kimsenin aksini düşündürmesine izin vermeyin!
Manipülasyon neyi çözmüş de insanlar ilişkilerini bu şekilde kurtarabileceğini düşünmüş? Kimse manipüle edilmekten ve değişmek zorunda kalmaktan hoşlanmaz, sorunlar da böyle çözülmez.
Örnek: Mesela, Rosamund Pike'ın 'Kayıp Kız' filmindeki karakteri, eşi onu aldattığından dolayı cezanladırmak için oyuncağına çevirmiş ve sürekli daha fazla zorluk çıkarmıştı. İşi bittiğinde de karşısında sevgi ve güven besleyen bir eş değil, hayatı için endişelenen bir adam kalmıştı.
Ne yapmalı: İlişkide belli sınırlar olduğunu kabul etmelisiniz. Partnerler arasındaki özgürlükler de karşısındakinin başladığı yerde biter. Eşinizin bir davranışından memnun değilseniz ve o davranışa bunun farkında olarak devam ediyorsa verilmesi gereken karar değişip değişmemek değil, onunla birlikte olmak ya da olmamaktır. Değişmek istemeyen birini değiştirmek mümkün değildir.
Herkes hata yapar, siz bile. Bazen de bir daha o hatayı tekrar etmeyeceğinizden emin olsanız bile karşınızdakinin güvenini geri kazanamazsınız, çünkü iş başkalarını yargılamaya gelince çok sert davranan biz, kendimize bir bakmamız gerekince kusurlarımıza kör kalabiliyoruz.
Örnek: 'Friends' dizisinin Rachel karakteri mesela, Ross onu aldatınca onu affetmekte inanılmaz zorlanmıştı. Evet, birbirlerine besledikleri bir yakınlık vardı, ama birbirlerini bağışlayıp tekrar bir araya gelmeleri 10 yıl sürdü.
Ne yapmalı: Tabii ki kendinizi hemfikir olmadığınız konularda kabullenmeye zorlamayın, ama bazen yumuşak başlı olmakta da fayda olabilir. Karşınızdaki sizi çok ciddi şekilde kırmış olsa da ilişkiye adanmış hissediyorsanız tekrar denemelerine izin verin. İkinci bir şansı hak ediyor olabilirler.
Aşka sanki sonsuz bir mutluluk ve neşe kaynağıymış gibi yaklaşmaya çok alıştık. Öyle olsa da bazı konuları aşık olup unutmak ve göz ardı etmektense ilişki kurmadan çözmek daha iyi olabilir.
Örnek: Cheryl Strayed'in biyografisine dayanan 'Yaban' filminin odaklarından biri de bu, boşanmasıyla, annesini kaybetmesiyle başa çıkmak ve huzur bulmak için 1,800 kilometre boyunca yalnız yürüyen bir kadın.
Ne yapmalı: Bazen sorunlarınızı çözmek ve mutluluğu bulmak için yalnız kalmanız gerekir, özellikle de yeni bir ilişkiye başlamadan önce. Birilerinden destek alıp onlara yaslanmaktansa burnunuzun biraz sürtmesi daha iyi olabilir. Ne de olsa irade de böyle gelişir.
Egotist insanlar genelde ayrılıklardaki asıl sebep olarak görülür. Birisi sadece kendini, kendi ihtiyaçlarını düşünüyorsa bu o kişi ve partneri arasındaki sevgiyi rahatlıkla öldürebilir. Egotistimiz bunların hep ikisinin iyiliği için olduğunu düşünse bile.
Örnek: 'Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir?' filminde erkek karakterimizin de kadın karakterimizin yaptığı hiçbir şeyden etkilenmemesinin sebebi bir bahis kazanmaya çalışıyor olması ve ilişkiyi o amaçla sürdürmesiydi. Yine de ilişkinin dengeleri normale dönünce bu böyle devam etmedi.
Ne yapmalı: Egotist insanlar dünyanın onların etrafında dönmediğini anlamalı bi'kere, özellikle başarılı bir ilişki istiyorlarsa.
Sizce yarımızın aşkı bulmasını neler engelliyor? Yorumlarda bizimle paylaşın!
Bazı maddeler doğru.
bomboş bi paylaşım aq bombooooşşş
İlişki kuramıyorsanız boşverin zorlamayın bence, hayat yalnız da güzel.