Yavru bir köpeği canavarca hislerle döven insanlar(!), Leyla'yı felç bıraktı; yine insanlar tarafından uzun bir uğraşın ardından kurtarıldı bu güzel can.
Daha iyi empati kurulabilmesi adına onun üzücü hikayesini kendi cümleleriyle dinleyelim:
Yavru bir köpeği canavarca hislerle döven insanlar(!), Leyla'yı felç bıraktı; yine insanlar tarafından uzun bir uğraşın ardından kurtarıldı bu güzel can.
Daha iyi empati kurulabilmesi adına onun üzücü hikayesini kendi cümleleriyle dinleyelim:
Bu fotoğraf, dövülüp barınağa atıldığım zamanlardan; hani #tbt dediğinizden.
Aylarca o halde barınakta kaldım. Dizlerimin üzerinde sürünmeye alıştım. Aklımda ne vardı bilmiyorum ama yine de gülümsemişim. Belki birazcık yemek verecekler diye ümitlenip şirinlik yapmaya çalışmışımdır.
Aslında biz her şeyden ümidimizi kesmiştik.
Biz sürünerek yemek kaplarına gidene kadar yemek bitiyordu.
İkimiz de kanlı ishal denilen hastalıktan olmuştuk.
Bizi İstanbul’a getiren abi “Bakışlarını hiç unutamıyorum” demişti Peri için.
Ben de unutamıyorum. Bu dünyadan usulca, kimsenin haberi olmadan bir Peri geçti. Kimse bilmedi. Ama ben hiç unutmadım arkadaşımı.
İnsanlar para ile kardeşlerimizi satın alırken bizler hep bir aile, bir kap yemek bekledik.
Sanırım bu yüzden kimse beni istemiyor. Aylardır bir anne/baba arıyorum, ama yok. Bir süre geçici ailede kaldım, bir süre klinikte. Ben çok istiyorum diye günlerce arayıp telefona çıkmayanlar, ben bakarım diye alıp ertesi gün yapamayacağım, gelip geri alın diyenler oldu. Bir oyuncak gibi, duygularım yokmuş gibi.
Şimdi benim hem evim, ailem yok hem de engelliyim. Kantarın topuzu biraz kaçmış sanki. Çok şey istemiyorum, sadece bir aile. İnsanlar beni bu hale getirdi ama ben yine de seviyorum onları. İnsan bir ailem olsun istiyorum. Her şeyi anlıyorum, hissediyorum, üzülüyorum.
(Not: 'Ağzını yerim Leyloş' demek serbest)
Çünkü kaybedince yenisi bulunmuyor. Bütün çocukların evi olsun. Benim de. Umarım bir gün kendi annemle uyur, uyanırım.
Kendi ailemi bulabilmem için de sizlerin yardımına ihtiyacım var. Bu yazıyı paylaşırsanız ya da destekleyla@gmail.com adresine e-posta yollarsanız benim için çok şey değişecek, hikayem mutlu sonla bitecek.
Ailemi beklediğimi unutmayın lütfen ve bunu sizlerin sayesinde başaracağım. Bir de satın almayın, sahiplenin. Kimse evsiz, yuvasız ve aç kalmasın.
Instagram hesabım bile var, sizleri oradan da bekliyorum: @leylatheprincess
Bana yardımcı olan bütün ablalarıma, abilerime teşekkürler.
Bu yazıyı okurken gözyaşlarımı tutamadım. Hayvanlar benim çok hassas bir noktam. Ne isteyebilirsinki küçücük yavru bir köpekten? Editöre tebrikler ancak bu kadar muhteşem yazılabiliridi bu hayvanın öyküsü...
''Daha bebekken insanlar tarafından dövülerek felç bırakıldım ve yolum barınağa düştü''. Bir cümle bile insanlığa olan inancı temelden sarsabilir mi? Bir insan yavru bir köpeği dövecek kadar ne yaşamış olabilir. Bu nasıl zihniyet bu ne tür bir cehalet. Ulan anladık sevmiyorsunuz bari zarar vermeyin
Umarım uzaylılar/yapay zekalar dünyayı ele geçirlerde şu i**an irkina son verir.gerizekalilar dünya sadece sizin mı sanıyorsunuz değil!! Nasıl ki senin yaşama hakkın var 1 kere geliyorsun dünyaya hayvanlarinda aynı şekilde... Bencil yaratıklar!!!