İnsanların Diktatörleri Destekleyerek Sempati Duymasının Altında Yatan İlginç Psikolojik Nedenler

'Neden bizi olduğumuzdan daha kötü duruma sokan insanları başımızda tutmaya çalışırız' sorusu sizin de kafanızda soru işaretleri bırakıyorsa doğru yerdesiniz. Çünkü diktatörleri desteklememizin ardında oldukça ilginç psikolojik nedenler bulunuyor. Gelin bu durumu daha detaylı inceleyelim!

Diktatörlük bir hükümet biçimidir ve bu hükümet biçiminde bir kişi ya da bir grup anayasal sınırlamalar olmadan mutlak bir güce sahiptir.

Aynı zamanda diktatörler kamu desteğini kaybetmemek için kitle propagandası gibi bazı yöntemlerden de faydalanabilirler.

Diktatörler insanlara ahlak gibi değerler üzerinden ahkam keser ve çoğu zamanda halkın sefalete sürüklenmesine neden olurlar.

Bu insanların genel özellikleri arasında ise egoistlik, narsistlik, kişilik bozukluğu, kontrol manyaklığı, yalan söyleme, kurallara uymama ve empati yapamama gibi özellikler bulunur. Çünkü bu insanların karşısında onlara boyun eğen bir halk vardır ve bu kişiler halkın karşısında sahip oldukları güçten büyülenirler.

I. Dünya Savaşı'ndan sonraki Almanya'yı biraz anımsayın...

Almanya'da enflasyon tavan yapmış, insanlar bir ekmek bile alamaz hale gelmişti. Nazi Partisi ise tam da bu sırada halkın ihtiyaç duyduğu anda büyük bir güç ve iyimserlik ile halkın karşısına çıktı.

Buradan da anlayabileceğiniz gibi korku insanları otokratik yönetimlere karşı iyi düşüncelere iter.

Çünkü bu gibi durumlarda insanlar kendilerini ve sevdiklerini koruyamayacaklarını düşünürler, korkar ve endişeye kapılırlar. Bu korku ise onları bir diktatöre bağlanmaya iter.

Çünkü bu insanlar için lider konumundaki kişi bir insandan çok bir kahraman ve kurtarıcı konumundadır.

Doğal olarak da insanlar lider karşısında kendilerini daha alt bir seviyede konumlandırır ve liderin onlara cennetsel faydalar sağlayabileceklerini düşünürler. Bunun da üstüne liderler din faktörlerini kullandıklarında insanlardan destek görmek çok daha kolay bir hale gelir.

Şimdi kendinizi bir sınıf ortamında hayal edin. Bu sınıfın içerisinde iki grup var. Grubun birinde zorba ama popüler diğerinde ise daha sönük insanlar yer alıyor. Hangi grupta yer almak istersiniz?

Elbette azınlıkta kalmak yerine güçlü grubun içine dahil olmayı tercih edersiniz. Liderler de durumlar kötüleşmeye başladığında bazı rollere bürünürler. Örneğin Almanya, var olan tek sorunlarını Yahudilermiş gibi göstererek onları kendilerine bir günah keçisi ilan ettiler.

Bu durumda da insanlar az önce de bahsettiğimiz gibi azınlığın değil güçlü kesimin yanında olmak istediler.

Bu durumu sürü psikolojisi gibi düşünmek de doğru olabilir. Çünkü topluluk neredeyse oranın doğru olduğunu düşünmek oldukça geçerli bir nedendir. İnsanlar evrimsel davranışlar sayesinde statüye yönelme eğilimindedirler. Nasıl ki başarı, para ya da buna benzer güçler bizi cezbediyorsa güçlü ve otoriter liderler için de aynı şeyi düşünüyoruz.

Kişiler kendi hayatlarında kontrol sahibi olamadıkları zaman ihtiyaç duydukları güce yeniden kavuşabilmek için fantezi rollere yönelebilirler.

Bu fantezi roller ise genelde ünlü insanlar, idoller ve gücü elinde tutan kişilerdir. Kişiler kendilerinin sahip olduğu güçsüzlük karşısında güçlü birine bağlanır ve o kişinin sahip olduğu her şeye sahip olduklarını zannederler.

Cehalet de diktatörlere bağlanmayı sağlayan nedenlerden bir tanesidir.

Lider kişileri sorgulamadığınızda ya da o kişileri eleştirmediğinizde bu insanlar tarafından etkilenmek ve sömürülmek çok daha kolay hale gelir. Birçok insan ise düşünmeden bağlanmayı tercih eder çünkü bu sorgulamaktan çok daha kolaydır.

Konuya biraz daha derinden bakmak gerekirse insanların diktatörleri desteklemesinin ardında bir ebeveyn figürüne ihtiyaç duymaları yatıyor.

İnsanlığın doğasında ebeveyn figürü her zaman var olmuştur.

Bu figüre olan ihtiyaç aslında bizi bir otoriteye iten en temek endişelerden bir tanesidir. Çünkü bizler küçükken anne ve babalarımız bizler için çok büyük ve güçlü bir konumdadırlar. Ebeveynlerin bize karşı gösterdikleri kötü sözler ya da davranışlar bizi mahvederken tam tersi durumda bizi çok mutlu edebilir.

Anne ve babalarımız temel olarak baktığımızda hayatta var olmamızın tek nedenidir.

Bu yüzden anne ve babalarımızla olan ilişkilerimizde problem yaşadığımız zaman onların yerine başka birini koymak ve o eksikliği kapatmak isteriz. Bu eksikliği bazen sevgilimizle bazen eşimizle bazen de patronumuz ya da arkadaşımız ile tamamlamaya çalışırız. Ya da bir liderle...

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...

Bu içerikleri de okumak isteyebilirsiniz;

Gördüğünüz Anda Yaşadığınız Hayatı Sorgulatıp Dövme Yaptırmaya Tövbe Ettirecek Birbirinden Acayip 15 Kişi
İnternetin Karanlık Köşelerinden Sonsuza Dek Hafızanıza Yerleşip Uykularınızı Kaçıracak 15 Tuhaf Görsel
Oğuzhan Uğur'a Katılan Depremzedeleri Bakımlı Olmakla ve Ajitasyon Yapmakla Suçlayan Kişi İnsanlıktan Soğuttu

Popüler İçerikler

Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
YORUMLAR
14.05.2023

kim lan bu ? çok tanıdık geldi ama çıkartamadım valla

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ