Dünyada pek çok dolandırıcılık yaşanıyor ama bunlar. literatüre adını altın harflerle yazdırmayı başarmış.
Dünyada pek çok dolandırıcılık yaşanıyor ama bunlar. literatüre adını altın harflerle yazdırmayı başarmış.
California'da gerçekleşen bu acayip dümenin arkasındaki kişi şu an parmaklıklar ardında ve davası sürüyor.
Olayı kısaca özetlemek gerekirse, adam birkaç yıl önce 49.90 dolar karşılığında satışa çıkardığı güneş enerjisiyle çalışan çamaşır ipinden epey bir para kaldırıyor.
Evet, güneş enerjisiyle çamaşırlarınızı kurutan bir çamaşır ipi. Yalnızca 49.90 dolara. Çok uygun, öyle değil mi?
Türkiye'de de epey yaygınlaşmış bir ürün olan sauna kemerleri, hiçbir işe yaramadığı gibi, sağlığı da olumsuz etkiliyordu. Spor yaparken orayı fazladan terletmenin size jilet gibi bir karın bölgesi bahşetmesi fikri ilgi çekiciydi elbette.
Çinli bir vatandaş, birinci sınıf bir bilet alıyor ve bu biletle bir yıl boyunca bedavadan lounge yemeği yiyor. Nasıl mı?
Şöyle: Her gün biletiyle lounge'a giriş yapıyor, yemeğinin ardından bileti bir sonraki güne erteliyor ve bunu bir yıl kadar devam ettiriyor.
Sonradan foyası ortaya çıkmış tabii.
Birkaç yıl kadar önce Amazon'a kadar düştüğü söylenen ürünün tanıtımı şöyle 'Hiçbir kimyasal yok, hiçbir montajı mevcut değil, elektrik kullanmaz, kaybetmediğiniz sürece defalarca kullanabilirsiniz.'
Evindeki böceklerden yaka silken önemli sayıda insan da ürünü denemeye karar veriyor. Pakedi açtıklarında iki adet blok halinde tahta görüyorlar. Kullanım kılavuzunda şöyle yazıyor:
1. Böceği Blok A'nın üzerine yerleştirin.
2. Blok B'yi Blok A'nın üzerine kapatın.
Gayet basit.
Paris başta olmak üzere pek çok turistik şehirde karşılaşabileceğiniz bu tabela da, tarihin en önemli truva atlarından biri haline gelmiş durumda.
Yankesiciler için zor olan şeyin, cüzdanı çekip almak değil, onun nerede olduğunu tespit etmek olduğu söylenir. Bu tabelayı gören turistler tamamen içgüdüsel biçimde cüzdanlarını yokluyor ve etraftaki potansiyel yankesicilere cüzdanlarının ya da değerli eşyalarının tam olarak nerede olduğunun bilgisini vermiş oluyorlar.
Bristol Hayvanat Bahçesi otoparkında 25 yıla yakın bir süre çalışan otoparkçı amca, bir gün sessiz sedasız işe gelmeyi bırakır.
Bunun üzerine yetkililer belediyeyi arayarak mevcut otoparkçının işe gelmeyi bıraktığını söyler ve yeni bir otoparkçı görevlendirilmesini ister.
Belediye ekipleri ise net bir şekilde yeni bir otoparkçı filan görevlendiremeyeceklerini, çünkü zaten herhangi bir otoparkçı görevlendirmediklerini, otoparkın sorumluluğunun hayvanat bahçesi yönetimine ait olduğunu ifade ederler.
Geç de olsa gerçek ortaya çıkar. Adam belediye görevlisi değildir. 25 yıl boyunca hiçbir ücretsiz otoparktan araç başına 5 pound toplamıştır. Günde ortalama hasılatın 500-600 pound olduğunu düşünülürse, adamın 25 yıl boyunca kazandığı paranın akla hayale sığmadığı ifade edelebilir.
Çin'de bu şekildeki QR code'larla mobil ödemeye yapılabiliyor. Böylece ödeme doğrudan o satıcının hesabına aktarılıyor.
Adamın biri dükkanın birindeki QR kodlardan birini kendi hesabının koduyla değiştiriyor. Bir aya yakın bir süre boyunca tüm ödemeler onun hesabına gidiyor. Ay sonuna yaklaştığında adam gidip kendi kodunu oradan kaldırıyor ve eski haline döndürüyor. Haliyle yapılan onlarca ödeme buhar oluyor.
Hikayeye göre 1950'lerde bir adam bir diş macunu şirketinin kapısından girerek önemli bir fikri olduğunu, bu fikrin satışları %40 oranında artıracağını söylüyor. Tek talebi ise, 100 bin dolar nakit.
Bir süre sonra bu riski kabul eden firma, adamı çağırıyor ve ödemesini yapıyor. Adamın teslim ettiği zarfın içinden şu yazı çıkıyor: Tüplerin ağzını genişletin.
500 dolarlık Mykonos burgeri ya da 50 dolarlık Bodrum lahmacunu örnekleriyle öğrendiğimiz bir gerçek var: Zengin olmayı değil, zenginlerin paralarını elde edebilmeyi hedefleyin.
App Store'un ilk zamanlarında piyasaya çıkmış bu uygulama da, tam olarak bu felsefeyi benimsemiş gibi.
999 dolara satılan uygulamanın tek özelliği, ekranında parıldayan bir yakutun olması. Yakuta tıkladığınızda ise 'Zenginim, bunu hak ediyorum. İyi, sağlıklı ve başarılıyım' yazısı ekranda beliriyor.
Her ne kadar deli saçması gibi gelse de, uygulamalanın Apple tarafından Store'dan kaldırılana kadar 8 kişi tarafından satın alındığı ve sahibine 5400 dolar kazandırdığını bilseniz iyi olur.
E-ticaretin ilk yıllarında Danimarkalı bir firma, doğrudan eve teslim seks oyuncakları sattığını reklam banner'larıyla duyuruyor. Bunun üzerine pek çok satış gerçekleştiriyorlar.
Ödemeler alınınca müşterilere ürünün stokta bulunmadığını belirten bir posta gönderiliyor. Postanın içinde iade çeki de mevcut. Fakat çekteki şirket adı seks oyuncağı satışı yapıldığını fazlasıyla teşhir eden bir isim. Bu yüzden alışverişi yapanlar durumdan utandıkları için çekleri bozdurmuyorlar. Paralar da şirkete kalıyor.
80'lerde Romanya'da ultrason cihazı olmadığı için bebeğin cinsiyetinin doğumdan önce bilinmesi mümkün değilmiş. Fakat bir doktor, yalnızca anneyi muayene ederek %100 isabetle tahmin yapabildiğini söyleyerek epey bir para kazanmış.
Anneyi inceleyen doktor, 'Erkek olacak' diyor, fakat muayene kağıtlarına 'Kız' yazıyormuş. Erkek olursa doktora şükrediliyor, fakat kız olursa itiraz edilip kapısı çalınıyormuş. Bunun üzerine doktor da 'Ben erkek olacak diye bir şey söylemedim. Bakın kız olacağı kağıtlarda yazıyor' diyormuş ve her türlü parasını cebine koyuyormuş.
Son dönemde gündeme oturan 'Yıldıza para karşılığı isim verme' olayı. Hiçbir resmi geçerliliği olmadığı gibi insanların 30-50 dolar arasında para harcadığı bu zamazingonun hazırlanmış dandik bir sertifika ve ulusal kütüphaneye bağışlanan bir kitaptan ibaret olduğunu bilmek faydalı olabilir.
Türkiye özel bölümünü bekliyoruz...