Ona göre hiçbirimiz masum değiliz, hepimizin içinde ortaya çıkmayı bekleyen acımasız bir taraf var. Hırs ve yönetme arzusu ise bir kere benliğimizi ele geçirirse geri dönüşümüz olmayabilir.
Nobel Ödüllü yazar William Golding'in kaleminden dökülmüş ve insanların yeri geldiğinde ne denli korkutucu olabileceğini bir tokat gibi yüzümüze vuran, birbirinden çarpıcı alıntıları sizler için derledik.
'Birinden korkunca ondan nefret edersiniz ama boyuna da düşünüp durursunuz onu. Kendi kendinizi aldatırsınız; aslında kötü değildir dersiniz. Ama onu görünce, tıpkı nefes darlığına tutulmuş gibi olursunuz, soluk alamazsınız.'
'Tarih insanların bir hiç hakkında yazdıkları bir hiçtir.'
'Oysa kendi çocukluğuna ve yakından tanıdığı çocuklara duygusallıktan arınmış gerçekçi bir gözle bakabilenler, çocukların küçük birer melek değil, tıpkı yetişkinler gibi birer insan olduğunu bilirler. İnsanlarda ise, ister büyük ister küçük olsunlar, hem iyi hem de kötü içgüdüler vardır.'
'Birçok insan bugün hayatta olmanın bedensel ve dünyevi zevklerini bilir ve yargılamaz. Bir tek ben yargılanması tamamlanmış olarak cennette olmamanın üzüntüsünü duydum.'
''Kusurlarımızın bizi birbirimize işkence etmeye zorladığını görmüyor musun?''
'İnsanların eskiden oldukları gibi değiliz. Bu, bütün çöküşün bir parçası.'
'Bana göre biz o zamanlar cennette dolanan iki algı noktasıydık. Masumiyetimizin derecesini ise sadece tahmin edebilirim, yeniden tecrübe edemem...'
'Öyleyse özgürlüğün yitirilmesi bilginin farklı ve yeni bir biçimine ulaşabilmek için önceden ödenmesi gereken bir bedel miydi?'
''Bir şeyi yeteri kadar istersen alırsın ama buna karşılık başka bir şeyi feda etmeyi göze alman lazım. Herhangi bir şey olabilir bu. Ama istediğini elde ettiğin zaman bu asla tam olarak beklediğin şey olmaz ve eninde sonunda yaptığın fedakarlıktan dolayı pişmanlık duyarsın.''
'Affetmek, iyileşmeye doğru atılan olumlu bir adımdır; bir ışık patlamasıdır. Estetik zevk kadar gerçek ve kesindir; zayıf ya da narin değil, parlak ve güçlüdür.'
'Ancak daha sonra, tüm kalıpların birbiri ardına kırıldığını, yaşamın tesadüfi bir süreç olduğunu ve kötülüğün cezasız kalabildiğini hatırladım.'
'İnsanlar ise ister büyük ister küçük olsunlar, hem iyi hem de kötü içgüdüleri vardır. Anayla baba ve eğitim kurumları, çocuğu olumlu biçimde etkilemeye iyiye yönelen içgüdülerini geliştirip kötüye yönelen içgüdülerini engellemeye çalışırlar. Uygarlığın amacı da budur aslında.'
'Yapabileceğimiz en doğru şey, bizi kurtarmalarını sağlamak.'
Kurtarılmanın ne olduğunu anımsayabilmek için, Jack'in bir saniye düşünmesi gerekti.
'Erkekler mi daha akıllıdır kadınlar mı? Elbette ki kadınlar. Çünkü bacağı güzel diye hiçbir kadın askıntı olmaz bir erkeğe...'
'Her şeyin bir doktoru vardır. Kafanızın içinin bile bir doktoru var. Boşu boşuna hep korkup duracak mıyız yani?'
'Bunun aslı yok elbette. Bir duygu ancak. Ama sanki sen avlamıyorsun da... seni avlıyorlar. Sanki biri var, senin hep peşinden gelen.'
'İnsanoğlu özgürlüğünü kaybettiği zaman acımasızlık sarmalının sonu yoktur.'
9: Kotonoha no Niwa , 12: Kodomo no Ame to Yuki
Saçmalamayın.Ömründe Sade, Epikür, lucretius okumamış insan romantikliği bu galeri.Farkında olmadan insanları öldürmeye teşvik ediyorsun onediyo editörü, üyesi yada her ne bokuysa