Genelde savaşlar; kazanılan topraklar, kahramanlıklar, tüfekler ve kılıçlar üzerinden anlatılır. Ama savaş arkasında bu anlatılardan daha fazlasını bırakır. İşkenceler, deneyler, masum insanlar... İkinci Dünya Savaşı'nda insanlara yapılan işkenceler ve deneyler, milyonlarca can aldı. 731. Birim de bu işkencelerin en uç noktada yaşandığı yerlerden biriydi. İçinde birçok vahşet ve çelişki barındıran Almanya'nın Nazi kamplarını aratmayan 731. Birim'i incelemeye hazır mısınız?
Tarihler 1931 yılını gösterdiğinde Japonya, Mançurya'yı işgal ediyor. İşgal edilen bu bölgede olağan hastalıkları incelemek, çözüm üretmek ve bölgeye su temini sağlamak amacıyla bir birim kuruluyor: 731. Birim. Su temini ve hastalıkları inceleme kelimelerini duyunca akla korkunç olaylar gelmese de 731. Birim'de akla sığmayacak korkunç olaylar yaşanıyor.
Bulunduğu dönemi ciddi bir şekilde etkileyen faşizm dalgası, Japonları da etkilemişti. Tıpkı Nazi kamplarındaki Yahudi kişilere karşı yapılan sebepsiz zulümler ve yıllar süren işkencelerin benzeri 731. Birim'de de görüldü. Çinlilere karşı yapılan ve içinde vahşet barındıran eylemlerle dolu olan bu yere bakıldığında Nazi kampları ile pek çok benzerlik bulmak mümkün.
Belirli amaçlarla kurulan 731. Birim'e Çinliler, trenlerle götürülüyordu. Daha sonraları insanların dikkatini çekecek olan şey şuydu: Bu birime gidiş var ama dönüş yoktu. Peki, bu insanlara ne oluyordu? 731. Birim'in asıl amacı, biyolojik silahlar üretmekti. Bunun için de işgal ettiği bölgedeki insanları grup grup alıp üzerlerinde incelemeler yapıyorlardı. Fakat bu deneyler oldukça ürkütücüydü...
731. Birim'e girecek insanlara Maruta deniliyordu. Daha doğrusu Japon yetkililer, böyle söylüyordu. Maruta, Japoncada odun kütüğü demek. Yani birimde korkunç deneylere maruz kalacak kişiler, buradakiler için işlenmeyi bekleyen bir ağaç parçasından farksızmış. 731. Birim, Maruta olarak adlandırdığı kişileri uzun bir süre toplayıp yıllar boyu sürecek mide bulandıran o korkunç işkenceleri yapmaya başlamış.
731. Birim, amacı olan faaliyetlere başlamış. Örneğin; denekler çok yüksek ya da çok düşük sıcaklıklarda bekletilmiş. Böylece vücutta çürüme ve donmanın nasıl olacağı ne kadar sürede başlayacağı izlenmiş. Deneklere hiçbir uyuşturucu işlem yapılmadan onların uzuvları ve organları kesilip başka yerlere takılmış, organları alınmış. Birçok hastalık ve hayvan kanı, deneklere enjekte edilmiş ya da onlar diri diri kaynar suda haşlanmış. Bu kadarı da yetmemiş Marutaların bir kısmı; kurşunlanmış ya da bombalara maruz kalmış. Daha dünyaya gelmemiş canlara bile zulmedilen 731. Birim'de hamile kadınlara da bu işkenceler uygulanmış.
Yapılan tüm bu işkenceler, Japon yetkililere yeterli gelmemiş ve Mançurya halkını da bu işkencelere ortak etmişler. Lâkin bu denekler, 731. Birim'e gelmemiş. Yani halk, bulundukları yerde denek olmuş. Japonların hedeflerinden biri, vebayı çözmek olmuş. Bunu da Mançurya Halkı üzerinde denemeyi düşünmüşler. Böylece veba salgınını halka yaymışlar. Gün geçtikçe yaşanan bu vahşet, birime sığmaz hâle gelmiş.
İkinci Dünya Savaşı'nın bitimine kadar devam eden bu vahşet, Rusların kenti işgal etmesi ile son bulmuş. Lâkin 731. Birim'dekiler, işkence ettikleri insanların hepsini zehirleyerek öldürmüş. Daha sonra birimi ve içindeki insanları yakıp oradan hızlıca uzaklaşmışlar. Yaşanan tüm bu korkunç olaylar, işkencelerin uygulandığı esnada öğrenilmemiş. İkinci Dünya Savaşı'nın bitmesi ve Rusların bu olayı fark etmesi ile gerçekler gün yüzüne çıkmış. Almanya'da olan Nazi kampı olaylarında nasıl bir yargılama süreci olduysa 731. Birim için de bu yargılama süreci başlamış. Lâkin bu süreç, Nazi kampı süreciyle paralel ilerlememiş. 731. Birim'in uyguladığı deneyler, sonuçları karşılığında hafif ceza almış. Bunca vahşete ve insanların ölümüne rağmen sanki hiçbir şey yapmamışlar gibi suçluların cezalarının hafifletilmesi akıl kârı bulunmamış.