Herkesi anlamaya çalışırken öyle çok yıpranıyoruz, öyle çok tükeniyoruz ki, nasıl da bin parçaya bölündüğümüzü göremiyoruz.
1. Tüm hayatı boyunca, insanları anlamaya çalışmak ve düşünceli olmak için çabalamıştır.
2. Kimsenin kırılmasını, üzülmesini istemediği için her zaman alttan almıştır, susan taraf olmuştur.
3. En kötü insanın bile içinde iyi bir parça olduğuna inanarak hareket etmiştir.
4. Kendisine yapılan kötü bir davranışta bile, durup düşünmüş ve olaylara “belki onun da mantıklı sebepleri vardır, önce onu dinlemeliyim” diye yaklaşmıştır.
5. İnsanları anlamaya çalışırken, öznel yargılarını bir tarafa bırakıp her şeye tarafsız yaklaşmaya çalışmıştır.
6. Hem kendisi hem de sevdikleri için yaşamıştır her gününü. Asla yalnızca kendisini ve kendi çıkarlarını düşünerek hareket etmemiştir.
7. Hiçbir zaman taktiklerle, bencilliklerle işi olmamıştır. Yaptığı hiçbir şeyde karşılık beklememiştir.
8. Fakat karşılık beklemeden yaptığı tüm anlayışlı davranışların, insanlar kırılmasın diye kendinden verdiği tüm ödünlerin boşuna olduğunu anlaması çok sürmez.
9. İnsanları anlamaya çalışırken geçirdiği tüm o yıllar boyunca, aslında insanları hiç tanımadığını, anlayamadığını fark eder.
10. En zor zamanlarında yanında olduğu, her düştüğünde elinden tuttuğu kişinin bile, en ufak sorunda kendisine sırt çevirdiğini görür.
11. İşte o an sorgulama kısmı devreye girer. Benim değerim bu kadar mıydı? Bunca güzel anın, bunca anlayışın karşılığında gördüğüm muamele bu mu?
12. Ne kadar yıpratmış meğer kendini. İnsanları anlamaya çalışırken, kendine ne kadar da uzak kalmış.
13. Başka insanlar için koştururken, kendi isteklerini, hayallerini, nasıl da en arka sıralara atmış.
14. Artık seçici olur. Hayatında, birkaç dost ve aile dışında kimseye yer yoktur.
15. Hayatına ne kadar çok insan girerse o kadar çok hayal kırıklığına uğrayacağını bilir çünkü.
16. İnsanlara karşı anlayışlı olduğu o uzun zaman, ona en azından bir şey öğretmiştir: kimseye gereğinden fazla değer verme.
17. Artık herkes onu, “biraz soğuk birisi, kimseyle çok yakın olmuyor, kendi halinde yaşıyor” diye tanımlayacaktır çünkü ancak böyle olursa canı yanmayacaktır.
Bazen deniz ile orman arasında, Allah'a yakın her şeyden uzak bir kulübede yaşamak istiyorum. Bu dediğimi yapmak için yeterli beceriye sahip değilim ne yazık ki. İnsan görünümlü yavşaklara katlanmaya devam.
yazık lan bana okudukça içim acıdı..
Okuduğum en güzel içeriklerden biri, resmen kendimi buldum burda
Bazen deniz ile orman arasında, Allah'a yakın her şeyden uzak bir kulübede yaşamak istiyorum. Bu dediğimi yapmak için yeterli beceriye sahip değilim ne yazık ki. İnsan görünümlü yavşaklara katlanmaya devam.