Fiyat artışlarının hız kesmeden sürmesi ile 2 ayda asgari ücret başta olmak üzere maaş zamlarını eritmesi yıl ortasında yeni bir zam ihtiyacı doğururken, sanayi tarafından işverenlerden de bu konuda destek geldi. Geçtiğimiz günlerde Erdoğan'ın da bu konuda açıklaması gündemde yer bulmuştu.
Asgari ücrette 2021 yılı sonunda Cumhurbaşkanı tarafından açıklanarak yaklaşık yüzde 50 oranında yapılan zammın enflasyon karşısında erimesi ile konuşulan yıl ortasında yeniden zam yapılmasına sanayici tarafından da destek geldi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, asgari ücret zammının enflasyon karşısında eridiğini belirterek, “İnsanları aç bırakamazsınız. Ara zam için yasa çıkmasa da şirketlerimiz telafi zammını pandemide olduğu gibi bir şekilde yapacaktır” dedi.
Enflasyondaki artışla ücretlinin alım gücünün düştüğünü ve bunun önümüzdeki süreçte de devam edeceğiniz belirterek, işletmelerin bir aile gibi olduğunu ifade eden ASO Başkanı Özdebir, “Çalışanlarımız ne kadar mutlu olursa, sorun ne kadar az olursa o kadar verimli olurlar. Hayat standartlarındaki erimenin mutlaka düzeltilmesi gerekir” dedi.
Özdebir, geçmiş yıllarda olduğu gibi asgari ücrete yıl ortasında ikinci bir zam verilmesi konusunda yasal düzenlemelerin yapılabileceğini ancak kanun çıkarılmasa bile işletmelerin çalışanlarının gelirini bir şekilde artırmak durumunda olacağını da söyledi. Özdebir, asgari ücretin enflasyon karşısında eridiğini bu durumda insanların aç bırakılamayacağını ancak piyasada tüketim eğiliminin de frenlenmesi halinde enflasyonun yanı sıra durgunluk ve işsizlik oluşacağını belirtti ve şöyle dedi:
'Bu durum ciddi tehlike barındırıyor. İşletmeler gerektiğinde üç kişi yerine iki kişiyle çalışır ama yanındaki insanların gelir kaybını gücü yettiği oranda telafi eder.”
Kur Korumalı Mevduat sisteminin döviz açığı oluştuğu, ülkeden yabancı sermaye çıkışı ve bireysel talebin arttığı bir dönemde mecburi olarak geliştirildiğini belirten Özdebir, 'Bu operasyonla zaman satın alındı, ancak sistem nereye kadar sürdürülebilir, bilinmiyor' derken, “Eğer kur koruma önlemi alınmasaydı dolar kuru belki de 30-40 lira olurdu” diye belirtti.
ÜFE'deki yükselişin henüz TÜFE'ye tam yansımadığını belirten ASO Başkanı Nurettin Özdebir, bu durumun “stoktaki enflasyon” olarak tanımlandığını belirterek, Rusya-Ukrayna arasında devam eden savaşın da üretici enflasyonundaki artışa destek olacağını ekleyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:
Buğdayı, ayçiçeğini, demiri, çeliği, hurdayı bu ülkelerden alıyoruz. Savaşın ithalat fiyatlarımıza etkisi ile birlikte üretici enflasyonunun ilk aşamada artması ve sonrasında tüketiciye yansıyan fiyatların daha da artması, Türkiye'de enflasyonu besleyen sebep olacak.
Yalakalıkta sınır yok. Asgari ücretin bu enflasyonda min 9 bin olması şart, o ücreti de hiçbir işveren ödemez. Kaşıkla verip kazanla alıyorlar artık.
dolar niye 30-40 olsun. gülücükler saçan bakanımız geçen gün demedi mi? "TL en düşük seviyesinde, daha kötü olamaz" meali "dibi gördük, ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüğü yaptık, kimse daha kötüsünü yapamaz."