İnsanlar Birden Bire Dünyadan Yok Olursa Ne Olur?

İnsanlığın ortadan kalkması bilim kurgu gibi görülebilir. Ama uzmanlar insanların yeryüzünde yürümediği bir günün geldiğinde dünyayı nelerin beklediği planladı.

Kurguya göre gezegendeki insanlığın yok oluşundan saatler sonra dünyada ki ışıklar sönmeye başlayacak.

İlk hafta

Santralin yakıt ihtiyacını sağlayacak birileri yoksa dünyadaki şehirlerin ışıkları sönmeden önce santraller duracak. (Rüzgar türbinlerinin de yağlanması gerekiyor, aksi takdirde çalışmaz.) Tek çalışan santral sıradışı bir yapısı olduğu için Hoover santrali olacak. Yeraltı tünelleri de 36 kadar saat sonra, tünellere sızan suyla mücadele eden insanlar olmadığı için suyla dolmaya başlayacak. Nükleer santrallede ise ortalama 2 yıl yetecek enerji vardır. Ancak üretilen enerji tüketilmeyeceği için reaktörler iki gün içinde kendiliğinden kapanacak. Santraller kapanırken güç azalacak şehirlerde kademe kademe karanlık başlayacak. Birkaç hafta sonra gezegen derin bir karanlığa gömülecek.

10 gün sonra

Marketlerdeki ve buzdolaplarımızdaki gıda maddeleri bozulmaya başlıyor. Evimizde beslediğimiz hayvanlar dışarı çıkamadıkları takdirde ölmüş olacak. Ama onlar için dışarı çıkmak demek hayatta kalmak demek değil. Fare gibi hayvanlar yavaştan evleri işgal etmeye başlayacak.

6 ay sonra

Kent alanları artık yaban hayat içermeye başlayacak. İnsanlar yüzünden yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalan vahşi hayvanlar 'anayurtlarına' dönmeye başlayacak.

1 yıl sonra

1 yıl sonra Otoyollar, park alanları ya da asfaltta (kısaca güneş gören her yerde) bitki popülasyonu artmaya başlayacak. Yollardaki çatlaklarda otlar bitmeye başlayacak. Bina duvarlarındaki bitki popülasyonu arttıkça binalar zarar görmeye başlayacak. Doğal süreçler sonucu yangınlar ve seller olmaya başlayacak. Dolayısıyla insan ürünü olan her şey yanıp kül olmaya başlayacak. Bu durum, ortaya azot çıkmasını sağlayacak ve bundan beslenen bitkiler yönetimi ele geçirmeye başlayacak.

5 yıl sonra

5 yıl sonra bitkiler her yeri kaplamış olacak. 'Yaa en fazla ne kadar kaplayabilirler ki!' deyip küçümserseniz buna bir örnek var: Kamboçya'daki Angkor Tapınağı. 15. yüzyılda terk edilen bu tapınakların üstündeki ağaçlar gelişigüzel büyümüş ve dallarını tapınak duvarlarına dolamış (sarıp sarmalamış, bağrına basmış desek daha doğru olur). Zamanla, bir zamanlar insanların kullandığı, çocukların koşup oynadığı parklarda ve çim alanlarda kendi kendilerine fidanlar büyümeye başlayacak ve bu popülasyon şehre, binaların olduğu tarafa doğru yayılmaya başlayacak.

20 yıl sonra

Aslında 20 yıl sonra insansız bir yere neler olabileceğinin yaşayan bir örneği var: Ukrayna'nın Pripyat şehri. Pripyat 2014 itibarıyla tam 28 yıldır boş. 1986'da gerçekleşen nükleer felaketten bu yana bomboş bu şehir. Pripyat'ı detaylı bir şekilde inceledikten sonra göreceksiniz ki, nükleer bir felaketten sonra bile yaşam devam ediyor. Doğa, böyle bir faciadan sonra bile kendini toparlıyor. Yine bu süre zarfında dondurucu soğukların yaşandığı yerlerdeki binalar, duvarlarının çatlaklarında biriken suların donup genleşmesinden dolayı zarar görecek. Bitkiler bu genleşmenin büyüttüğü çatlaklardan sızıp rutubetin de etkisiyle çatlakların içinde ilerlemeye başlayacak. Galeriye Siz de Yorum Yapın Sabah galeri sayfalarını ok tuşlarınızla gezinebilirsiniz Slayt Gösterisini Başlat Slayt Gösterisini Durdur tam ekran

25 yıl sonra

25 yıl sonra Öncelikle belirtelim ki, kırsal kesimlerde insandan iz kalmayacak. Deniz seviyesine yakın olan şehirleri (Londra, Amsterdam gibi) su basacak. Gökdelenlerdeki camlar sürekli darlaşıp genleşme baskısına dayanamayıp kırılmaya başlayacak. Boşalan ve harabe haline gelen bu gökdelenlerin yeni sahipleri kuşlar ve böcekleri olacak. Hamamböcekleri insanoğlunun artıklarıyla da beslendiği için bizim yok olmamıza üzülecekler, ama bu depresyon sadece 1 dakika sürecek ve hayatlarına kaldıkları yerden, kitapları ve bilumum şeyleri yiyerek, devam edecekler.

40 yıl sonra

40 yıl sonra Termitlerin açlığı ve küflenme sonucu özellikle kırsal kesimlerdeki evler artık yerle yeksan olmaya; bina duvarlarında biriken tuzlar, duvarı oluşturan taşları itmeye başlıyor. Betonlardaki bu çürüme elbette barajları da etkileyecek ve özellikle sıkıştırılmış kaya veya topraktan yapılma barajlar birer birer yıkılmaya başlayacak. Bunun doğal sonucu olarak ortaya çıkan korkunç su kütleleri önüne çıkan her şeyi silip süpürecek.

50 yıl sonra

Köprüler bakımsızlığın etkisiyle korozyon, yani paslanma sonucunda çökmeye ve yok olmaya yüz tutacak. Çürüme, köprüleri taşıyan ve binlerce ton taşıma kapasitesine sahip çelik kablolardan başlayacak.

75 yıl sonra

75 yıl sonra Artık kullanılmayan otomobiller bulundukları yerin iklimine göre değişen hızlarda çürüyecek. Kuru iklimdeki araçlar daha uzun sürede, nemli iklimdekiler daha kısa sürede çürüyecek. (Benzer sebeplerden otomobil alımlarında nemli şehirler değil de, havası kuru şehirler tercih edilmez mi zaten!)

150 yıl sonra

150 yıl sonra Köpeklerimize ne olacak peki? Popülasyonu artan kurt sürüleriyle fazlaca haşır neşir olup, çiftleşip daha vahşi bir tür haline gelecekler (öngörülen bu). İnsan yok olduktan sonra en hızlı değişim ve temizlik muhtemelen denizlerde olacak, denizdekicanlıları avlayan kimse kalmayınca popülasyon arttıkça artacak. Köprülerin yıkılmasına sebep olan korozyon, insanoğlu yok olduktan 36 saat sonra suyla dolmaya başlayan yeraltı tünellerindeki çelik kirişleri de -deyim yerindeyse- toza çevirmiş olacak.

200 yıl sonra

200 yıl sonra Çok dayanıklı olsa bile Eyfel Kulesi de yıkılmaz değildir. Normal şartlarda korozyondan korumak için her 6-7 yılda bir boyanan bu yapı, ilgilenen olmayınca korozyona yenik düşüp yıkılacak.

300 yıl sonra

Seattle'da bulunan ve rüzgarlara karşı esneyecek şekilde inşa edilen Space Needle Kulesi de korozyondan nasibini alacak ve rüzgarın etkisiyle yıkılacak. Empire State, altındaki topraktan dolayı yavaş yavaş eğilecek ve yerçekimine dayanamayıp toprakla buluşacak. Bu yıkımdan Sears Kuleleri de nasibini alacak.

500 yıl sonra

500 yıl sonra İnsanoğlu yok olduktan 500 yıl sonra belki de insan medeniyetine dair hiçbir yapı, en azından hiçbir modern beton yapı kalmayacak. Romalılar tarafından bulunan betonun ilk hali yaşamaya devam edecek belki ama daha sulu bir içeriğe sahip modern beton zamana boyun eğecek.

1000 yıl sonra

1000 yıl sonra İnsana dair hemen hemen tüm uygarlık (!) izleri silinmiş olacak. Her yer bitki, her yer doğa. Betondan, demirden, çelikten eser kalmayacak.

10.000 yıl sonra

10.000 yıl sonra beton, demir, çelik, kağıt, kısaca her şey çürümüş olacak. Ama sanmayın ki insan yapımı hiçbir şey kalmayacak. 10 bin yıl sonraya kadar dayanacağı öngörülen 3 adet yapı var: Çin Seddi, Gize piramitleri ve Rushmore Dağı kafadarları. Çin Seddi daha uzun bir süre varlığını sürdürebilecek. Gize piramitleri de kum tarafından kapatılana kadar yeryüzünü süslemeyi sürdürecek. (Mühendislik harikası olarak adlandırılan Hoover Barajı maalesef bu zamana kadar çoktan yıkılmış oluyor.) Rushmore Dağı kafadarlarının binlerce yıl daha yeryüzünde kalması öngörülüyor, çünkü tek düşmanı rüzgar.

35.000 yıl sonra

35.000 yıl sonra Bu maddeden sonrası biraz daha derin. İnsana ait hemen hemen hiçbir şey kalmadığı için, Dünya artık insanın doğaya verdiği hasarı gidermekle meşgul. Bu hasarlardan biri de kurşun. İnsanoğlunun endüstriyel atıkları sonucu toprakta birikmeye başlayan kurşun, 35 bin yıl sonra topraktan temizlenmiş olacak.

7 milyon 200 bin yıl sonra

Rushmore Dağı kafadarları, asteroid çarpması ya da güçlü bir deprem olmadıktan sonra varlıklarını sürdürmeye devam edecek. PCB ve dioksin gibi insan yapımı tehlikeli kimyasal bileşikler hala varlıklarını koruyor olacak.

10 milyon 200 bin yıl sonra

10 milyon 200 bin yıl sonra Bronz heykeller bu kadar süre sonra bile tanınabilir olacak.

3 milyar yıl sonra

Yaşam, her ne kadar bizim hayal edemeyeceğimiz formlarda olsa da, yeryüzünde devam ediyor olacak.

4 buçuk milyar yıl sonra

4 buçuk milyar yıl sonra ABD'deki yarım milyon ton Uranyum-238 maddesi, henüz yarı ömrünü tamamlamış olacak. Dünya, Güneş'teki değişimlere bağlı olarak daha da ısınmaya başlayacak. En az bir milyar yıl boyunca da, ilk zamanlardaki gibi bir mikrobik yaşam, varlığını devam ettirecek.

Popüler İçerikler

Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
Volkan Demirel, Elini Sıkmadığı Şenol Güneş'le Arasında Geçen Diyaloğu Anlattı
Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor