Başkalarında olanın kendilerinde de olmasını arzularlar, bu durum gerçekleşmeyince öfke ve hırs gibi duygulara kapılabilirler. Yetersizlik duygusundan kaynaklanır.Olaylar karşısında güçlü görünme ve iktidarını başkalarına kaptırmama çabası yatar. Aslında altında güçsüzlük ve güçsüz kalma korkularını barındırır.Kendini aşırı beğenmenin bir ürünü olan kibir aslında kişinin kendisini bilinçdışında değersiz görmesinden kaynaklanır. Değersizlik hislerini gizlemek adına tam tersini hissediyormuş gibi davranarak kendilerini buna inandırırlar.Kendi değerliliğini başkalarını değersizleştirerek hissedebilen kişilerdir ve alta yatan temel duygulardan biri de aşağılanma korkusudur. Aşağılanmamak için başkalarını aşağılama şeklinde bir taktik geliştirmişlerdir.Hayatlarında hatalara karşı tahammülsüzlükten kaynaklanır, zira yapılacak herhangi bir hata onlar için değersizlikle eşdeğer anlamdadır. Altında yatan duygu başkaları tarafından onaylanmama korkusudur.Baş edemeyecekleri durumlar karşısında yetersiz kalmaktan kaygı duydukları için olabilecek tehlikeleri ve riskleri öncesinden göz önünde bulundurma ihtiyacı içinde olmaktan kaynaklanan bir durumdur. Altta yatan temel duygular; çaresizlik ve güçsüzlük korkularıdır.Gerçeklerle ve kendileriyle ilgili bilinçdışı hissettikleri olumsuz duygularla yüzleşmek baş edemeyecekleri durumlar olduğu için mümkün olduğunca kendileri için güvenli ama gerçeklikten uzak bir ortam oluşturma çabasındalardır. Altında başkaları tarafından suçlanma korkusunu da barındırır.Yaşadıkları hayatın güvensiz olduklarını düşündüklerinden böyle bir ortam karşısında yetersiz ve çaresiz kalmaktan kaygı duyarak ileride gerçekleşebilecek 'zor günlere' karşı hazırlıklı olma çabası içindedirler. Altında yatan temel duygu yokluk korkusudur.Çalışmak ve üretmek belli bir yeterliliği gerektirir, kendilerinin böyle bir yeterliliğe sahip olmadıklarını düşündüklerinden bu yanlarıyla yüzleşmemek adına eylemsiz kalmayı tercih ederler. Altında yetersizlik duygusunu barındırır.