23 Ocak 2022 Pazar tarihli köşe yazısında insanların ülkeyi terk etmek için can attığını söyleyen Kaplan, 'Ne oldu bize böyle?' dedi ve ekledi: 'Dünyada bizimkisi kadar ülkesini terk etmek isteyen hazcı, laçka bir toplum var mı acaba?'
Kaplan'ın köşe yazısından bazı bölümler şöyle:
'Ülkeyi terk etmek isteyen insanlar, bu çağ açan, aşılmaz sanılan dağları, engelleri, kıtaları aşan akıncıların, alperenlerin, dervişlerin çocukları olabilir mi?
Biri, adalet, kardeşlik ve hakikat medeniyetinin bayrağını dikti bütün kıtalara, ulaştırdı ulaşılmaz sanılan ufuklara.
Diğeri, bu hakikat medeniyeti bayrağının anlamını ve ruhunu bile kavrayamadı, “burada özgürlük yok, gelecek yok, para yok” diyerek, dün hoşuna gitmeyen insanlara “Yallah Arabistan’a!” diye hakaret ederek o insanları ülkeden kovmaya kalkışan, aidiyet bağlarını yitiren bu acıklı hazcı, konformist, fırsatperest kişiler, ülkeyi terk etmekten, kurda kuşa yem etmekten çekinmeyecek kadar alçaldı.'
Binayı kundakladılar, yangını söndürmeye çalışanları hain, terörist ilan ettiler, yangın söndürülemesin diye suları kestiler, ateş iyice harlansın diye benzini dökmeye devam ettiler, binadan kaçmaya çalışana da, hala arapçı, ümmetçi yaklaşımları ile " nereye gidiyorsunuz" diyorlar utanmadan. Sunduğumuz pisliği niye yemiyorsunuz diyorlar sıkılmadan.
Saltanatının sürmesini isteyen hedonist familyanın tuzu kuru asalaklarının açıklamalarından daha mide bulandırıcı bir şey yok. Yağmacıların kalemşörü neden diye sormaz sadece biat isteyip hakaret eder.
Acaba ne oldu dünyaya göre bir survivor gibi bir yerde yaşadığımızdan olabilirmi insanların yarına dair ne bir umudu ne bir özlemi kaldı. Her yeni yılda geçen yılları özler durumdayız. Burda büyük bir sorun var