İnsanlar Neden Birbirinin Arkasından Konuşur, Dedikodu Yapar Merak Ediyor musunuz?

Bizi oldukça az ilgilendiren şeyler hakkında konuşmaktan neden tarifsizce bir zevk alıyoruz?

Dedikodunun bu karşı konulmaz çekimi nereden geliyor?

Gelin birlikte bakalım...

Biraz geriden başlayalım: İnsan dilinin gelişimi büyük oranda dedikodunun ortaya çıkmasıyla aynı döneme rastlıyor.

Araştırmalara göre dedikodu yaptığımız insanlarla aramızda bağ güçleniyor. Dedikodu sayesinde kendi grubumuzdan olmayan insanları kolaylıkla izole edebiliyoruz!

Nasıl yani diyenleri şöyle alalım:

Şöyle ki avcılıkla geçindiğimiz dönemlerde kendini tehlikeye atan bir grup insanla hiçbir şey yapmadan sadece yemeğe ortak olan insanların birbirinden ayrılması gerekiyordu.

Haklısızlığa uğradığını düşünen insan grubu dedikodu sayesinde diğer insanları kolaylıkla izole ettiler.

Böylece başarılı olanlar kendi topluluğunu inşaa etti ve birbirlerine bağlı kalmaya başladı.

Kısacası 'güven' duygusu da ortaya çıktı.

Ve dedikodu yapanların hayatta kalmasıyla bu özellik genlerimize de geçmeye başladı. Dedikodu yaparak sosyal becerilerini geliştirenlerin sayısı arttı!

Dedikodu bize temel olarak şunu söylüyor: Kişilerin davranışlarını yargıla, olayları sorgula ve iyi-kötüyü, doğru-yanlışı ayırt et.

Herhangi biri bizi ahlak dışı bir davranışta bulunduğunda buna tanık olan insanlar dedikodu yaparak kendilerini daha iyi hissetmeye başlıyorlar. Dolayısıyla haberin yayılması ve ahlak dışında davranışı bulunan insanın cezalandırılması kolaylaşıyor.

Dedikodu yaparak duygusal sağlığınızı koruyabiliyorsunuz!

Ve aynı araştırma doğrultusunda dedikodu yapmak sosyal ve iş ağlarınızı birbirine bağlayan bir güç halinde Bu dedikodular yayılırken iş vereninizin aslında ne istediğini daha net bir şekilde anlayabiliyorsunuz.

Ve yeni arkadaşlar da kazanıyorsunuz.

Bir iş yerinde geçirdiğiniz bir sene sonunda bol bol dedikodu yaptıysanız yakın arkadaşa sahip olma oranınız, dedikodu yapmayan birine göre oldukça fazla!

Yani toplumun sosyal sağlığının korunması için dedikodu önemli bir etken.

Fakat evrimsel rekabetten dolayı olumlu dedikodular duymaktan hoşlanmıyoruz. Kişilerin olumsuz olaylar yaşaması bizi daha çok tatmin ediyor.

Ve böylelikle kendimizi daha başarılı hissediyoruz.

Tabii bütün bu durumlar dedikodunun yıkıcı etkisini ortadan kaldırmıyor.

Sosyal yaşamdan dışlanmalar arttıkça dedikoduya hedef olan kişinin ruh sağlığında yaralanmalar ortaya çıkabiliyor.

Siz en iyisi ne dedikodudan uzak kalın ne de abartıp insanların güvenlerini kaybedin.

Unutmayın: Ne kadar rahatsız olsak da aslında dedikodu bize kalan en büyük miraslardan biri! 😉

Popüler İçerikler

Melike Şahin'in Katıldığı PES Programında Zeynep Bastık'ın Lan Şarkısı Övülünce Tadı Kaçtı
8 Yaşındaki Kızını da Alıp Üvey Oğlu ile Kaçan Kadın Müge Anlı'yı Çileden Çıkardı!
Yeşilçam'ın Güzellik Abidesi Oyuncuları Genç Halleriyle Günümüzde Yaşasaydı Nasıl Görünürlerdi?
YORUMLAR
06.11.2016

Dedikodu yapmak kişinin aşağılık kompleksinden kaynaklanır.Bunu da yaz bir kenara,Bilir kişi.

Pasif Kullanıcı
06.11.2016

Dedikodunun iyi olan hiç bir yanı yok.!İnsan bağlarını güçlendirmez AKSİNE kopartır.ÇÜNKÜ;Bugün seninle başkasını çekiştiren,yarın başkasıyla seni çekiştirir.Dostluk dediğiniz samimilikten uzak çıkar ilişkileriyse devam edin.Fakat dostluğu güçlendiren;birlikte paylaşacağınız anılar,dertler,mutluluklar olmalı VE araya dedikodu girmediğinde daha fazla güven kazanırsınız.Ayrıca dedikodu çok korkunç vaziyetlere de dönüşebilir,İFTİRA gibi.Kıskanç birilerinin uydurduğu çirkin lafları alır alır yayarsanız hiç suçu olmayan birinin başını yakabilirsiniz.İnsanların dedikodu yapmasının sebepleri ise;kıskançlık,fesatlık,kişisel mutsuzluk ve yetersizlik.Dedikodu yapmayın,yapana da mümkünse engel olunuz. ;)

06.11.2016

Dedikoduyu da "sevimli" göstermeseydik aslında.

TÜM YORUMLARI OKU (16)