Ekolokasyon veya biyosonar yarasa, yunus ve balina gibi bazı memelilerin kullandığı biyolojik sonar olarak biliniyor. Terimin adı, ekolokasyonun yarasalardaki varlığını kanıtlayan Donald Griffin tarafından bulunmuştu.
Ekolokasyon hayvanın çıkarttığı sesi kullanan bir aktif sonar gibi çalışır. Uzaklık sesin çıktığı anla yankı'nın geri dönüşü arasında geçen zamanla saptanır. Ekolokasyon yapan hayvanların iki kulağı birbirinden hafifçe uzaktadır. Bu yüzden yankı, nesnenin pozisyonuna göre iki kulağa farklı zamanlarda ve farklı şiddetlerde varır. Süre ve şiddet farkı hayvan tarafından nesnenin pozisyonunu belirlemek için kullanılır. Ekolokasyonla hayvan sadece uzaklığı değil biçim ve büyüklüğü de saptayabilir.
Yarasa milyonlarca yıllık evrim sürecinin sonrasında böyle bir yeteneğe sahip olmuş. Artık kalıtsal bir farklılıktan bahsediyoruz. Bizlerde de bu yeteneğin olması gayet doğaldır ancak bir tarafta bunu genetik özellik olarak kullanan uzak akrabamız ve diğer tarafta ise bu yeteneği ihtiyaç dahilinde kullanan bizler varız. Kısacası, o uçan farelerin yaptığı şeyi biz nasıl yapacaz kardeş? Mümkün mü lan bu? Benzerini yaparız, mış gibisini de yaparız. Ama aynısını nah yaparız.
Beden enerjinizin sınırları içerisinde, görmediğiniz kişiler size doğru bakış atıyorsa bunu kesinlikle algılar ve hissedersiniz, algınız açık ve iletişim sorununuz yoksa
Rahat bırakın şu yarasaları işte. 3 senedir ebemizi zikti çorbası siktir edin Batman’misiniz amk 😒