İnsanın Yavaş Yavaş Delirmesine Sebep Olan Çin Su İşkencesinin Ardında Yatan Karanlık Tarih

İnsanlar tarih boyunca birbirlerine acı çektirmek için sayısız yol denedi ve korkunç metotlar buldu.

Çeşitli aletler geliştirildi ya da yöntemler keşfedildi; ancak Çin su işkencesi hepsinin arasında hem fiziksel hem psikolojik eziyeti ile farklı bir boyut kazanıyor.

Orta Çağ'da işkence için genellikle ip veya kesici aletler kullanılmış olsa da, Çin su işkencesi çok daha farklı ve acımasız.

Görünüşte basit duran işkence yöntemi, insanı hem delirtiyor hem de acı çektiriyor.

Bu işkence yöntemi kurbanın sabit tutulması ve alnına ya da kafasına soğuk su damlatılmasından ibaret olsa da, sonuçları dehşet verici...

Bir süre sonra devam eden su damlaması kişide sarsıcı bir etkiye sebep oluyor ve sıçrayan su kurbanı streslendirmeye başlıyor.

Çin su işkencesine dair tarihi kayıtlarda pek fazla bilgi yok: İlk olarak 16. yüzyılın başlarında ortaya çıktığı biliniyor.

İtalyan bir avukat olan Hippolytus de Marsilis, taşın üzerine sürekli damlayan suyun bir süre sonra yüzeyi aşındırdığını fark ediyor. Bu keşfinin ardından bu yöntemi insanların üzerinde uygulamaya karar veriyor...

1800'lü yıllarda Fransa ve Almanya akıl hastanelerinde de kullanılan işkence yöntemini doktorlar hastaları "iyileştirmek" için kullanıyordu...

Bu sözde tedavi yöntemi uykusuzluktan baş ağrısına, çeşitli hastalıklar için kullanılsa da elbette hiçbir işe yaramadı.

"Çin su işkencesi" teriminin ise ne zaman kullanılmaya başladığı bilinmiyor. Ancak bu terimi popüler hale getiren kişinin ünlü sihirbaz Harry Houdini olduğu biliniyor.

Houdini, 1911 yılında, İngiltere’de Çin su işkencesi hücresi adını verdiği bir su tankı inşa etti ve seyirciler onu ön camdan izlerken kendisi suyun içerisinde zincirlerden kurtulmaya çalıştı.

Houdini'nin ardından su işkencelerinin farklı formatları gitgide yayılmaya başladı.

20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sorgularda insanları konuşturmak için bile kullanıldı. Özellikle kurbanın yüzünün bir kumaş parçasıyla kapatıldığı, ardından su dökülerek nefessiz bırakıldığı 'waterboarding' yöntemi Amerika tarafından çok kullanıldı.

Peki Çin su işkencesi işe yarıyor muydu? Kurbanları konuşturmakta ve itirafa zorlamakta etkili oldu.

Bu damlaların düzensiz bir şekilde yavaş yavaş damlatılması kişiyi strese sokabiliyor; çünkü öngöremediğimiz durumlara uzun süre maruz kalmak zihinsel sağlımızı ciddi şekilde etkiler.

İlginizi çekebilir:

10 Dolarlık Bir Ampul Yüzünden 101 Kişinin Mezarı Olan 'Flight 401' Uçağının Korkunç Kazası
Devlet Yönetimi Sadece 45 Dakika Süren Meksikalı Lider: Pedro Lascuráin Paredes
Arapça, Meğer Budistlerin Dilinden Geliyormuş! Birçok Dilin Kökenini Oluşturup Günümüzde Unutulan Diller

Popüler İçerikler

Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
YORUMLAR
17.11.2022

Ragnar Floki'ye yapmıştı bunu. Hiç de dehşet verici değil. Çok masum hatta. Ne işkence metodları var, bundan mı tehşet gördünüz, iyi misiniz siz.

17.11.2022

pıt pıt pıt....

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ