Bunların etkisinde buram buram kaldıysan da yaşıtlarına göre bir tutam daha olgunsun demektir.Parasız kaldığında anlarsın ki hayatın en önemli kurallarından biri de budur, ne yapıp edip para kazanman gerekmektedir.İşin şakası yoktur; baba parası yediğin, burslarla geçindiğin günler geride kalmıştır.Yalnız başına yaşamayı öğrendiğinde sorumlulukları tek başına üstlenirsin, artık kimseye muhtaç olmayacak kıvama gelirsin.Hasta olduğun bir günde bir tas çorba yapanın olmadığında hayatın şakası olmadığını anlarsın.Görüp görebileceğin en ciddi ortama hoş geldin, artık sistemin bir parçasısın.Kendini üstün zannedenlerin tavırlarıyla, resmi hitaplarla boğuşurken sen de ister istemez ortama ayak uydurursun.Hayatının geri kalanını onunla geçireceğini düşünürsün, bir de bakarsın ki elleri ellerinden ayrılıp gitmiş.Sanki hiç ayrılmayacakmışsınız gibi hissedersin ancak her şeyin değiştiği gibi insanlar da değişir.Güvendin, güvenmemen gerektiğini anladın. Tekrar güvendin, tekrar neden güvendiğine anlam veremedin. Bu işler böyle.Kötü bir hastalığa yakalandığında veya hastalanan bir yakının olduğunda içindeki çocuk bir anda uçup gidiyor.Sağlığın hayattaki en önemli şey olduğunu anlıyorsun.İnançlısıyla, ateistiyle, sağcısıyla, solcusuyla arkadaş olabiliyorsan çok daha iyi empati gücün olur.Etrafındaki insanların mozaiği bir hayli önemli. Her birinden ayrı deneyimler elde edersin.İyi bir yazarın penceresinden hayata baktığında hayata bakış açın da o derece genişler.Bambaşka hayatlardır kitaplar.Örnek olman gereken bir insan varsa kendine çekidüzen vermeye başlarsın.En güzel sorumluluk duygularından biridir aynı zamanda.Hayatın her alanında vardır ve böyle yaşamaya bir şekilde alışmak zorunda kalırsın.Sistem haksızlığa uğratır, insanlar haksızlığa uğratır ve sen karşılaştığın her haksızlıkta biraz daha büyürsün.Daha çocukken büyük bir yıkımla karşı karşıya kalırsın, hayat seni erken yaşta yontmaya başlar.Anne-baba şefkatini bir arada hissedemeyince ister istemez yaşıtlarından daha olgun birine dönüşüverirsin.En yakın arkadaşın ne kadar olgunsa sen de onunla birlikte yol alıyorsun. Çocuksu bir ruha sahipsen birbirinizi tam anlamıyla dengelersiniz.Hata yaptın, dibi gördün ve bundan bir ders çıkardın.Bugünkü aklım olsaydı dün yaptıklarımı yapmazdım, dün yaptıklarımı yapmasaydım bugünkü aklım olmazdı.Çocuklarını koruma içgüdüsü ve en iyisine layık olmaları için sarf ettiğin çabayla hiç hissetmediğin kadar olgun hissedersin.Onlar rahat etsin diye gerekirse kendinden kısıtlarsın.Hayat, acısıyla tatlısıyla öğretiyor.Sen öğrenmek istemesen bile hayat bazı gerçekleri tüm çarpıcılığıyla öğretir ve bazen çok ani bir şekilde seni olgunlaştırır.Karakterinin temelleri atılıyor ne de olsa.Ailen seni el bebek gül bebek büyüttüyse ileride kendi ayaklarının üzerinde durması kolay olmayacaktır.Hayatın boyunca yanı başında olan biri beklemediğin anda hayata veda ettiğinde hayatın en acı gerçeğiyle baş başa kalırsın.Bilirsin bir gün onları kaybedeceğini ama bu kadar vaktinden önce olacağına hiç ihtimal vermemişsindir.İçinden akıp giderken o kadar çok şey yaşıyorsun ki!Üflediğin her pastada bir yıl önceki senden bambaşka birine dönüşüyorsun. Hayat işte...
Babannem 1980 yılında 10 yaşındayken ilk kez çıraklığa verdiğinde bir haftada büyüdüm. Ayrıca emeğin karşılığı haftalık almak ayrı bir gurur kaynağı olmuştu. (1980-1985 Yaz tatilleri çıraklık hatıralarım bir gün kitap olacak. Eğlenceli de olacak)