70'lerde büyük aşk yaşayan, birlikte işler üreten iki performans sanatçısı; Marina Abramovic ve Ulay, 1989'da ilişkilerini ruhsal bir yolculukla bitirmeye karar verirler. Çin Seddi'nin iki ayrı ucundan yürümeye başlayıp ortada buluşurlar, birbirlerine son kez sarılır bir daha görüşmemek üzere ayrılırlar.
2010'da Marina Abramovic, Moma'da bir retrospektif sergi açar. Serginin bölümlerinden birinde Abramovic bir sandalyede otururken, masanın diğer tarafındaki sandalyede de tanımadığı kişiler 1 dakika boyunca oturur, konuşmanın olmadığı, sessizliğin paylaşıldığı bir oturuştur bu.
Ancak birden Abramovic'in hiç beklemediği bir şey olur ve karşısındaki sandalyeye Ulay gelip oturur.