Öyle sanat eserleri var ki, kişi bu eserler ile karşılaştığı anda bir rahatsızlık, kavrayamama veya şaşkınlıktan konuşamama durumuna düşüyor. Hazırladığımız bu sanat galerisinde, sıralamayı 'şaşkınlık verici' eserlerden 'ciddi anlamda rahatsız' eserlere ilerleyecek şekilde yaptık. Bakalım aramızdan kaç kişi bu eserleri en sonuncusuna kadar inceleyebilecek ve bir rahatsızlık hissi duymadan galeriyi tamamlayabilecek.
Uyarı: Bu galeri rahatsızlık verici görüntüler içermektedir.
Pablo Picasso'nun en ünlü eserlerinden biri olan Guernica, savaşın beraberinde getirdiği acıları ve masum insanların katledilişini kendine has ve keskin ifadeler içeren bir güç anlatıyor.
Fransız ressam Theodore Gericault'ya ait olan bu eser, insana ait uzuvların bir sanat eserine konu olmasından dolayı oldukça ünlü.
Fransız sembolizminin önde gelen isimlerinden ressam Gustave Moreau'ya ait bu çalışma mitolojik bir hikaye anlatıyor. Bu hikayeye göre, Herkül'e Kral Diomedes'in dört beden-yiyici atını alıp getirmesi söyleniyor. Kral ile savaşan Herkül, mücadelenin sonunda galip geliyor ve ölü kralın bedeni atlara veriliyor.
Avusturyalı yazar Otto Rapp tarafından 1973 yılında tamamlanan bu eser, insan zihninin bir kuş kafesi üzerinde yok oluşunu ve/veya yeniden oluşumunu gösteriyor.
Dante'nin Infermo'sundan etkilenen W. A. Bouguereau, Dante ve Virgil'in, iki günahkar ruh arasında geçen kavgayı izlemesinden esinleniyor.
Polonyalı yazar Zdislaw Beksinski tarafından yağlı boya ile resmedilen bu sahnenin hiçbir ismi yok. Bu tablo hakkında bilinen tek şey, 1984 yılında, yazarın ütopik gerçekçilik, gerçeküstü mimari akımlarından ve kıyamet günü senaryolarından etkilendiği dönemde meydana gelmiş olması.
Canlı canlı asılmış bir köleyi resmeden bu eser William Blake'e ait. Köle hayatlarına dair oldukça acı sahnelere tanıklık eden J. G. Stedman, bu eserin fikir babası olarak biliniyor.
Ünlü pop-art sanatçısı Andy Warhol tarafından 1967'de resmedilen bu eser, elektrikli sandalyelerin konu edildiği bir serinin parçalarından birisi. Warhol'un bu seriyi ürettiği dönemde, üzerinde durduğu temalar arasında ölüm, yıkım, ve intihar vardı.
Alman yazar Hans Memling tarafından 1485 yılında meydana getirilen bu eser, zamanının en korkunç eserlerinden biri olarak biliniyor ve insanlara 'erdemli' bir hayat yaşamaları gerektiğini söylüyor. Eserinin altında kalan bölüme 'Cehennemde giren bir daha çıkamaz' notunu da yazan Memling'in eseri oldukça ilgi çekici.
Sembolizm ve dışavurumculuk akımlarının en önemli temsilcilerinden biri kabul edilen sanatçı Alfred Kubin, genellikle karanlık, görüngesel ve sembole dayalı fantezileri ile biliniyor. Su Hayaleti isimli eser, Alfred Kubin tarzının en önemli örneklerinden bir tanesi.
Francis Bacon'un en ünlü eserlerinden biri olan bu çalışma 1953 yılında tamamlandı. Velazquez'e ait portrenin 45 farklı varyasyonunu içeren seri, 1950-1960 yılları arasında Bacon tarafından resmedildi. Bu eserde, karanlık ve loş bir arka planda resmedilen Papa çığlık atıyor.
Aziz Anthony'nin Ayartılması bir çok ressamdan etkilenilerek yapıldı. Hieronymus Bosch, Paul Cézane ve hatta Salvador Dalí bu ressamlar arasında. Fakat Matthias Grunewald'ın bu çalışması, bu tema üzerine yapılmış en etkileyici ve yoğun eserlerden birisi.
İtalyan Rönesans sanatçısı Titian'a ait bu eser, Çek Cumhuriyetin'de bulunan Kromeriz Müzesi'nde tutuluyor. Resmin hikayesi yine bir mitolojik hikayeye dayanıyor. Tanrı Apollo'ya saldırma cesareti gösteren Marsyas, derisi yüzülerek cezalandırılıyor.
Norveçli sanatçı Edward Munch'a ait olan Çığlık isimli çalışma, dışavurumcu bir serinin parçalarından birisi. Resimde kan rengine bulanmış gökyüzünün altında çığlık atan bir karakter görünüyor. Oldukça ilginç bir eser olan Çığlık, aslında Munch'un bir akşamüstü yürüyüş yaparken gördüğü kan kırmızısı gökyüzünden esinlenilerek yapıldı.
İskoç yazar Ken Currie'ye ait olan bu yağlı boya çalışması için Ken'in kendi portresi olduğu söyleniyor. İskoç işçi sınıfının problemleriyle ilgilenen Ken, kitaplarında kırsal hayata ve gerçekçi ilişkilere yer veriyor.
İspanyol sanatçı Francisco Goya'nın en rahatsız edici ve ünlü eserlerinden biri olan bu tablo, 1820'li yıllarda ilk olarak Goya'nın evinin duvarına resmedildi. Eser bir mitolojik hikayeden esinlenilerek yaratılmış. Yunan mitolojisinde bir titan olan Chronus, çocuklarından biri tarafından tahttan indirileceği korkusuna kapılıyor ve bu nedenle çocuklarını doğar doğmaz yiyor.
Washington Ulusal Sanat Galerisi'nde tutulan bu eser Hieronymus Bosch'a ait. Bu eser, ünlü 'memento mori' (umutma bir gün öleceksin) söyleyişinden etkilenilerek resmedilmiş. Bu tarz temalara sahip sanat eserleri, genellikle insanlara ölümü hatırlatmak ve dünya zevklerinin geçici olduğunu vurgulamak için üretiliyor.
Şu an için Brüksel'de bulunan Gerard David'e ait bu eser, rüşvet alarak haksız bir karar veren yargıcın sonunu gözler önüne seriyor.
Holofernes'in boynunun vurulma sahnesi bugüne kadar Donatello, Sandro Botticelli, Giorgione, Gentileschi, Lucas Cranach, ve diğer bir çok ünlü isim tarafından resmedildi. Fakat, Caravaggio'ya ait 1599 tarihli bu eser, dramatik etkinin en yüksek olduğu o anı vurgulayarak benzerlerinden bir adım öne çıkıyor.
İsveçli ressam Henry Fuseli'ye ait olan bu eser, tarihte ilk kez 1782 yılında Londra'da sergilendi. Resmi gören herkes büyük bir şaşkınlığa uğradı ve eleştirmenler ağır ithamlarda bulundu.
Fransız ressam Theodore Gericault'ya ait olan bu eser 1818 yılında tamamlandı.
Peter Paul Rubens'e ait olan bu yoğun kompozisyon 1612 yılında tamamlandı ve 2 parçadan oluşuyor.
Francis Bacon'un bu eseri 1954 yılında tamamlandı. Yine Velazquez'in İnnocentius X portresinden esinlenerek meydana getirilen eserde, Papa bu kez ürkütücü bir karakter gibi resmedilmiş.
İspanyol ressam Francisco Goya tarafından 1810-1820 yılları arasında tamamlanan Savaşın Yıkımları serisi 82 parçadan oluşuyor. İspanya ve Napolyon'un Fransa'sı arasındaki gerginliklerden etkilenen Goya, savaş karşıtlığını göstermek için sanat yolunu seçmiş.
bunları alıp eve assam olmaz...birine hediye etsem yanlış olur...iş yerine assam müşteri kaçar...sergide görsem o gece korkudan uyuyamam...bi arkadışın evinde görsem hele elektrik de gitse ödüm kopar valla... bir de Chronus niye yutuyorsun oğlunu abi evlatlık ver gitsin...ama Çığlık, Ölüm ve Cimri, Çok Düşünen Aklın Bozulması daha önce görmediklerim gerçekten etkileyici....
Çığlık çok ilginç. Farklı ve derin.
"10.Gallowgate Lard" karanlıkta korkutma garantisi var :)