Bu insanlar hayatı bizlere zehir etmek için vardır. Şıpıdık terlikleriyle çimlerin üzerinde yuvarlananlardan tutun da, bir buçuk soğanlı adana dürümü gömdükten sonra yapış yapış öpüşenlerine kadar... Bu çiftlerin ilişkileri bize 'yeter be!' derdirtir ve çığlık atarak oradan uzaklaşmamıza neden olurlar...
İşte gördüğünüz yerde kaçmanız gereken, sade ve neşeli dünyanızda atom bombası etkisi yaratan 12 çift:
Bu çiftlere neden böyle bir şey yaptıklarını sorarsanız, size havanın çok soğuk olduğunu ve ancak bu şekilde ellerini ısıtabildiklerini söylerler. Halbuki hava 15 derecedir, güneş mis gibi parlamaktadır... Ama yook! Onların elleri üşüyor ve ancak böyle ısınıyor!
Göbekler olmuş 9 katlı yağ tulumu, yaş ermiş kemale, nasır nasır ayaklar, altında köy marketinden alınma 10 liralık deniz şortu, son iki ayın maaşını yatırmışsın 1 saat tekne kiralamaya, sen hala Titanik pozu ver... Oluyor mu? Sizi 3 hayırla uğurluyoruz canlarım.
Yaz ayları bu çiftlerin cenneti yaşadıkları zamandır. Giyerler yazlık şortlarını ve şıpıdık terliklerini, biraz dondurma yiyerek dolaştıktan sonra buldukları ilk yere yığılıverirler... Ama yetmez. Kalkarlar biraz daha yürürler, gene hoppalaa çimlerdeler... Özellikle Ege Bölgesi'nin yazlık beldelerinde bu tip çiftleri sıklıkla görmek mümkündür.
Bu tiplerin her iki kelimesinden biri sevgilisine 'bir şeyler' yapmaya yöneliktir. Aralarında asla bir ciddiyet bulunmaz. Yani yavşaklık diz boyudur... Isıtırım/yalarım şeklinde başlayan ilişki bir süre sonra parçalarım/emerim noktasına gelir ve işler iyice çığrından çıkar. Bu çiftler insanda 'yeter be!' duygusunu ortaya çıkaran en yaygın tiplerdendir.
Her şeyi yapın ama bunu yapmayın... Bakın her şeye katlanırız, isterseniz aynı donu giyin katlanırız... Ama bu olmuyor. Bunu lütfen yapmayın.
Bunları bilirsiniz zaten... Kafede, otobüste, sokakta, sınıfta, dürümcüde (soğanlı adananın üzerine), spor salonunda ve kahve sırasında alabildiğine öpüşürler. Öpüşmeyin demiyoruz, ahlak polisi değiliz tamam da... Yani olmuyor... İşte... Anlıyor musunuz? 😕
Dağ, taş, bulutlar, insanlar, kıçında çıkan ben, pizzanın üzerindeki sucuklar, bereli dolmuş şoförünün arkadan görüntüsü, sokak ışıklarının yerde çıkardığı desenler... Bu tipler nerede kalp benzeri bir şeyler görürse anında fotoğrafını çeker ve sevgilisine postalar.. Bir de üstüne 'bak aşkımm bizim aşqqımız 💚' yazmaz mı... Yazık size!
Bu çiftler artık sulu duygusallık ve bayat romantizm konusunda sınırı aşmışlardır. Birbirlerine sürekli düz şiirler okuyarak daha da sıkı sarılırlar ve çok derin bir aşk yaşadıklarını sanarak bulutların üzerinde uçarlar. Okudukları şiirler haliyle ilkokul seviyesinde olur. İşte o bayat şiirlerden bir tanesine örnek:
bak kuşlar çiçekler ne güzel
kalbim pır pır uçuyor kelebek gibi
seni çok seviyorum canım sevgilim
ölürüm sensiz beeeen :(((
Gittikleri her yerde bir şekilde birbirine dokunmaya çalışır bu çiftler... Süpermarkette kasa sırasında beklerken bile bir yerlerini birbirlerine değdirirler. Bu tiplerin ilişkiye yeni başlamış olmaları ve fiziksel açlıklarını henüz doyuramamış olmaları muhtemeldir. Bu tarz arkadaşlarınız varsa, onların birbirine dokunma isteğinin ceremesini siz çekersiniz. Uzak durmakta ve sinirlenmeden oradan uzalaşmakta fayda var.
Bu çekler böyle tomarla satılır... Çiftimiz gider, birer tomar alırlar. Sonra da sanki bu cümleleri söyleseler yetmiyormuş gibi, bu çekleri imzalayı imzalayıp birbirlerine verirler... Yazıhh günahh!
Yok şuraya gittik, yok burama dokundu, yok şöyle işe girdi evlenicez, yok oktoberfest'e gidiyoruz, yok bana hediye aldı, yok bana masaj yaptı, yok kıçını döndü yattı, yok eski sevgilisini favlamış, yok arabayla dağ gezisine gidicez, yok artık yanyanayken osuruyoruz ilişkimiz çok farklı bir boyuta geldi, yok çok seviyom... Yok da yok yani... Yok arkadaşım! İstemiyoruz dinlemek alla alla...