İşte o büyüleyici fotoğraflar...
İşte o büyüleyici fotoğraflar...
Fotoğraf 20 Mart 2015’te Kuzey Kutbu yakınlarındaki Norveç takım adaları Svalbard’ta Sassendalen vadisinin yaklaşık 100 metre üzerinden çekilmiş. Fotoğrafın sol üst köşesinden göz kırpan nokta ise Venüs.
7 Temmuz 2014’te Sunderland’te çekilen bu fotoğraf için Matt 7 gün boyunca beklemiş. Gece parlayan bulutlar ortalama 60 km’lik yükseklikleriyle dünyanın en yüksek bulutları olarak gösterilmekte, buz kristallerinden oluşan bu bulutlar gecenin karanlık saatlerinde görünmezken, günün ilk ışıklarıyla fotoğrafta gördüğünüz benzersiz görünümü yakalamaktalar.
Fransanın Hautes-Pyrénées ilinde yaklaşık 3.000 metre rakımlı bir tepeden çekilmiş bir Samanyolu fotoğrafı, tek ışık kaynağı fotoğraftaki yıldız bulutu.
Finlandiya’nın kuzey kenti Lapland’ta bulunan Abisko Milli Parkı'ndan çekilmiş olan fotoğraf için Jamen saatlerce beklemiş, tam pes edeceği sırada bir anlık tökezlemesiyle bu nefes kesen pozu yakalaması bir olmuş.
Gecelerin aydınlık olduğu zamanlarda, gece yarısından hemen sonra Norveç’te olağanüstü bir olay gerçekleşiyor; yeşil ve mor ışıkların gökyüzündeki inanılmaz dansı, bu sırada da Güneş ufukta varlığını hissettiriyor.
Bu dünyadan değilmiş gibi duran bu fotoğrafı yakalayabilmek için Arild iliklerine kadar soğuğu hissetmiş. Fotoğrafta Loomas nehri, kardan dalları sarkmış ağaçlar ve muhteşem kuzey ışıkları görülmekte. Arild -15 santigrat suyun içerisine kauçuk botlarıyla girmiş, o kadar üşümüş ki arabasına kadar bir sumo güreşçisinin yürüyüşü gibi sağa sola sallanarak mümkün olduğunca sabit bir şekilde yürümüş, fotoğrafa da bu olaydan esinlenerek bu adı vermiş.
Bizden yaklaşık 3 milyon ışık yılı uzakta bulunan M33, bir diğer ismiyle Üçgen Galaksisi, bizim galaksimiz olan Samanyolu Galaksisi'nin de üyesi olduğu galaksiler grubunun en büyük 3. üyesi ve uygun şartlar altında çıplak gözle Dünya’dan görülebilmekte.
1785 yılında keşvedilen iki galaksinin birleşiminden ortaya çıkmış bir galaksi çifti, iki galaksi uzunca bir zaman önce çarpışmış ve halihazırda birbirine yaklaşmakta, galaksilerin etrafından çıkan iki uzantı böcek antenine benzetildiği için bu isim seçilmiş. Rolf bu pozu yakalayabilmek için 75 saatlik poz süresi kullanmış.
NGC 263 daha çok bilinen adıyla Heykeltıraş Galaksisi, içinde birçok yıldızı barındıran galakside birkaç süper yıldız kümesi de mevcut. Bu yıldız yoğunluğundan kaynaklanıyor ki galaksi en parlak galaksilerden biri ve yine bu sebepten yalnızca dürbün kullanılarak bile seçilebiliyor.
Dünya’nın doğal uydusu Ay’ın muhteşem bir fotoğrafı, bir tarafı karanlık diğer tarafı ise tüm ayrıntılarıyla gözler önünde.
Fotoğrafta Ay'ın gün çizgisiyle beraber üst taraflarında yüksekliği 5.000 metreye ulaşan tepeleriyle Appenninus dağları görülüyor, tam da bu sırada yaklaşık 28.800 km/h hızla Uluslararası Uzay İstasyonu geçiyor.
Bu kızıl Ay fotoğrafı 8 Ekim 2014 tarihindeki tam Ay tutulması sırasında, Avustralya’daki Boga Gölü'nde çekilmiş. Ay tutulması Dünya’nın Güneş ve Ay arasına girmesi sonucu Ay’a Dünya gölgesinin düşmesi sonucu oluşur. İsmi tam olsa da bu tutulma sırasında Ay’ın görüntüsü tamamen kaybolmaz bunun yerine Dünya atmosferi tarafından kırılan güneş ışınları ayın yüzeyine loş bir şekilde düşer ve Ay kızıl şekilde görülür.
Fotoğrafta Güneş’ten çıkan dev plazma fışkırmaları görülebiliyor. Bu fışkırmaların boyu 700.000 km’ye kadar ulaşabiliyor.
Tutulmanın gözlenebildiği iki yerden biri olan Norveç takım adaları Svalbard’tan çekilmiş olan bu fotoğrafta, tutulmanın ardından Güneş ve Ay birbirinden uzaklaşmakta.
Son teknoloji kamera kullanılmadan çekilmiş bu fotoğrafta, Güneş’in New Jersey semalarındaki 6 aylık hikayesi anlatılıyor. Fotoğrafın çekimi için solograf kamera kullanılmış. Bu kameralarda ufak bir iğne deliği bulunuyor ve içine konulan fotoğraf kağıdı uzunca bir süre bu delikten gelen ışığa maruz kalıyor ve ortaya fotoğrafta gördüğünüz gibi işler çıkıyor.
Hong Kong’un en yüksek 4. tepesi olan Günbatımı Tepesi’nden uzun pozlamayla çekilmiş Dünya’nın hareketini betimleyen izler bırakan yıldızlar ve gün batımı eşliğinde sert rüzgardan korunmak için kulübenin yanına sığınmış kampçılar.
Şili’nin Atakama Çölü’nde, galaksimiz Samanyolu’nun müthiş görüntüsü ve bu ışıltılı gökyüzünün altındaki yalnız uzay fotoğrafçısı.
Norveç’te gözlenen hayranlık verici kuzey ışıkları, tepedeki adamın üzerine sanki onu uzaya çekmeye çalışan bir ufonun ışık huzmeleri gibi düşmekte.
Fotoğrafta bir kuyruklu yıldız Kraliçe Takım Yıldızları'nı sıyırıp devam ediyor gibi görünüyor, ancak durum bundan birazcık farklı; kuyruklu yıldızın gezegenimize olan uzaklığı milyonlarca km iken bu yıldız bulutununki yaklaşık 7.500 ışık yılı ki bu da kuyruklu yıldızın gidilecek daha çok yolu olduğunu gösteriyor. Yine de Lefteris’in yakalamış olduğu bu fantastik kare gerçekten etkileyici.
Halkaları sayesinde hemen tanınabilen güneş sistemimizin en büyük ikinci gezegeni Satürn. Çapı Dünya’nınkinin yaklaşık 80 katı, ekvatorundaki halkalarının genişliği 6.630 km’den 120.700 km’ye kadar değişirken kalınlıkları ise ortalama 20 metre.
6 Temmuz 2014’te ABD’de çekilmiş fotoğrafta Dünya’nın uydusu Ay ve sol alt köşedeki komşu gezegen Mars. Mars Ay’ın yanında cüce gibi kalmış olsa da çapı Ay’ınkinin yaklaşık 2 katı.
Çoğu Güneş’ten çok daha yaşlı, kızıl ve daha soğuk olan 10 milyondan fazla yıldız kümesinden oluşan küresel yıldız kümesi Omega Erboğa. 150 ışık yılı çapa sahip bu yıldız kümesinin Dünya’ya uzaklığı yaklaşık 15.800 ışık yılı.
Gece karanlığında Sirius Yıldızı’nın yaydığı rengarenk ışıklar geceyi aydınlatıyor. Aslında Sirius beyaz ışık yayan bir yıldız, ancak dünya atmosferindeki dalgalanmalar ışığını kırıyor ve onun kırmızı, sarı, yeşil ve mavinin tonlarına bürünmesini sağlıyor. David bu pozu elde edebilmek içinse kamerasının poz süresini artırıp onu rasgele oynatmış ve Sirius karede böyle rengarenk bir iz bırakmış.
400 saati aşkın poz süresi ile çekilmiş toplam 34 karenin birleşiminden oluşan, En parlak takım yıldızlarından Orion’un olağanüstü görüntüsü. Fotoğrafta uzunluğu 300 ışıkyılını aşan yay şeklindeki Bernard İlmiği de açıkca görülmekte.
Çıplak gözle görülebilen Lovejoy Kuyruklu Yıldızı gökyüzünde hızla süzülüyor. İşin üzücü kısmı bu tarz bir kuyruklu yıldızın 8.000 yılda bir görülebilmesi. Fotoğraf 18 Aralık 2014’te 15 yaşındaki George tarafından çekilmiş.
Ay ve yüzeyinin 15 yaşındaki Ethan tarafından çekilmiş, 16 ayrı karenin birleştirilmesiyle oluşturulmuş detaylı fotoğrafı. Ay’ın yüzeyindeki 3.8 ile 4.1 milyar yıl önce gerçekleştiği düşünülen Ay Tufanı sırasında oluşan Kopernik, Kepler, Aristarkus ve Grimaldi kraterleri açık şekilde görülüyor.
Kameranın objektifini kuzey kutbuna yöneltip uzun poz süresi kullanan 13 yaşındaki Scott Carnie, bu harika pozu yakalamış. Yıldızların bıraktığı dairesel izler Dünya’nın döndüğünü kanıtlar nitelikte. Ön taraftaki kurumuş ağaçlar da fotoğrafın etkileyiciliğini iyice artırmış.
Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni olan Jüpiter ve onun uyduları. 67 doğal uydusu bulunan Jüpiter’in en büyük 4 uydusu: Io, Europa, Ganymede ve Callisto’yu Galileo 1610 yılında keşfetmiş. Şimdilerde bu dev gaz gezegenin ve uydularının araştırmaları devam etmekte. Gezegenin yüzeyi fotoğrafta gördüğünüz şeritlerle bezenmiş ve şeritlerin üzerindeki yaşları 400 yılı geçen fırtınaların oluşturduğu türbülanslar göze çarpmakta. Fotoğraf 13 yaşındaki Ethan Chappel tarafından çekilmiş.
Fotoğraf 11,5 km yükseklikte seyreden bir uçağın camından 7 yaşındaki Philippe tarafından tablet bilgisayar ile çekilmiş. Fotoğrafta 20 Mart 2015’teki tam Güneş tutulması açık bir şekilde görülmekte.
Dünya’dan yaklaşık 1.300 ışık yılı uzakta, hemen hemen 24 ışık yılı boyunca uzanan Orion Takım Yıldızı tüm büyüleyiciliğiyle gözler önünde.
Komşu gezegenimiz Mars ve kuyruklu yıldız Siding Spring’in Ekim 2014’teki yakınlaşmasının görüldüğü fotoğraf. Bahsi geçen kuyruklu yıldızın keşfedildiği 2013 yılında Mars’a çarpacağı düşünülürken daha sonradan yörüngesi kesinleştiğinde Mars’ı sıyıracağı anlaşılmış. Siding Spring’in Mars’a en yakın olduğu tarih 19 Ekim 2014’te Mars’a göre hızının saniyede 56 km olduğu hesaplanmış.