İki kişinin kafatası kırılmıştı, diğer iki kişinin göğsü kırılmıştı, ve birinin de dili yoktu. Bu dava tuhaf bir şekilde hemencecik düştü ve ölümleri için 'doğal sebeplerden ötürü' diyerek hipotermi olduğu söylendi. Neden doğal bir sebepten ötürü gerçekleşen bir ölümde insanın dili olmaz?
Yapılan soruşturmada çadırın da içeriden kesilerek açılarak zarar gördüğü aktarıldı. Tüm malzemeleri içeride güvendeydi. Korkunç kar ve soğuktan korunmak için tüm ekipman ve çadıra sahipken, niçin dışarı çıktılar? Çoğu insanın kafasını karıştıran detay ise Sovyet devletinin bu davayı çok çabuk düşürmüş olması...
Kayıp, ölümden çok daha acıdır eminim, insanın evladı kaybolsa delirir, her an, acaba ne halde, hangi kirli emellerin eline düştü, ölü mü diri mi diye sorar durur ? Tonton bir büyüğüm şöyle derdi "guzum ölenin bari yeri belli " .
Hepsinin ortak noktaları ne yazık ki ölmüş olmaları