Bu senaryo, neden 3. Tip Medeniyetlerin var olmadığını açıklayabilir… Fakat aynı zamanda şunu da söylüyor: Biz bu noktaya gelebilen istisna bir türüz. Yüzeysel olarak baktığımızda bu düşünce, 500 sene önce yaygın olan “Evrenin merkezinde Dünya vardır.” görüşüne paralel, bu düşünce bizim ‘Özel’ olduğumuzun altını çizmektedir. Diğer yandan, bilim adamlarının gözlemcinin seçicilik etkisi [observation selection effect] ismini verdikleri olguya göre bir akıllı yaşam formunun kendini özel ve tekil hissetmesi, onun akıllı olmasının getirdiği kalıtımsal bir düşünce tarzıdır. Yani ister tekil olsunlar ister evrende birçok yerde aynı anda gelişmiş olsunlar, bütün akıllı yaşam formlarının aklına ilk gelecek şey, tekil ve özel oldukları olacaktır. Bu bilgiler ışığında, özel olmamız ihtimalinin oldukça düşük olduğunda karar kılmak zorundayız. Ama gelin biraz daha bu ihtimal üzerinde konuşalım:
Peki, diyelim ki özeliz. Ne zaman özel olduk acaba? Yani diğer medeniyetlerin takıldığı o seviye hangisi idi?
Birinci ihtimal: Büyük Filtre en başındaydı – hayatın başlaması olabilecek en olağandışı şeydi. Bu ihtimal, doğru olmaya en yakın aday şu an için. Çünkü şu an içinde bulunduğumuz durumu tam olarak açıklamakta. Dünya’da ilkel yaşam formlarının başlaması için Dünya’nın oluşumundan sonra yaklaşık bir milyar yıl geçmesi gerekti. Ve ayrıca ne kadar çok denesek de her türlü çabayı göstermemize rağmen laboratuvar ortamında hayat başlatamadık. Eğer olması gereken Büyük Filtre buysa, şu an uzayda başka bir yaşam olmadığı gibi, bundan sonra da hiç olmayabilir demektir.
İkinci ihtimal: Büyük Filtre karmaşık ökaryot hücresine basit prokaryot hücreden geçerken yaşanan sıçramaydı. Prokaryotlar oluştuktan sonra Ökaryot olabilmenin gerektirdiği sıçramayı yapıp hücre çekirdeğine sahip olamadan önce, yaklaşık 2 milyar yıl boyunca aynı şekilde kaldılar. Eğer Büyük Filtre buysa, evrenin her yerinde ökaryot hücreye evrimleşmeyi bekleyen basit prokaryot hücreler dolaşmakta ve bundan başka bir şey de yoktur.
İnsanlığın zaman içerisinde aştığı ve Büyük Filtre olarak kabul edilebilecek aşamalar arasında gösterilebilecek başka ihtimaller de vardır. Bunların arasında tartışmalı bir hal alan şempanze —insan geçişi iddiası sayılmaktadır. Bazıları bunu en önemli adım varsayar, bazıları çok da ciddiye alınacak bir adım olarak görmez. Deneysel psikolog olan Steve Pinker bu iddiayı reddeder ve bu gelişmelerin doğal seleksiyonun bir sonucu olduğunu ekler.
Çoğu sıçramalar ise Büyük Filtre olarak kabul görmez. Büyük Filtre olabilmesi için bir olayın milyarda bir gerçekleşebilecek türden olması gerekmektedir. Bu yüzden tek hücreli yaşam formundan çok hücreli yaşam formuna geçmek başlı başına Büyük Filtre olabilmek için yeterli görülmemiştir. Çünkü sadece bu gezegen üzerinde dahi birbirinden bağımsız olarak bu sıçramaların 46 kere gerçekleştiği iddia edilmektedir. Aynı sebepten ötürü, eğer Mars’ta fosilleşmiş bir ökaryot hücresi bulursak, basit-hücreden-karmaşık-hücreye-geçiş adımını da Büyük Filtre adayları arasından çıkarmak durumunda kalırız. Hem Mars’ta hem de Dünya’da gerçekleşen bir şey aslında o kadar da olağan dışı bir şey olamaz, değil mi?
Eğer biz gerçekten özel isek, bu, yukarıda sayılan ve olağandışı bir biyolojik olay yüzünden olmuş olabilir ya da Nadir Dünya Hipotezi [Rare Earth Hypothesis] ile açıklanabilmektedir. Bu hipoteze göre evrende Dünya gibi birçok yaşama elverişli gezegenler vardır. Ama unutulmaması gereken bir şey vardır: Bu durum ya bu gezegenlerin komşu gezegenleri ile, ya Güneş’i ile, ya uyduları (Ay) ile ya da gezegenin kendisi ile alakalı olabilir fakat kesin olan bir şey vardır ki o da bu durumun benzersiz olduğudur.