İnsan Zihnini Eşelemekten Hoşlanan Yazar ve Düşünür Umberto Eco'dan 17 Harika Aforizma

Umberto Eco.

Sadece bir yazar değil, ayrıca bir filozof, tarih uzmanı ve düşünür.

Bir edebi eserin okunması esnasında, bireyin hayat boyunca öğrendiği tüm bilgilerin hafızaya çağırıldığını ve okumanın, bireyin o ana kadar edinmiş olduğu toplumsal bilgi ve değerleri yeniden yaşadığı bir alan olduğu tezini savundu. Bu savunduğu kavram bile aslında onun ne denli büyük bir düşünür olduğunun kanıtı.

Kendisine yöneltilen en klişe ve anlamsız sorulara dahi verdiği zekice cevaplarla ilgiyi daima üzerine çeken iyimser bir filozoftu o.

Birkaç saat önce ise hayata gözlerini yumdu Umberto Eco.

Hayatın sırrına vakıf olabilme amacı güden her bireyin öncülüğünü yaptı yaşamı boyunca; düşündü, anlattı, yazdı.

Ve en önemlisi de çok değerli aforizmalar bıraktı ardında...

#1

Bazen insanın bir şeyi kanıtlamak için ölmesi gerekir.

#2

Düzen, düzensizliğin pek çok halinden biridir ve arada bir ortaya çıkar.

#3

Öykü bir barda başlar. Aşık olma gereksinimi. Bazı şeylerin olacağını önceden sezinler insan; o sırada umarsızca bir aşk gereksinimi duyduğu için âşık olur. İçinde âşık olma isteği duyduğu zaman bastığı yere dikkat etmeli insan: Aşk iksiri içmiş gibi ilk önüne gelene âşık olur. Bir maymuna bile.

#4

Müzikte, uyaranlar, yani müziğin ta kendisi beklentiler yaratır, onları engeller ve sonunda onları anlamlı çözümlere kavuşturur.

#5

İnsanoğlunun ebedi krizi, evreni tanımlamak zorunda olduğu halde tanımlayamaması değil; tanımlaması gerekmediği halde tanımlamaya çalışmasıdır.

#6

Gülmek korkunuzu yok eder, korkusuzluğunuz da Tanrıyı.

#7

İki olayı alışılagelmişin dışındaki bağlarla bir araya getirmek; ölçünün dışına çıkmayı, eleştirel düşünceyi, kültürel bir kararı ve ideolojik bir seçimi gerektirir.

#8

Evinize ilk defa gelen, heybetli kütüphanenizi görüp de size, 'hepsini okudunuz mu?' diye sormaktan daha iyi bir şey bulamayan birine dostlarımdan biri şöyle cevap verirdi: 'Daha fazlasını beyefendi, daha fazlasını.' Kendi adıma, iki cevabım var. İlki: 'Hayır. Bu kitaplar yalnızca önümüzdeki hafta okumam gerekenler. Okumuş olduklarım üniversitede.' İkinci cevap da şu: 'Bu kitapların hiçbirini okumadım. Yoksa niye tutayım ki?

#9

İktidar, törenlerin önemini yitirmesinden ve kurumlara gösterilen biçimsel saygının yok olmasından korkar ve bunu bir geleneksel düzeni sabote etme, topluma yeni töreler sokma girişimi olarak görür.

#10

Hiçbir zaman başkalarının budalalığının verdiği gözdağına pabuç bırakmamak gerekir.

#11

İçinde yaşadığımız evren krizler içindeki bir evrendir. Sözlerin düzeni artık şeylerin, yani olup bitenlerin düzenine uymamaktadır. Duygularımız ve heyecanlarımız basmakalıp ifadelerin içine sıkışıp kalmışlardır ve bunların gerçekliğimizle hiçbir ilgisi yoktur. Düzenli sistemlere göre kurulmuş toplumsal yasalar günümüzün toplumsal kararsızlığını yansıtamaz.

#12

Hayran olduğum insanlarla bir araya gelmeyi hiç denemedim. Onlarla tanışmayı reddediyorum. Onlar hakkında kafamda oluşturduğum resmi tahrif etmelerini, yıkmalarını istemem. Dolayısıyla görmeyi isteyebileceğim bir tarihi figür de yok. Kitaplarında, tablolarında, bestelerinde söylediklerinden fazlasını söyleyebileceklerini de sanmıyorum. Söz gelimi Bach’la tanışmak için hiçbir gerekçe bulamıyorum. Bana bıraktığı eserler benim için kafi.

#13

Lamartine, ünlü bir şiiri için, o şiirin fırtınalı bir gecede, bir ormanda bir çırpıda doğduğunu yazar. Öldüğü zaman şiirin, üstünde düzeltmeler ve değişiklikler olan müsveddesini buldular; böylece o şiirin, tüm Fransız yazınının belki de en çok üstünde çalışılmış şiiri olduğu ortaya çıktı.

#14

Bir adamın karşısındaki kadını deliler gibi sevmesine rağmen bu cümle barbara Cartland romanlarında binlerce defa tekrarlandığı ve muhatabı da bunu bildiği için ona 'seni deliler gibi seviyorum' diyememesi

#15

Issız bir adaya düşmüş olsam yanıma hangi kitabı alacağımı soranlara şu yanıtı veriyorum: 'Telefon rehberi; rehberdeki isimlerle sonsuz öyküler yaratabilirim.

#16

Nasıl yaşadığımız bir günün muhasebesini yaparken yaşanmış deneyimleri yalnızca tasarlanmış ya da yarım bırakılmışlardan ayrı tutuyorsak; tam anlamıyla yaşanıp bitmiş olsalar işe yaramaz ya da o andaki kaygılarımızla bir ilgisi olmayan deneyimleri de saf dışı bırakır, farkına bile varmayız. Aynı biçimde, bir olaylar alanında, o andaki çıkarlarımıza, kaygılarımıza ve duygularımıza en uygun olanları seçeriz.

#17

Babalarımızın bizi eğitme kaygısı duymadıkları boş zamanlarında bize öğrettikleri neyse, o olduğumuza inanıyorum.

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
TikTok Fenomenleri Çağla ve Cansu Arasında ‘Erkek’ Kavgası Çıktı: Cansu, Çağla’yı Silahla Vurdu
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
20.02.2016

#6 - Gülmek korkunuzu yok eder, korkusuzluğunuz da Tanrıyı. - Umberto Eco - sana filazof diyenin..

20.02.2016

ölünün arkasından kötü konuşmayalım

20.02.2016

müthiş..

Pasif Kullanıcı
20.02.2016

#8 en sevdiklerimden.

TÜM YORUMLARI OKU (23)