Bukowski sadece yazdıklarıyla değil, bizzat yaşam tarzıyla da garip birisiydi. Aşırı dozda alkol ve sigara tüketirdi, bunalımlar içerisinde geçen kötü bir çocukluk dönemi yaşamıştı. 50'li yaşlara geldiğinde işi gücü bırakıp şair ve yazar oldu. Kendi yaşadıklarından alıntılarla oluşturduğu birçok romanı, kullandığı sade dili ve etkileyici anlatımıyla okuyucuyu kendisine çekti. Biz de burada Charles Bukowski'nin Kadınlar adlı romanında hayat üzerine yaptığı tespitleri ve kendi sözlerini derledik.
İşler iyi gitmeyince insanın gidecek bir yerinin olması iyi bir şey
Yalnızken hiç iyi hissetmedim kendimi; bazen idare ederdi ama hiç de iyi değildi.
Orospular hakkında yazmak kolaydır, iyi bir kadın hakkında yazmaksa çok daha zor.
En kötü yazarların kendine en çok güveni olan, kendinden en az şüphe edenler olduğundan emin olabilirsiniz.
Bir dinleyici topluluğunu asla küçümsemezsiniz. İçeri girmek için para ödemişlerdir, içmek için para ödemişlerdir; bir şeyler almak isterler ve eğer bunu onlara vermezseniz ağzınıza sıçarlar.
Her zaman kuvvetli biriyimdir; ama aynı ölçüde de tembel.
İçki meselesi bu diye düşündüm kendime bir içki alırken. Eğer berbat bir şeyler olmuşsa, unutmak için içersin; iyi bir şeyler olursa kutlamak için içersin ve hiçbir şey olmamışsa bir şeyler olması için içersin.
Üzerinde beyaz masa örtüsü bulunan küçük bir masada güzel bir kadınla kafa çekmekten daha iyi bir içki içme biçimi yoktur.
Kendi evimden çok kadınların evinde olmaktan hoşlanmışımdır hep. Onların evinde olunca her zaman gitme şansım vardır çünkü.
İnsanlarla işler böyledir. Onları ne kadar uzun süre tanırsanız o kadar çok tuhaf yönlerini görürsünüz.
Günlük yaşamımda stres ve delilik olmadığı zamanlar, bağlandığım bir şey kalmamış gibi hayal kırıklığına uğruyorum adeta.
Yazı ancak olay olup bittikten sonra önem kazanır, yazı sadece geriye kalandır.
Yaşamında başarılı olmuş insanlar suçluluk duymamış insanlardır. Kolayca yalan söyleyebilen, düzenbaz ve kestirmeden giden tiplerdir bunlar.
Gençliğimde hep bunalım geçirirdim. Ama artık intihar olasılığı yok gibiydi yaşamımda. Benim yaşımda biri için artık ölmeye değer pek bir şey kalmamıştı.
Bazen yapılacak en iyi şey makineden uzak durmaktır. İyi bir yazar ne zaman yazmayacağını bilir. Herkes daktiloyu kullanabilir. Benim daktilom iyi olmadığı gibi imla ve gramerim de kötüydü. Ancak ne zaman yazmayacağımı bilirdim.
ye iç sıç gez toz düzüş...
aq ayyaşı
bu da insan ruhunun en iyi anlatıcıysa