Her bir insanın zihni kapalı bir kutu fakat psikoloji hepimizi çözümlüyor. Birbirinden enteresan psikolojik bilgileri derledik. 👇
Her bir insanın zihni kapalı bir kutu fakat psikoloji hepimizi çözümlüyor. Birbirinden enteresan psikolojik bilgileri derledik. 👇
Mesela, diyelim ki yeni bir bilgisayar istiyorsunuz fakat onu almadan önce faturalarınızı ödemenin daha iyi olacağını düşünüyorsunuz. Ya da sezonun bitmesini ve fiyatların düşmesini beklemeye karar veriyorsunuz.
Diyelim ki kendinizi böyle bir durumun içinde buldunuz, ne yapardınız? Hemen alır mıydınız, yoksa bekler miydiniz? Cevabınız evet de olsa hayır da olsa büyük ihtimalle çocukluğunuzdan beri gelen bir alışkanlık bu!
Diyelim ki yeni bir gevrek denemek istiyorsunuz ve markete gittiniz. Markette seçeneklere bakarken bolluğundan bunalabilirsiniz. Bu her türlü alışverişinizde aynı: Gıda, elektronik, ev... İnsanlar her zaman aralarından incelikle seçebileceği bir sürü seçeneği olsun istiyor. Birine kısıtlı sayıda mı yoksa çok sayıda seçeneği mi tercih edeceğini sorun; cevabı büyük ihtimalle ikincisi olacak.
Hatta çevremizdeki ifadeleri de analiz etmeye kodlanmışız demek yanlış olmaz. Evrim sonucunda ne zaman ani bir his veya bir şey hissetsek yüz ifademiz bunu ortaya koyar. Bu yüzden fotoğraflarda bazı ifadeleri diğerlerinden daha güzel buluyoruz.
Mesela, bir iş toplantısına geç kaldığınız öncelikle taksi sürücüsünü suçlarsınız, ama trafiğe sebep olan inşaatı suçlamazsınız. İnsan zihni bu şekilde çalıştığı için bir yargılama yapmadan önce iyice düşünmeniz çok önemli.
Belki sizler için bir görevi bitirip diğerine geçmek oldukça kolay, fakat aynı anda hepsini yapmanız mümkün değil. Elbette minimum efor gerektiren şeyler hariç (yürürken konuşmak gibi). Zihnimiz bir vakitte bir işe odaklanacak şekilde donanmıştır.
Beraber gülüp eğlenen ve çeşitli aktiviteler yapan arkadaş grupları, birbirleri için fedakarlıklar yapmaya daha da meyilli. Grubun üyelerinden birkaçı birbirini sevmese bile!
Peki ne kadar sıklıkla dalıp gidiyorsunuz? Bazılarımız zamanın %30'unu uzaklara dalıp giderek geçiyoruz. Bu sayı içinde bulunduğumuz duruma bağlı olarak %70'e kadar da çıkıyor. Ancak bu tam anlamıyla kötü bir şey değil. Evet, dalıp gitmek bazı önemli bilgileri kaçırmanıza sebep olabilir, ama aynı zamanda yaratıcılığı besler.
Bu iki rengin kombinasyonu bir şeyi olduğundan daha yakın veya uzak gösterebilir. Hatta, ilk zamanlardaki 3D efektleri bu illüzyondan yola çıkılarak yapıldı. Bu iki rengin beraberliği gözlerimiz için oldukça zorlayıcı çünkü gözümüzü yoruyorlar! Mesela, uzun bir süre boyunca Amerika bayrağına bakmayı bir deneyin.
Sevgilinizle yaptığınız çok kötü bir kavganın veya işte geçen kötü bir günün ardından markete giderseniz yeni bir marka yerine, daha önce tadıp bildiğiniz bir markayı tercih edersiniz. Çünkü üzgün ve korkmuşken kendinizi savunmasız hissedersiniz ve zihniniz güvenli bir seçim yapmak ister.
Psikologlar minimum 50, maksimum 150 kişiyle yakın bağ kurabilirsiniz. Bu demek değil ki, bu sayıyı geçemezsiniz ama çok zor. 😅
Çoğu kişi kısa cümleleri daha çabuk okuduğunu düşünür fakat bu gözün daha kısa olanı tercih etmesinden kaynaklanır.
Ne zaman geçmişe dair bir anıyı hatırlamaya çalışsanız, beyniniz yeni bir detay ekler. Bu da demek oluyor ki hatırlamadan önceki ve sonraki iki anı aynı değildir. Her seferinde anılarınızı yeniden düzenliyorsunuz. O yüzden anılarınıza olmayan bir şeyi ekleme veya olan bir şeyi çıkarma ihtimaliniz yüksek.
Ancak gerçek şu ki reklamlar herkesin bilinçaltından ruh halini, davranışını ve isteklerini etkiler.
Gerçekleştiği sırada o kadar da büyük bir tepki vermezsiniz. Bunun sebebi mutluluğunuzdan bir şeyin eksilmesi yüzünden kaynaklanmıyor. Sadece kafada kurduğumuz zaman biraz abartıya kaçabiliyoruz: Hem olumlu hem de olumsuz anılarımızda.
İnsanların dikkat süresi kısıtlıdır; bu yüzden bilgi öğrenme kapasiteleri de kısıtlıdır. Ancak bu öğrenme biçimi her zaman çok faydalı olmayabilir: Kısa ve öz olması sebebiyle bilgi yarım ve eksik kalabilir.
Mesela, eğer birisi yaşanan araba kazasını size sadece 'ufak bir değme' olarak anlatırsa, korkunç bir kaza düşünmezsiniz (korkunç bir kaza olsa bile). Bir diğer bakımdan, 'araba çarptı' diye anlatılırsa, ortaya tehlikeli bir resim çıkar (zararsız bir kaza olsa bile).
8 numara hatalı, 3D filmler iki farklı açıdan çekilir. Bu iki görüntü mavi ve kırmızı renklerde üst üste bindirilir. Taktığımız gözlükler ise kırmızı filmin kırmızı görüntüyü filtrelemesi, mavinin de mavi görüntüyü filtrelemesi yoluyla iki gözümüze farklı görüntünün gitmesi sağlanır. Böylece iki göz arasındaki boşluğu simüle eden bir kamerayla çekilmiş görüntüyü 3 boyutlu olarak görürüz. Bu sistem görüntü kalitesini çok düşürür ve bu yüzden modern sistemler polarize filtreler kullanır.