Bu bağlamda ürün tasarlanırken müşterinin fiziksel ve ruhsal yeteneklerine göre ilerlenir. Bu sayede kullanıcı, ürün ile daha fazla etkileşim halinde kalır ve sürekli olarak ürün inovasyonu için yeni fikirler ve ipuçları bırakır. Yani kullanıcı ürün üzerinde bir deneyim yaşar ve bu deneyimi bir şekilde üreticiye aktarır. Bu deneyimi iyi gözlemleyen ve gözlem sonucunda ürünü yeniden tasarım sürecine göre geliştiren marka, her zaman müşteri sadakatini kazanmış ve başarılı olmuştur.
İnsanlık yüzyıllardır yoksulluk, sosyal adaletsizlik, iklim değişikliği ve zorunlu göç gibi birçok sorun ve felaket ile karşı karşıya kalıyor. Bu problemlerin hepsi bilinen en kötü problemler olduğu kadar aynı zamanda kaotik ve çok boyutlu problemlerdir. Çok boyutlu problemler ise çözümü eksik, şartları sürekli değişen ve çelişkili problemlerdir. Aynı zamanda çözüm için disiplinlerarası bir bakış açısı ve çok farklı sosyokültürel algıyı da bilmeniz gerekmektedir. Kısacası yönetilmesi çok zor süreçlerdir. En önemlisi de bu problemleri, her coğrafyada benzer isimleri ve farklı sebepleri olan, bilinen en eski sorunlar olarak tanımlayabiliriz.
Peki, bu problemleri bilinen klasik yöntemlerle çözmemiz mümkün müdür?
Zaman geçtikçe çözümü de karmaşık hale gelen bu tarzdaki sorunların bir tek çözüm yöntemi vardır.